"تلمسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • dokunma
        
    • dokunmadın
        
    • dokunmak
        
    • dokunmamışsın
        
    • elleme
        
    • dokunmamanı
        
    • dokunayım
        
    • dokunamazsın
        
    • dokunmadan
        
    • dokunmayacaksın
        
    • dokunmanı
        
    • dokunmuyorsun
        
    • dokunabilirsin
        
    • dokunmamanızı
        
    Lütfen dokunma dedim ya. Parmak izi kalıyor. Parmak izi sevmem. Open Subtitles كما قلت ، لا تلمسي بصماتكِ ستطبع ولا أحب بصمات الأصابع
    Hiçbir şeye dokunma, Feyzullah'la gelip her şeyi çıkaracağız. Open Subtitles لا تلمسي شيأً. أنا و فيض الله جئنا لإزالة كل شيء.
    İtfaiye gelip donanımla sabitlemeden hiçbir şeye dokunma. Kapılar sıkışmıştır. Open Subtitles لا تلمسي شيئاً إلى أن تصل المطافئ و تثبت السيارة الأبواب لن تفتح
    Lütfen hiçbir şeye dokunma. Hepsi de tam istediğim yerdeler. Open Subtitles لا تلمسي شيئا من فضلك، كل شيء في المكان الذي أريده
    - Tamam, ona dokunma. - O nedir? - Senin değil, olan bu. Open Subtitles ليس لك, هذا ما هو يمكنك ان تلمسي هذا, استمتعي به
    Ama sakın ola sinir uçlarına dokunma. Open Subtitles لكن أياً يكن، لا تلمسي النهايات العصبية.
    - "Pizzalarıma dokunma sürtük!" ne anlama geliyor bilmiyor sanki. - Evet. Open Subtitles "ـ ماذا تعني "أيّتها السافلة لا تلمسي قطع البيتزا خاصّتي ـ أجل
    Plaklarıma dokunma, sıcak suyun hepsini kullanma ve bir daha bana resmi belge falan verme. Open Subtitles ,لا تلمسي اسطواناتي ,لا تستهلكي كل المياه الساخنة و لا تسلميني أية مستندات رسمية لعينة أبداً
    - Onu burada bırakıyoruz. Cesede dokunma. Open Subtitles ــ أتركيه هنا, لا تلمسي الجثة ــ ماذا خطبك ؟
    Bu seferki görevin gözlemlemekle sınırlı. Helikopterde kal ve kontrollere sakın dokunma. Open Subtitles هذه مهمة للمراقبة فقط، ابقي في الطائرة ولا تلمسي أي من أدوات التحكم.
    Hayır, tatlım, ona dokunma. Bana peçeteleri getirebilir misin? Open Subtitles ـ كلا، عزيزتي، لا تلمسي هذا ـ هل يُمكنني جلب المناديل؟
    Hey, hiçbir şeye dokunma uzaklaşma, konuşmaman gereken kimseyle konuşma. Open Subtitles مهلاً، لا تلمسي أيّ شيء أو تتجولي أو تتكلمين مع أحد الذي لا يجب عليكِ التكلم معه.
    Tamsin, Sana hiçbirşeye... dokunma demiştim! Kutsal dildolar! Open Subtitles تامزين قلت لا تلمسي شيئا يا إلهي أتلك بو ؟
    Kımıldama, bir şeye veya kimseye dokunma, olur mu? Open Subtitles لا تتحركي. لا تلمسي أي شيء أو أي أحد , حسنا ؟
    Hayır dokunma. Sakın dokunma. Hayır! Open Subtitles كلا ؛ كلا ؛ لا تلمسي ذلك ؛ لا تلمسي ذلكَ ؛
    Neler olduğunu çözene kadar başka bir hatıraya dokunma yeter. Open Subtitles لا تلمسي أي ذكرياتها أخرى حتى نكتـشف ماذا يحدث
    Kahvaltına dokunmadın, daha elbisen de kurumadı ve ikimiz de gidecek bir yerin olmadığını biliyoruz. Open Subtitles أنتِ لم تلمسي طعامكِ وملابسكِ لم تجف بعد وأعتقد بأننا كلنا نعلم بأنكِ ليس لديكِ مكان تذهبي إليه
    O şeye dokunmak istemezsin, resmen ölüm kapanı gibi bir şey. Open Subtitles نعم، من الأفضل ألا تلمسي ذلك الشيء إنه فخ مميت
    Dut yapraklarına ve buğday çimine dokunmamışsın. Open Subtitles لو تلمسي أوراق التوت البري أو أعشاب القمح
    İç çamaşıra elleme! Open Subtitles -لنخرج ! لا تلمسي الملابس الداخلية، أخرجوا!
    Sana kaç kere eşyalarıma dokunmamanı söyleyeceğim? Open Subtitles كم مرة يجب ان اخبرك ان لا تلمسي اغراضي ؟
    Ama dikkatli et ve bir şeye dokunayım deme olur mu? Open Subtitles لكن كوني حذرة و احرصي أن لا تلمسي أي شيء، موافقة
    - Yavrularına dokunamazsın. aynı zamanda kafesi de yıkayamayız. Open Subtitles ولا يمكنك أن تلمسي الصغار حتى لا نضطر لغسل القفص
    Hiçbirşeye dokunmadan nasıl imge görebildin? Open Subtitles كيف حصلت على رؤية من دون أن تلمسي أي شيء ؟
    Sen Dylan'ın odasındaki eşyalara dokunmayacaksın. Open Subtitles لا تلمسي الأشياء التي بحجرة ديلن
    Onun eşyalarına dokunmanı istemiyorum. Onun malzemelerine bakmanı istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles لا أريدك أن تلمسي أغراضها ، ولا تنظري إليها حتى ، مفهوم ؟
    - Şşt, yasak yani hiçbir şeye dokunmuyorsun. Sadece bunları sinyal buluculara çevirmek için neye ihtiyacın olduğunu söyle ben sana getireyim. Open Subtitles وهذا يعني ألا تلمسي شيئًا، فقد اخبرني بما تحتاجيه لتغيير هذا لمحدد مكان، وسأعطيه لكِ
    Fakat, bir orospuya dokunabilirsin. Ve, orospular o kadar ender bulunmazlar. Open Subtitles مع فارق أنه بامكانكِ أن تلمسي العاهرات و هن لسن بتلك الندرة
    Affedersiniz, sizden hiçbir şeye dokunmamanızı rica ediyoruz. Open Subtitles عفواً، نود أن نطلب منك أن لا تلمسي أي شي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more