"بدلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • yerime
        
    • için
        
    • tercih
        
    • Ama
        
    • ziyade
        
    • yerine
        
    • daha
        
    • de
        
    • iyidir
        
    • yerinize
        
    • yerinde
        
    • beni
        
    • olur
        
    • adına
        
    • yerini
        
    Evet Ama bu sadece, benim yerime onun üstündeyken uyuyakalıyordu demek. Open Subtitles نعم , لكن ذلك يعني فقط أنه نام معها بدلاً مني
    Benim yerime iki milyonu almasına izin veremezdim. Onu vurdum. Open Subtitles لم أسمح لها بأخذ المليوني دولار بدلاً مني فقمت بقتلها
    Bu İngiltere'nin ittifaklarını Roma'nın kontrolü yerine kendi kontrolü altına alması için gerekliydi. TED وكان من الضروري لإنجلترا أن تجلب شؤونها تحت سيطرتها الخاصة بدلاً من روما.
    Onlar, ahenkli melodileri dinlemeyi uyumsuz melodileri dinlemeye tercih ederler. TED هم يحبون الاستماع إلى الألحان المتناغمة بدلاً من الألحان النشاز.
    Ama onun yerine, insanlar yanımdan aceleyle geçti ve beni görmezden geldi. TED ولكن بدلاً من ذلك، واصل الناس طريقهم على عجل وتظاهروا بعدم رؤيتي.
    Geçmiş veya şimdiki zamandan ziyade, bilişsel retorik geleceğe odaklanır. TED بدلاً من الماضي أو الحاضر، يركزُ الخطاب الاستشاري على المستقبل.
    Ancak sadece hayatındaki zorlukların acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine... TED ولكن بدلاً من مساعدة هذه الفتاة التي كانت تعاني من مصاعب في حياتها
    Ama, benim yerime oraya sen gidersen işe falan yaramayacak, tamam mı? Open Subtitles و لكن اذا ذهبت إلى هناك بدلاً مني لن ينجح الأمر، حسناً؟
    Aslında seni seçmesini istemedin "benim yerime" seni seçmesini istedin. Open Subtitles لمْ تريدينه أن يختاركِ بل أردتِه أن يختاركِ بدلاً مني.
    Kendi kavgalarımda benim yerime savaştığın mesajını verdiğin için de özür dileyecek misin? Open Subtitles وهل ستعتذرين ايضاً بإرسالك أنني احتاج لك لتساعديني في خوض منازلاتي بدلاً مني؟
    Bu hafta sonu benim yerime SAT sınavına girme şansın var mı acaba? Open Subtitles هل هناك مجال أن تقدم إختبارات قبول الجامعة بدلاً عني نهاية هذا الأسبوع؟
    Sadece daha aptal oldukları için onların yerine benim düşünmem gerekiyor. Open Subtitles فقط أنهم أكثر غباءاً منى لذا وجب على التفكير بدلاً منهم
    Bağıran bir kadın tarafından zorlanması yerine onu durdurmak için gönlünü alabilirdin. Open Subtitles كان بمقدورك أن تقنعه بالتوقف بدلاً من أن تتركه يغرق بصراخ النساء.
    Ben çok merhametli olduğum için... seni bu masa kadar bir kayanın üzerine terkedeceğim... gemimi senin beyninin parçaları ile kirleteceğime. Open Subtitles وحيث أَننى مُحسنة جداً أنا سأتركك على صخرة بحجم هذه المنضدةِ بدلاً مِنْ أنْ انثر أدمغتَكَ عبر حاجزِي ، كما تَستحقُّ
    Köyünde bir gün daha geçirmektense bu yolda ölmeyi tercih ederim. Open Subtitles أفـضـّل أن أمـوت بدلاً مِن المـُخـاطرة بـالبقـاء فـي قريتـك يـومـاً واحـداً.
    İnsanlar şu anda 50 doları almayı bir ay beklemeye yeğliyor, Ama bu karar çok uzak gelecekte değilse. TED لدينا النزعة نحو إختيار 50 دولاراً الآن بدلاً عن الإنتظار لشهر، لكن ليس اذا كان القرار بعيداً في المستقبل.
    Dışarıdaki dünyanın içinden ziyade, oyunun bağlamında zihinlerinin nasıl çalıştığını anlayın. TED افهموا كيف تعمل عقولهم بدءً من سياق اللعبة نحو الخارج بدلاً من البدء بالعالم الخارجي نحو الداخل.
    Bunun yerine, diğer birçok insanın da hikayelerini anlatabilmelerini sağlayacak araçlar ortaya atmayla ilgileniyorum, dünya üzerindeki tüm insanlar yani. TED بدلاً عن ذلك، أنا مهتم ببناء أدوات تسمح لعدد كبير من الناس الآخرين ليرووا قصصهم، ناس من كل أنحاء العالم.
    Zombi değil de bir su hayaleti gördüğünü söylemiştin değil mi? Open Subtitles بدلاً من الزومبي، أنتِ قُـلتِ أنكِ رأيتي شبح مياه أليس كذلك؟
    Bazen,halk arasında müstehcen vücut hareketlerini tercih etmen, aleni ifade etmenden daha iyidir Open Subtitles أحياناً أجد أن من الأفضل إستخدام الإشارات في العلن بدلاً من العبارات العلنية
    Bunu yakacaktınız Ama sonra karınız sizin yerinize yapmayı teklif etti. Open Subtitles كنت ستقوم بحرقها ولكن زوجتك عرضت عليك القيام بهذا بدلاً منك
    Karımın yerinde senin gibi bir kadın olsaydı, tüm Avrupa'yı işgal ederdim. Open Subtitles لو كان لدى امراة مثلك بدلاً من زوجتى، كنتُ لأغزو أوروبا كلها.
    Bana saldırmak yerine, öfkeni aslında kızgın olduğun kişiye yönlendirsen daha iyi olur. Open Subtitles ربما بدلاً من التهجم علي يجب أن توجه غضبك على الشخص الذي أغضبك
    Benim bölgemin başsavcısının, amirimin ve yargıçların yardımı ve yönlendirmesi ile insanların hayatlarının mahfedilmesi yerine değiştirilmesi adına, savcıların gücünü öğrenmiş oldum. TED على طول الطريق، وذلك بمساعدة وتوجيه المدعي العام في المقاطعة ببلدي، مشرفي والقُضاه، تعلمت مسؤولية المدعي في تغيير الحياه بدلاً من تخريبها.
    İnsanlar yitirdikleri küçük ev hayvanlarının yerini bunlarla değiştirmek istediler. Open Subtitles البشر يريدون حيوانات منزلية أليفة بدلاً عن تلك التي فقدوها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more