Bu söylediklerine gerçekten inanıyor musun, yoksa laf olsun diye mi? | Open Subtitles | ، هـلّ تؤمنين بكلّ مـا تقولينـه أم هي مجرّد كلمـات؟ |
Hayatını Tanrı'nın bağışladığına gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هل حقـاً تؤمنين بأن الله هو من جعلكِ تستمرين على قيد الحياة؟ |
Herşeye rağmen bana inanıyorsun. Sana verdiğim acıya karşın bunu yapabiliyorsun, hayret verici. | TED | مازلتِ تؤمنين بي، وأن تملكي القدرة على ذلك برغم حجم الألم الذي سببته لك لهو أمر مذهل. |
G-gerçeten mi? İnandığın yolda yürümek senin için iyi. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تتبعي الطرق الذي تؤمنين به |
Senden daha yüce bir varlığın seni yaratıp, sevdiğine ve kolladığına inanmıyorsun yani? | Open Subtitles | أنتِ لا تؤمنين بذلك أن بالأعلى يجري خلقكِ و حبكِ و رعاكِ ؟ |
Herkes senin aşka ve mutlu mesut yaşamaya inandığını biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلم بأنك تؤمنين بالحب و العيش بالسعادة إلى النهاية |
Peki, şunu sorayım: Hayaletlere, ruhlara filan inanıyor musun? | Open Subtitles | :حسناً، أريد أن أسألك هل تؤمنين بالأشباح أو الأرواح أو ما شابه؟ |
Yori-chan, sen vampirlere inanıyor musun? | Open Subtitles | سيدة يوري , هل تؤمنين بوجود المصّاصين الدمآء ؟ |
Gerçekten içinde şeytan olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | هل انتِ تؤمنين بان لديكِ كائن شيطاني بداخلكِ ؟ ؟ |
Sen de yatağından uzaylı yaratıklarca zorla alındığın fikrine inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تؤمنين حقا أنك نُقلت من غرفة نومك بالقوة بواسطة أشخاص من السلالة الفضائية؟ |
Bir uzaylı ırk tarafından yatağından alındığına gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تؤمنين حقا أنك نُقلت من غرفة نومك بالقوة بواسطة أشخاص من السلالة الفضائية؟ |
Sen ettiğin yemine inanıyorsun. Onlar inanmıyor. | Open Subtitles | أنتِ تؤمنين بالقسم الذي أدليتي به , وهم لا |
Bütün ayrılıklara, hayal kırıklıklarına ve tren kazalarına rağmen hala dışarıda bir yerde olduğuna inanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | بعد كل الإنفصالات والإحباطات أما زلت تؤمنين بوجوده؟ |
Tanrı'ya inanmıyorsun ama adamın birine inanıyorsun. | Open Subtitles | لا تؤمنين بالله لكن مستعدة لوضع إيمانك التام برجل؟ |
İnandığın sürece istediğin herşey olabilirsin canım. | Open Subtitles | حبيبتي انت من الممكن ان تكوني اي شخص طلما تؤمنين بذلك |
Rüyalarını gerçekleştirmenle ilgilidir, ve inandığın şey için savaşmak. | Open Subtitles | بل هي عن تحقيق الأحلام . . وحول الدفاع عن الذي تؤمنين به |
Son göremiyorsun. Doğru olduğuna inanmıyorsun | Open Subtitles | الأمر لا نهاية له أنت لا تؤمنين بأنها الحقيقة |
Açıkçası bugün söylediklerine inandığını düşünmüyorum | Open Subtitles | لا اعتقد انك تؤمنين حقا بما اخبرتينني اليوم |
Diyorum ki, eğer ışığa inanıyorsan karanlığa da inanmak zorundasın. | Open Subtitles | أقول أنه لو كنتِ تؤمنين بالنور فلابد أن تؤمني بالظلام |
Uzun saça, köylü işi eteklere ve sandaletlere inanırsın. | Open Subtitles | تؤمنين بالشعر الطويل و التنانير الواسعة الطويلة والصنادل |
Artık biliyorum, hepimiz anlıyoruz ki siz gençler topluluk içinde uzun soluklu çalışmaya inanıyorsunuz. | Open Subtitles | الآن أعرف، جميعنا ندرك، أنكم أيها الشباب تؤمنين بالعمل على المجتمع على المدى الطويل. |
Hani sana hiç bir şeye inancın yok zaten demiştim ya? | Open Subtitles | أنت تعلمين كيف قلتُ أنّكِ لا تؤمنين حقّاً بأيّ شيء ؟ |
Artık şirketin bunu örtbas ettiğine inanmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا انت لا تؤمنين البتة بأن الشركة قامت باخفائه |
Bir şeye inandın mı ordu bile seni durduramaz. | Open Subtitles | وعندما تؤمنين بشيء ما الجيش بأكمله لن يوقفك |
Düşmanlarınızı affetmeye inanmaz mısınız, senorita? | Open Subtitles | ألا تؤمنين بمسامحة أعدائك يا انسه؟ |
Sen kendini biliyorsun tatlım kendini yiyip bitiren bağımlılık fobisi olan birisisin ve mutlu sonlara inanmazsın. | Open Subtitles | حسنا أنت تعلمين ، انت من هي أنت ، عزيزتي وخوفك من الارتباط هو من يأكل مشاعرك ولا يجعلك تؤمنين بالنهايات السعيدة |
Kötü şeylere inandığın gibi iyi şeylere de inanırsan, bulacağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنك لو آمنت بالسعادة بالطريقة ذاتها التي تؤمنين بها في الأمور السيئة |