"تبدوا" - Translation from Arabic to Turkish

• görünüyorsun
• görünüyor
• benziyor
• gözüküyor
• görünmüyorsun
• benziyorsun
• gibisin
• görünüyorsunuz
• görünüyordu
• gözüküyorsun
• görünmüyor
• geliyor
• görünür
• Görünüşe
• gibi duruyor

Kıllı, çirkin bir piliç gibi görünüyorsun, adamım. Bu annenin makyaj malzemelerimi?
تبدوا مثل دجاجة مشعرة قبيحة يا رجل هل هذه مساحيق مكياج امك؟

Üst mahkemede de. Niye bu kadar üzgün görünüyorsun?
هنالك في المحكمة العليا مالذي تبدوا يائسا بشأنه؟

Yaban domuzları, mükemmel yemek gibi görünüyor, küçük, lezzetli ve yakalaması kolay.
وهذه المأدبة تبدوا حاملة الوجبة المثالية شكل صغير, ومذاق جيد, وسهل الإصطياد

Sorun şu ki şu an Batı'nın dört bir yanında bu, böyle görünüyor.
كما قلنا ان هذه المشكلة تجتاح الغرب اليوم انها تبدوا هكذا

Golf dışında, topla oynanan bütün oyunlar çete savaşına benziyor.
عدا الغولف، كل لعبات الكرة تبدوا كشجار العصابات بالنسبة لي.

Marty, çok gergin görünüyorsun.
مارتى, إنك تبدوا عصبياً هل هل ثمة خطب ما؟

Aslında berbat görünüyorsun. Artık yakışıklı bile değilsin.
في الواقع تبدوا رهيبا يا توم حتى انك لم تعد وسيما بعد الان

Bir poz daha Bay Churchill. Muhteşem görünüyorsun.
رائع يا سيد تشيرشل كلها تبدوا رائعة مذهل جدا

Oyun harici olduğunda iyi görünüyorsun. Bense berbat görünürüm.
أقصد أنك تبدوا جيدا حينما تخطىء لكنى أبدوا سيئا حينما أخطىء

Arkadaki araba, öndeki arabaya göre çok daha büyük görünüyor.
السيارة التي في الخلف تبدوا أكبر من السيارة التي في المقدمة.

Bu dişi aslanlara uzaktan bakıldığında kavga ediyorlarmış gibi görünüyor.
هذه اللبوات تبدوا من بعيد و كأنها تتعارك.

Kum, insanının her gözeneğine giriyor gibi görünüyor.
الرمال على ما تبدوا قد أنتشرت فى مسام الجسم بأكمله.

James vakası oldukça iyi görünüyor, olumsuz bir işaret yok.
تبدوا قضية " جيمس " واعدة لا مؤشرات سلبية واضحة

Küçük plastik parçalara benziyor.
مخلوطين مع الطعام تبدوا وكأنها قطع من 000

Bu madde, diğer suç mahallerinde bulunan maddeye benziyor.
الأثار تبدوا كأثار الحروق فى موقع الإختفائات

Hey, zemin çok temiz gözüküyor. Kediyi yan tarafa koydum .
الارض تبدوا نظيفه جداً جلدت القطه بالمبنى المجاور

Sana bir mayo vermekten ziyadesiyle memnun olurdum, fakat, uh, bana atletik bir tip gibi görünmüyorsun.
سأكون أكثر من سعيد لو منحتك بدلة سباحة لكنك لا تبدوا لي النوع الرياضي

Akıllı birine benziyorsun, kızına düşkün baba. Hepimiz hata yaparız. Doğru mu?
تبدوا رجلاً ذكيّاً ، أيها الأب العطوف، جميعنا نقترف أخطاءً ، صحيح؟

Babamla kavga ettikten sonra annemin söylediklerini tekrar ediyor gibisin.
انت تبدوا كأمي بعد كل مرة تتشاجر فيها مع أبي

Saklayacak hiçbir şeyi olmadığını söyleyen birine göre epey suçlu görünüyorsunuz.
بالنسبة لرجل يزعم أن ليس لديه ما يخفيه حقاً تبدوا مذنباً

Şimdi... bana saldırma ama şu devir evrakı çok otantik görünüyordu.
الآن، لا تهجمي علي لكن وثيقة نقل الملكية تلك تبدوا أصلية

Biz sana nasıl gözüküyorsak, sen de bize öyle gözüküyorsun.
أنت تبدوا قبيحاً بالنسبة لنا مثلما نبدو قبيحين بالنسبة لك تماماً

Sence masum görünmüyor muyuz?
نعم أنظر ألى و جوهنا ألا تبدوا ملامحنا بريئة و نحن معا

100 milyon dolarlık bir anlaşma onlara bir servet gibi geliyor.
تسوية بــ100مليون دولار، تبدوا كما لو كانت منجم ذهب بالنسبة لهم,

Sonunda hepsi aynı görünür. Sonrada dünya zorlukla gözlerini yumar.
بالنهاية تبدوا جميعاً بذات الهيئة، والعالم لا يكاد يأبه لشيء.

Burası değişik tüplerle dolu, Görünüşe göre yaşam desteği için.
هناك الكثير من الأنابيب التى تبدوا و كأنها تساعد على الأبقاء على قيد الحياة

Bu UFO iddiası da bir örüntünün parçası gibi duruyor.
هذهِ الظاهرة الغريبة التي شهدتها ، تبدوا كنمط.