"خوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • korku
        
    • korkusu
        
    • Korkusuz
        
    • korkusuzca
        
    • korkmadan
        
    • korkum
        
    • korkusuyla
        
    • Korkmak
        
    • korkuyla
        
    • korkusunu
        
    • korkunun
        
    • korkarak
        
    • korkuyorum
        
    • korkularını
        
    • Korkma
        
    Bu insanların geri kalan hayatlarını korku içinde geçirmelerini mi istiyorsun? Open Subtitles هل تريدون هذا الشعب ان يعيش فى خوف باقى حياته ؟
    Bryce, şu anda beynimde yer eden bütün derin devlet bilgilerini bana gönderdi ve sayesinde her an korku, tehlike ve endişe içindeyim. Open Subtitles برايس أرسل لي قاعدة بيانات مليـئة بالأسرار الحكوميــة و هي الآن في دماغي, و تجعلني في حالة خوف و خطر و قلق مستمرة
    Saklı öfke ya da korku bu şeyin hedef alacağı olgular. Open Subtitles خوف أو كره خفي يمكن أن تقتات عليه هذه الظلمة ؟
    Açlık yoktu artık. O felaket küçülme korkusu yoktu artık. Open Subtitles لم يكن هناك جوع لم يكن هناك خوف من الانقماص
    Beyazların büyük muharebesinde düşmana karşı son derece Korkusuz savaştığını söylüyorlar. Open Subtitles يقولون انه كان بدون خوف في حرب البيض الكبرى ضد انفسهم
    Biliyordu ki, ellerimiz korkusuzca ve sonsuza kadar birbirini tutmak için yaratıldı. Open Subtitles لقد علمت بأن ايادينا لقد عنت بأن تحمل بعضها البعض دون خوف
    Kız hayranlar bir şeyi mazeretsiz veya korkmadan sevmeyi biliyor. TED المعجبات يعرفن كيف يحببن شيئاً ما بدون اعتذار أو خوف.
    Ama baban yüzünden bir insan tüm hayatını korku içinde geçirdi. Open Subtitles لكن احدهم كان عليه أن يعيش حياته في خوف بسبب والدك
    Ne renk ne para ne korku ne de nefret. Open Subtitles لا لون، ليس المال، ألا خوف عليهم ولا حتى الكراهية.
    Ya da başına baktırırsın ve seni aptalca bir korku yüzünden kaybetmeyiz. Open Subtitles أو يمكن أن تفحص رأسك فقط كي لا نفقدك بسبب خوف سخيف.
    Mevcut bir durum ve bununla ilgili şiddetli bir korku var. TED لديك خوف مرتفع ، تحافظ على الوضع الراهن.
    Beş harfli bir kelime. Bir çeşit kötü hissetme ile ilgili bir kelimedir, korku. TED كلمة من أربعة أحرف، كلمة ذات انطباع سيئ، خوف
    Fear (korku). Böylece boyutu değiştirdiğinizde, biçimin nasıl da değiştiğini görebilirsiniz. İçerik aynı ama hissettiğiniz duygular farklı. TED خوف إذا يمكنكم رؤية كيف أن تغيير المقياس يؤدي إلى تغيير الإطار. نفس الأمر بالنسبة للمحتوى، لكن شعوركم يختلف
    Arr! Fear (korku)! Oo, hiç de korkunç değil, aksine komik. TED آررر! خوف! تشعرون أن ذلك ليس مخيفاً، في الحقيقة إنه مضحك
    Tahtı benden almanın korkusu içinde yaşadım an be an. Open Subtitles لحظة بلحظة عشت في خوف من أن تأخذ العرش مني.
    Savaşı kaybetme olasılığının gizli ve inanılmaz korkusu ilk defa aklımıza geliyordu. Open Subtitles للمرّة الأولى تسلل إلى عقلى خوف سري لايُصدق بأنّنا قد نخسر الحرب
    Yılan gibi soğukkanlı hem vicdansız, hem Korkusuz olduğun için. Open Subtitles لأنك بارداً كالثلج ... وليس لديك نقطة ضعف أو خوف
    Zalim bir diktatörü korkusuzca protesto eden kadınlar çıktı ortaya. TED خرجت النسوة للاحتجاج على دكتاتور متوحش وتحدثن بدون خوف
    Annem yanımda olmasa da korkmadan uyuyabildiğim tek yer burası. Open Subtitles هذا هو المكان الوحيد الذي أستطيع النوم فيه دون خوف
    Sanırım bunu savunma mekanizması refleksiyle söyledim işte çünkü benim yakınlaşma korkum var. Open Subtitles أعتقد أني قلت ذلك كأسلوب دفاعي لأن لدي خوف من الحميمية أسلوب دفاعي؟
    Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Silahlı birinden Korkmak gibi değil, ...güneşin gücünden Korkmak gibi. Open Subtitles و لكنه خوف منه و كأنه . لديه قوة الشمس ،أنا سأظل تابعه .إذا كلفنى ذلك حياتى
    Her müslümana korkuyla, şüpheyle ya da nefretle bakan bir dünyayla savaşmayı seçti. Open Subtitles أرادت محاربة العالم الذي ينظر لكافة المسلمين بنظرة تعتريها خوف وشك أو كره
    Ah, benim karidesim. İnsülin korkusunu nasıl tarif edersiniz? Open Subtitles أوه، إنه طعامي جمبري المفضل أيمكن لأحد أن يُعرف معنى خوف الأنسولين؟
    Güç yüzükleri, korkunun üstesinden gelme yeteneğine sahip olanları arar. Open Subtitles طاقة الخاتم تلاحق الذين أظهروا القوّة للتغلب على خوف عظيم.
    Farklı bir hayat isteyip istemediğine yine karar verebilirsin ama kendini hiç değilse hatırlamaya açmazsan kendi geçmişinden korkarak yaşayacaksın maalesef. Open Subtitles و بوسعك أن تبدأي حياه مختلفه و لو لم تفعلي حاولي التذكر و إلا ستعيشين في خوف من ماضيك
    İnsanların daha büyük evlerde yaşadığını ve çocuk sahibi olduğunu görüyorum ve istediğimiz haytın başlamayacağından korkuyorum. Open Subtitles أرى الناس يبتاعون شققاً أكبر و ينجبون أطفالاً. فيصيبني خوف شديد من أن حياتنا لن تبدأ قط.
    Ve zamanlar sakin bir yer olan... bu kasabanın sakinlerinin korkularını ancak tahmin edebiliriz. Open Subtitles البلدة أشبه بمنطقة حرب ونتخيل خوف واحباط سكان هذه البلدة الريفية
    Sen Korkma tatlı kızım, Kimse dokunamaz sana, Open Subtitles لا خوف ، خادمة الحلو ، ولا يجوز لهم أن اتصل ببينك كيت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more