"تعالِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • gel
        
    • gelin
        
    • Haydi
        
    • gelsene
        
    • gir
        
    • Benimle
        
    Seni helaya götüreceğim. gel hadi. Benimle gel, gel hadi hayatım. Open Subtitles هيا سوف آخذك إلى دورة المياه تعالِ معي يا عزيزتي, تعالِ
    Biraz buraya gel. Bu gece olabildiğince güzel görünmeni istiyorum. Open Subtitles تعالِ هنا للحظة ، أريدك أن تبدي جميلة بقدر الإمكان الليلة
    - Evet. Buraya gel. Senin için takayım. Open Subtitles تعالِ هنا ، دعيني ألبسك إياها هل تعبتِ منها بالفعل؟
    Sen düğüne gelmedin. Hadi, gel seni karımla tanıştırayım. Open Subtitles أنت لم تأتي إلى حفل الزواج تعالِ أقدمكِ الى زوجتي
    Şimdiye dek aldığım en heyecan verici iltifat. gelin, oturun. - Çay ister misin? Open Subtitles هذه أرق مجاملة تلقيتها تعالِ وتفضلي بالجلوس
    Yapma. Geri gel. Open Subtitles انتظري لحظة ، انا اسحب كلامي لا تتصلِ بالشرطة ، تعالِ هنا
    Jasmine, gel buraya! Sana bir şey göstermek istiyorum. Open Subtitles ياسمين، تعالِ الى هنا، أريد أن أريكِ شيئا
    Yağmurdan uzaklaşın, lütfen. gel hemşire, gel. Open Subtitles إبتعدوا عن المطر, رجاءً تعالِ أختي, تعالِ
    Benimle gel. Hayır. Sen burada kal. Open Subtitles تعالِ معى ، لا لا انتظرى هنا سأعود فى غضون دقيقة ، سأذهب لأتفقد شيئاً
    - Sadece buraya gel yeter. - Seni pencereden görebiliyorum. Open Subtitles ـ فقط , تعالِ إلى هنا , حسناً ـ أستطيع رؤيتك من خلال النافذة
    Ama bak, bu sayede hediyeni burada düzenledim. gel bak, gel. Open Subtitles لكن أنظري , في هذه الحالة أضطررت لوضع هديتك هنا تعالِ وألق نظرة
    Sevgilim, hadi gel kollarıma dünyayı unut. Open Subtitles أوه عزيزتي، تعالِ ننسي العالم وأنتِ بين يديّ
    Tabii. Yukarı gel de parayı alayım. Ne kadardı? Open Subtitles حسنا تعالِ إلى الأعلى , سأحضر لك النقود , كم تريدين
    Ortaya doğru gel. Beş metre, üç metre, geldin, güzel. Open Subtitles تعالِ نحو المركز عشر أقدام، خمسة، أنت هنا، جيد
    Yarın ekibini de alıp beni görmeye gel tabii ekibini bulursan. Open Subtitles تعالِ لرؤيتي غداَ مع بقية أفراد فريقك عندما تجديهم
    Tamam, arka kapıdan gel. Open Subtitles سأكون لديك خلال دقيقة. حسناً، تعالِ من الباب الخلفي.
    Sen de gel. Open Subtitles دعيهم يأتون، ما الذي يمكن أن يحصل؟ تعالِ أنت أيضاً
    gel bakalım, bu odadan başlayacağız. Open Subtitles تعالِ هنا وسنبدأ من هنا وننتقل إلى باقي الغرف
    Yarın uygulanacak. Benimle gelin. Open Subtitles وسيتم التنفيذ غداً تعالِ معي الآن
    Buradan gitmiş herhalde. Haydi, gidelim! Open Subtitles ـ حسبت أنه قد أخذ اليسار ـ تعالِ, هيا نخرج من هنا
    Eve gelsene, sana Çin çayı hazırlayayım. Open Subtitles تعالِ للمنزل، وسأعدّ لكِ كوباً من الشاي الصيني
    Odaya gir ve ne olacağını gör. - Güzel. Open Subtitles تعالِ الى الداخل وانظري ماذا سوف افعل بكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more