"تعرف أنني" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorsun
        
    • bilirsin
        
    • biliyor
        
    • bilmeni
        
    • biliyorsunuz
        
    • biliyordun
        
    • biliyordu
        
    Tamam, ama senin için en iyisini istediğimi biliyorsun değil mi? Open Subtitles حسناً، لكنك تعرف أنني أريد ما هو في صالحك، أليس كذلك؟
    Bu evin ipoteği varken senin için hiçbir şey yapamayacağımı biliyorsun. Open Subtitles تعرف أنني لا أستطيع فعل شيء لك ليس بهذا الرهن العقاري
    Parlamentonun güvenlik kayıtlarından hiç birine girmediğim biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنتَ تعرف أنني لم أخترق أيّاً من وصلات الأمن للبرلمان
    Kontrat yapmadığımı bilirsin, ama sana sözümü veriyorum. Open Subtitles أنت تعرف أنني لا أوقع عقود ولكن أعطيك كلمتي
    Osborne okuldan atıldıktan sonra iş teklif edenin ben olduğumu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعرف أنني قد عرضت الوظيفة على أوزبورن عندما تم طرده من الأكاديمية؟
    Ne yapmış olduklarımdan, ne de yapıyor olduklarımdan gurur duyduğumu bilmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك فقط أن تعرف أنني لا أفخر بما فعلت ولا بم أفعل
    Birinin zayıf noktasını vurmaktan nefret ederim ama vuracağımı da biliyorsun. Open Subtitles أكره أن أضرب رجلاً تحت الحزام، ولكنك تعرف أنني سأفعل ذلك
    Kafaya takmamak mı? biliyorsun bunu yapamam. Benim işim değil. Open Subtitles أنت تعرف أنني لا أستطع فِعل هذا، فهو ليس عملي،
    Seni tercih etmek istediğimi biliyorsun ama onlardan iyisini sunmalısın. Open Subtitles أنت تعرف أنني أفضّل التعامل معك عليك أن تطوى ذراعهم
    Bak, tüm Büro adına cevap veremeyeceğimi biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أنني لا يمكنني الحديث بالنيابة عن المكتب
    Ben yalnızca seninim, biliyorsun, daha ne istiyorsun ki? Open Subtitles أنت تعرف أنني لك فقط ما الذي يمكنك أن تطلبه أكثر ؟
    Seni yetkililere ihbar etmem gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles تعرف أنني ملزم الان بالابلاغ عنك لدى السلطات
    Beni kovamıyorsun çünkü herhangi biri turnayı gözünden vuracaksa, ...o kişinin benim olacağını biliyorsun. Open Subtitles لا يمكنك طردي تعرف أنني الوحيد هنا القادر على احراز نجاحات في أبحاثنا أنها تعتمد عليّ
    Haklı olduğumu biliyorsun, peder. Bana güvenmelisin. Open Subtitles أنت تعرف أنني على حق يا أبتي يجب أن تثق في
    - Bunu bilmediğimi biliyorsun. Hayır. Open Subtitles لم أكن أعرف ذلك، تعرف أنني لم أكن أعرف ذلك
    İkna oldum! Hadi, dostum! biliyorsun ben senin için yapardım. Open Subtitles هيا يا رجل تعرف أنني كنت لأفعل هذا لأجلك
    bilirsin her çatışmada ben arabanın altına saklanırım. Open Subtitles تعرف أنني أختفي تحت السيارة في كلّ معركة
    bilirsin her çatışmada ben arabanın altına saklanırım. Open Subtitles تعرف أنني أختفي تحت السيارة في كلّ معركة
    Hah. Wilma her zaman beni affeder. Onu çok sevdiğimi biliyor. Open Subtitles كلا , ويلما دائما تسامحني انها تعرف أنني أحبها
    Senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama bilmeni istiyorum seni gerçekten seviyorum. Open Subtitles ربما لا يعني هذا لك شيئا ولكنني أريدك أن تعرف أنني أحبك حقا
    - Kepekli yemediğimi biliyorsunuz. - Sen hiçbir şey yemiyorsun ki ucube. Open Subtitles تعرف أنني لا أستطيع أن آكل القمح أنتِ لا تأكلين أي شيئ يا غريبة الأطوار
    Savunmasız olduğumu biliyordun. Yaralı bir ceylan olduğumu biliyordun. Open Subtitles كنت تعرف مدى حساسيتي كنت تعرف أنني أضعف القطيع
    Sizden nefret edeceğimi biliyordu ama sizden nefret etmemi istemedi. Open Subtitles كانت تعرف أنني سأكرهك، لكنها لم تكن تريدني أن أكرهك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more