"تعتقدين" - Translation from Arabic to Turkish

• mi
• düşündüğün
• düşünüyor
• dersin
• düşünüyorsunuz
• düşünmüyor
• düşündün
• diyorsun
• düşünüyorsan
• Sizce
• inanıyor
• düşündüğünü
• düşünmüyorsun
• düşündüren
• nereden

Ama benim Büyük Kötü Kurt olduğumu düşünmüyorsundur, değil mi?
لا ألومه لكنكِ لا تعتقدين أننى شرير أليس كذلك ؟

Nereye varmaya çalıştığını biliyorum ama biz düşündüğün gibi tipler değiliz.
.. إنني أتفهَّم ما تمرين به .. لكننا لسنا كما تعتقدين

Senin mutluluğuna, bir bakıcıya ihtiyaç duyduğumuz için karşı çıktığımızı düşünüyor olamazsın Beatrix.
هل تعتقدين اننا نحرمك من السعادة فقط لاننا نحتاج الى ممرضة ؟ ؟

Sen "Hadi konuşalım" derken benim hızlanarak uzaklaşmama ne dersin?
لماذا تعتقدين أنّ إسراعي في الهرب منكِ هو دعوة للدردشة؟

Eğer bu insanların kendi ofisleri üzerinden yürümek, göreceksin olduklarını ne düşünüyorsunuz?
إذا خرج هؤلاء الأشخاص من مكاتبهم ماذا تعتقدين أنهم سوف يرون ؟

Hikayenin hiç bir kişi tarafından desteklenmemiş olmasının garip olduğunu düşünmüyor musun?
ألا تعتقدين انه من الغريب ان لا أحد يمكنه التحقق من قصتك؟

Seni yargılayacağımı veya seni daha az seveceğimi mi düşündün?
اريد الذهاب للبيت هل تعتقدين بانني سأقيمك او احبك أقل؟

İsviçre çok güzel bir yer olmalı, Sizce de öyle değil mi?
يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟

Özür dilerim. Acaba ayılar tüy dökmeden beni kabul edecek mi?
معذرةً، هل تعتقدين بأنّه سيقابلني قبل أن يخسر الطاووس ريشه ؟

Başta bu görev basit görünüyor olabilir, ama düşündüğün kadar kolay olmayacak.
هذه المهمة قد تبدو سهلة من البداية ولكنها ليست سهلة كما تعتقدين

Bu vakanın senin düşündüğün kadar karışık olup olmadığını bilmiyorum.
أنا لا اعتقد أن هذه القضية فوضوية جدا كم تعتقدين

Bir tanecik kızımın düğününe davetli olmadığım için üzüldüğümü düşünüyor olabilirsiniz.
وربما تعتقدين بأنني متضايقة قليلاً بسبب عدم دعوتي لزفاف ابنتي الوحيدة

Görevini tamamlamak için bu para sana yetecektir, ne dersin?
ذلك سيكون كافياً، لإقلاع مهمتُكِ من الأرض، ألا تعتقدين ذلك؟

Şoförün tuhaf davrandığını düşünüyorsunuz, fakat belki de eve yetişmek için acele ediyordur.
تعتقدين بأن سائق الحافلة غريب لكن ربما يكون مستعجلاً فقط للعودة إلى المنزل

Uyumsuzluk cezalarının biraz daha fazla olması gerektiğini düşünmüyor musunuz?
عقوبات عدمِ إلتزام، ألا تعتقدين أنه يَجِبُ أَنْ يَكُونَ أعظمَ؟

Belki onun da senin için bunu istediğini hiç düşündün mü?
تعتقدين انه رُبما هذا كل ما ارادته هي منّك ايضاً ؟

Yani diyorsun ki ben onu kendim yarattım çünkü ihtiyacım olan...
إذن إنك تعتقدين أننى قد اختلقتها لأننى بحاجة إليها من أجل

Bunun uzun olduğunu düşünüyorsan birazdan yaşayacaklarından haberin yok demektir.
اذا تعتقدين اني تأخرت , ليس لديك فكره عما يحدث

Oradaki su lekesinin, tüm dualarına bir cevap olduğuna gerçekten inanıyor musun?
انت حقا تعتقدين تلك البقعة التي هناك هي الاجابة لك صلواتك ؟

İnsanların çılgına döneceğini düşündüğünü biliyorum, ama insanlara gerçeği söylersen, belki seni şaşırtırlar.
أعرف أنكِ تعتقدين أن الناس سيفزعون ولكن إذا أخبرتِ الجميع الحقيقة ربما سيفاجئونكِ

Gerçekten kardeşinin başına bir şey geldiğini düşünmüyorsun ya?
أنتى لا تعتقدين حقاً بحدوث أى شئ لأخاكى؟

Bu arada bu ilişkiyi sürdürmeni düşündüren ne oldu sana ?
ماذا يجعلك تعتقدين بان بامكانك المحافضه على علاقتك معه؟ في هذا الوقت؟

Olabilir ama sen dokuz dakikanın, "biraz olmadığını" da düşünüyorsun nereden bileceksin ki?
ربّما، ولكنكِ تعتقدين أيضًا بأنّ تسع دقائق ليست بالمدّة الطويلة، لذا ما أدراكِ؟