"حسناَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Tamam
        
    • Pekala
        
    • Peki
        
    • Pekâlâ
        
    • Şey
        
    • Tamamdır
        
    Tamam o halde. İyi geceler. Ne yaptığınızı sorabilir miyiz? Open Subtitles حسناَ إذاَ طاب مساؤك هل تمانع بإخبارنا ما تفعل ؟
    Tamam! Götürün onu ama halk arasında silaha dikkat edin. Open Subtitles حسناَ, أخرجه من هنا وإحذر من إظهار المسدس أمام العامة
    Tamam, herkes bunu yapınca kalkın ve partnerinizle yüz yüze dönün. Open Subtitles حسناَ هل انتهينا من التمدد ؟ أريد أن توقفوا وتواجهوا شركائكم
    Pekala, bir berelenme vardı. Muhtemelen kayığın alabora olmasından ve bilimcini yitirmesinden. Open Subtitles حسناَ رأيت كدمات ربما نتيجة انقلاب القارب وحالة فقدان وعيها
    - Pekala, Komser, Sizi uzun süre beklettim. Sizin için ne yapabilirim? Open Subtitles حسناَ ملازم أبقيتك تنتظر طويلاَ ماذا أفعل لأجلك ؟
    İyi, Peki mahkeme kararını nasıl kaldırtacağız? Open Subtitles حسناَ الآن طالما أن الأمر مطروح ماذا نفعل لرد هذا الإنذار القضائي ؟
    Pekâlâ, ona neden alması gerektiğini söyle, Tamam mı? Artılarına odaklan. Open Subtitles إذا اخبره لماذا يجب عليه ان يشتريها ركز على ايجابياتها حسناَ
    Tamam, ama sadece bizim bilmemiz gerekiyorsa bile bununla ne yapacağız? Open Subtitles حسناَ ولكن حتى ولم نخبر أحداً بشأنها ما الذي سنفعله بخصوصها
    Öğle yemeği gibi göründüklerini biliyorum ama bu "Kraliçe Mandırası" kapalı Tamam mı? Open Subtitles أعلم بأن هذا يبدوا كالغداء لكن مملكة الألبان هذه مغلقة ، حسناَ ؟
    Tamam bunu elimizden geldiğince çabuk çözeceğiz. Endişelenmeyin. Open Subtitles حسناَ سنهديء المسألة قدر ما يمكن لا داعي للقلق
    - 26dan 30a kadar vanalar açık, efendim. - Tamam. Open Subtitles الصمامات من ال26 وحتى ال30 مفتوحة،سيدي حسناَ
    Kendine zarar vermeden şu dergiyi bırak, Tamam mı Harold? Open Subtitles أنزل المجلة قبل أن تؤذي نفسك حسناَ " هارولد "
    Uyandığında onları alabilirsin. İstemem, teşekkürler. Tamam, Peki, sonra görüşürüz. Open Subtitles حين تستيقظ ستجدهم ينتظرونك حسناَ إذاَ أراكم لاحقاَ
    Dersten sonra seninle burada buluşalım, Tamam mı, Sid? Open Subtitles انا أردت أن تقابلينى حسناً؟ هنا بعد الفصل,حسناَ يا سيد؟
    - Pekala Komser. Sanırım artık görüşmemizin sonuna geldik. Open Subtitles حسناَ ملازم أظنك أخيراَ بقيت أكثر مما هو مرحب بك
    Pekala, Komiser. İşte sana onun kuduz aşısı olduğunu gösteren yafta. Open Subtitles حسناَ هذا يثبت أنه تم تطعيمه ضد بداء الكلب
    Neyse, birazdan size yetişirim. Biraz güneşte oturacağım, olur mu? Pekala. Open Subtitles حسناَ سأوافقكم لاحقاَ سوف أجلس تحت الشمس حسناَ تماسكي
    Peki. Eczaneye gidip, annene alerji ilacı al. Open Subtitles حسناَ ، اذهبى لشراء دواء الحساسية الخاص بأمك من متجر الادوية
    Pekâlâ, 5. oyunun büyüsü. Ne yazık ki, yanlışı seçtin. Open Subtitles حسناَ سحر المرة الخامسة آسف يا بني لقد التقطت الخطأ
    - Şey, işinin güvenli olmadığını söyleyebilirim. - O dans ederdi. Open Subtitles حسناَ,استطيع ان اقول لك انّ عملها لم يكن آمِن كانت راقصه
    - Tamamdır, oturup, ne yapacağımıza bakalım. Open Subtitles حسناَ دعونا نجلس للتفكير في خطوتنا التالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more