"تتوقع" - Translation from Arabic to Turkish

• bekliyorsun
• bekliyordun
• bekliyor
• bekleme
• tahmin
• bekliyorsunuz
• bekleyemezsin
• beklemiyordun
• düşünüyorsun
• bekliyordunuz
• Sence
• beklemiyorsun
• bekliyordu
• beklediğini
• beklemiyor

Bir avuç çılgın madenciyi doyurasın diye açlıktan ölmelerini mi bekliyorsun?
هل تتوقع أنهم سيتضورون جوعاً بينما تطعم أنت عمال المناجم ؟

Şuan birbirimizle tartıştığımız da dahi cinselliğinin güvenine sığınmamı mı bekliyorsun?
تتوقع مني إسعادك جنسيا ؟ حتى ونحن نقزز بعضنا البعض ؟

Zaman makinesiyle ilgili gerçek hayattan bir örnek vermemi mi bekliyordun?
هل كنت تتوقع مني أن آتيك بمثال يتضمن آلة زمن حقيقية

Onu bizden uzak tutanın bu alüminyum şapkalar olduğuna inanmamı bekliyor musun cidden?
هل تتوقع منّي أن أصدّق أنّ هذه القبعات منعتنا من أن نفقد الوعي؟

Eğer gecenin yarısında eve gelirsen sana yardım edecek birini bulmayı bekleme.
إذا جئت متأخرا ً إلى المنزل لا تتوقع أن تجد المساعَـدة تنتظرك

Genital davranışınız öznel hoşlanma ve isteme deneyiminizi tahmin etmez.
لا تتوقع سلوك أعضائك التناسلية بالضرورة تجربتك الشخصية للإعجاب والرغبة.

Şimdi siz bütün kazancı alırken benden sadece riskleri mi üstlenmemi bekliyorsunuz?
و الآن تتوقع مني أن أتحمل المخاطر بينما تجني أنت الثمار ؟

Azı dişlerimin arasında çürümüş... eski şövalyelerden ne bekliyorsun ki?
حسنا, وماذا كنت تتوقع فى وجود فرسان متعفنين بين أضراسى؟

Böyle aniden ortaya çıkıyorsun, benim nasıl bir tepki vermemi bekliyorsun?
كيف تتوقع مني ان اقاوم إذا كنت تظهر مثل هذا الشي؟

Bir anda ev sahibimiz oldun, kirayı ödememizi mi bekliyorsun?
هل تتوقع أن ندفع لك الاجار بعدما أصبحنا مستأجرين لديك؟

Daha büyüğünü mü bekliyordun yoksa baban sana sarılmadı diye mi üzgünsün?
هل كنت تتوقع سيارة بحجم كامل او هذا لأن والدك لم يحضنك؟

3. sınıf ülke. Ne bekliyordun?
انها بلاد من الدرجة الثالثة, ماذا تتوقع ؟

Ne duymayı bekliyordun... işin zor tarafı okuma ve yazma öğrenmek?
حسناً ، ماذا كنت تتوقع من جمهور الجزء الأكبر منه ، لا يستطيع القرأة أو الكتابة ؟

Bütün okulun önüne çıkıp, herkesin gözü önünde zavallılığımızı sergilememizi cidden bekliyor musun?
هل حقاً تتوقع منا الصدوع أمام المدرسة بأكملها ونقوم بإستعراض الفاشل ليراه الجميع؟

Aile ticari fırsatları geri çevirmemi bekliyor ama buna rağmen maaşımı da kesiyor.
تتوقع مني العائلة ألا أقبل بالفرص التجارية لكنهم مع ذلك يقطعون المال عني.

İyi, bu ilişkide benden siktiğimin orospusu... olmamı bekleme, anladın mı?
لا تتوقع أن أكون الذي بالأسفل في هذه العلاقة أفهمت ؟

Eğer ciddi bir teoriniz varsa, Google' in ne zaman iflas edeceğini tahmin edebilmelisiniz.
وان كان لديك نظرية حقيقية .. يجب ان تكون قادراً على ان تتوقع تاريخ انهيار شركة جوجل

Kanı elinize bulaşmışken evime gelip benden ne yapmamı bekliyorsunuz be?
وتظهر أمام منزلي ويدك ملطخة بدمائه ما الذي تتوقع مني فعله؟

Herşeyi anlatmasını bekleyemezsin, değil mi? Bu yüzden o Duke.
انت لا تتوقع منه ان يخبر الجميع ولهذا هو الدوق

Karıştırmaksızın bütün hepsini hatırlamamı benden beklemiyordun.
لذا لا يمكنك ان تتوقع مني أن أتذكر كل شيء من دون التباس.

Eğer tüm bunlar doğruysa, böyle bir zımbırtıyla ne yapmayı düşünüyorsun?
لو ان كل ذلك حقيقى ماذا تتوقع ان تفعله هذه البدعة؟

Bu ülke artık suçlular için cennet olmaya başladı... ne bekliyordunuz ki?
حسناً .. إن هذه الدولة امتلأت بالمجرمين .. لذا ماذا تتوقع ؟

Douglas Aircraft'ta ne kadar veriyorlar Sence?
جوبي كم تتوقع الرواتب في شركة دوقلاس للطيران ؟

Buınlarla, bu ufacık şeylerle gerçekten beni mahkum ettirmeyi beklemiyorsun?
هل تتوقع أن تحصل على مذكرتي اعتقال جراء توقيع معجب ؟

Sanırım birini bekliyordu.
أطلت برأسها خارجا ولم تكن تتوقع وجود أحد

Kadınların bunu beklediğini sanırlar.
عندما تُتاح لهم الفرصة, ويعتقدون ان النساء تتوقع هذا منهم

Tıpkı mantıklı ve bilgili bir yetişkin her fikrinin gerçekleşmesini beklemeyeceği gibi, dokuz yaşındakiler de beklemiyor.
ولكن تمامًا كما لا تتوقع امرأة بالغة عاقلة ومطلعة أن تُطبَّق كافة أفكارها، فابنة التسع سنوات لا تتوقع ذلك أيضًا.