"تأكلين" - Translation from Arabic to Turkish

    • yiyorsun
        
    • yemiyorsun
        
    • yersin
        
    • yediğini
        
    • yiyor
        
    • yerken
        
    • yemiyor
        
    • yiyeceksin
        
    • yer
        
    • yediğin
        
    • yiyordun
        
    • yedin
        
    • yiyip
        
    • yersen
        
    • yemezsin
        
    Söylediğin o kötü şeyler yüzünden kendini kötü hissettiğin için mi pasta yiyorsun? Open Subtitles هل تأكلين الكعك لأنك تشعرين بالأسى ـ بخصوص ما قلتِه لي سابقاً ؟
    Canını sıkan bir şey varsa üç patates birden yiyorsun sadece. Open Subtitles أنتِ لا تأكلين ثلاثة في المرة الواحدة إلا عندما يُزعجكِ أمر ما
    Yakında muza dönüşeceksin, sürekli meyve yiyorsun. Open Subtitles ستتحولين إلى إصبَع موز, أنتِ لا تأكلين إلّا الفاكِهة.
    Sonra bütün hapları içiyorsun. Hiç biftek yemiyorsun. Sonra günde altı biftek yiyorsun, on iki bardak su içiyorsun. Open Subtitles ثم لا تأكلين قطع لحم أبداً ثم ست قطع باليوم، و 12 كأس من الماء يومياً
    Turin'de, 13 via Fratelli Calandra'da, gerçekten krallar gibi yersin! Open Subtitles في تورين, 13 فيا فراتيلي كالاندرا تأكلين هناك حقاً كملك
    Annen burada oturup bu kadar şeker yediğini biliyor mu? Open Subtitles هل تعلم والدتك أنك جالسة هنا ؟ تأكلين السكريات ؟
    Daha dişin çıkmadan mısır koçanı yiyor olmasaydın seni de emzirirdim. Open Subtitles لقد كنت سأفعل نفس الشيء معك بإستثناء أنك كنت تأكلين الذرة من الكأس قبل ان تطلع لك أسنان
    Ağzının içinde erkek dili istemiyorsun ama onu yiyorsun? Open Subtitles أنت لا تقبلين لسان شاب في فمك و سوف تأكلين هذا ؟
    Bezelyeleri nasıl tek tek yiyorsun? Open Subtitles لمَ لا تأكلين البازلاء الخاصة بكِ في آنٍ واحد؟
    Arkadaşlarına Tofutti yediğini söylüyorsun, ama benim dondurmamı yiyorsun. Open Subtitles أنت تخبرين أصدقائك بأنك تأكلين توفودي ولكنك تأكل آيس كريمي
    Onun yalanlarından biri. Sen hala cips yiyorsun dimi? Open Subtitles تلك أحد الأكاذيب الكثيرة ألزلتي تأكلين الرقائق، حقا ؟
    Abur cubur yiyorsun, çalışmıyorsun. Lavaboda bulaşıklar birikmiş. Open Subtitles و تأكلين أطعمة فاسدة ولا تعملين، و تتركين الأطباق تتراكم في الحوض
    Enerjin yok çünkü yemek yemiyorsun ruhunda da neşe kalmadı. Open Subtitles لا تملكين أي طاقة لأنك لا تأكلين عشاءك ولا مكان لبهجة داخل روحك
    - Kepekli yemediğimi biliyorsunuz. - Sen hiçbir şey yemiyorsun ki ucube. Open Subtitles تعرف أنني لا أستطيع أن آكل القمح أنتِ لا تأكلين أي شيئ يا غريبة الأطوار
    Seni bugün kafeteryada gördüm. Hep yalnız mı yersin? Open Subtitles لقد رأيتك في المقهى اليوم هل دائما تأكلين وحدك ؟
    Yeniden yediğini görmek çok güzel Karenin. Open Subtitles كارنين.. إنه لمن الجيد أن أراك تأكلين مرة أخرى
    Teşekkürler. Bu tavukları yiyor musunuz? Open Subtitles شكرا لك, هل تأكلين تلك الدجاجات؟
    Sen böyle yerken alabiliriz. Open Subtitles .. الطريقة التي تأكلين بها نستطيع تحمّلها
    Hiç meyve ya da sebze yemiyor musun? Open Subtitles هل تأكلين مايكفي من الخضار والفواكة ؟
    Bak. Yarın akşam iki katı sebze yiyeceksin, tamam mı? Open Subtitles اسمعي , سوف تأكلين ليلة الغد ضعف كمية الخضروات لليوم
    Daha sonra eve gidip yemeğini yer ve ertesi sabah uyanırsın. Open Subtitles بعدها تذهبين للمنزل و تأكلين العشاء و تستقيظين فى الصباح التالى
    Ona dediklerini biliyor musun, yediğin kaba pisledin demişler, aynen böyle. Open Subtitles يقولون أنك تبصقين فى نفس الطبق الذى تأكلين فيه
    Ben orada lanet metronomu dinleyerek dans etmeye çalışırken sen burada çikolata mı yiyordun yani? Open Subtitles حسناً عندما كنت هناك أحاول الرقص على إيقاع البندول اللعين .. أنت هنا تأكلين شوكولاته ؟
    Meyvelerden yedin , değil mi? Open Subtitles كنتِ تأكلين توت
    Laboratuarla annenin evindeki işime gittim, seni pijamalarıyla dolaşan, dondurma yiyip biri için takıntı yapmış halde bulmayı bekliyordum. Open Subtitles إذن، ذهبت إلى العمل في المعمل أو منزل والدتك متوقعة أن أراكِ مكتئبة في ملابس نومك تأكلين المثلجات ومهووسةبـ..
    Soğuk şeyler yersen, lezzeti değil, soğuğu hissedersin. Open Subtitles أتعلمين، عندما تأكلين شيئا باردا، فإنك تتذوقين طعم البرودة، لا النكهة
    Asla tatlı yemezsin. İş zamanı alkol almazsın. Open Subtitles حسناً, لا تأكلين الحلويات مطلقاً لا تشربين خلال العمل مطلقاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more