"داخلي" - Translation from Arabic to Turkish

    •   
    • içimde
        
    • içimdeki
        
    • içime
        
    • içeriden
        
    • içimden
        
    • içten
        
    • içeride
        
    • içinde
        
    • içsel
        
    • içi
        
    • dahili
        
    • içim
        
    • içimi
        
    • içerden
        
    Yüksek vücut sıcaklığı sonucu, organlarının iflası nedeniyle ölmüş. Open Subtitles توفيت من فشل الجهاز داخلي واسع النطاق بسبب ارتفاع الحرارة.
    Kımıldama. Muhtemelen kanama geçiriyorsun ve farkında bile değilsin. Open Subtitles لا تتحركي، قد يكون لديك نزيف داخلي دون أن تشعرين
    İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. TED ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً.
    Ama yine de kar yağdığı zaman içimde bir şey şöyle der: Open Subtitles ولكن مازل ذلك, فعندما ينزل الثلج : فهناك شيء في داخلي يقول
    Gizemli bir tecrübe geçirdiğimi ve bundan sonra içimdeki bazı şeylerin değiştiğini hissettim. Open Subtitles شعرت بأني حصلت على افضل تجربة في حياتي وشئ في داخلي تغير اخيرا
    Bak, o günden sonra sanki içime bir şey girdi ve ondan kurtulamıyorum. Open Subtitles اسمعيني ، منذ هذا اليوم شعرت بوجود شئ ما داخلي ولا يمكنني إخراجه
    Ama eve dönerken, içeriden bir işbirlikçinin desteğine ihtiyacım olduğunun farkına vardım. Open Subtitles ولكن في طريقي للمنزل ادركت اني بحاجه لمصدر.. داخلي ليدعم كل شئ
    Ok beşinci ve altıncı kaburgalar arasından girmiş, büyük olasılıkla sol karıncığı delmiş, bu da kanamaya neden olmuş. Open Subtitles دخل السهم في الفضاء وربي بين الأضلاع الخامسة والسادسة، على الأرجح ثقب البطين الأيسر، مما تسبب في نزيف داخلي شديد.
    Kafada ağır sarsıntısı, kanaması ve birçok kırığı var. Open Subtitles خبطه جامده في الرأس و نزيف داخلي و بعض الكسور
    Bağırsaklarında sindirilmiş kan olması kanaması olduğu anlamına gelir. Open Subtitles كي يدخل الدم المهضوم للأمعاء يجب أن يحدث نزيف داخلي
    Bir şekilde adamın kan dolaşımına girmişler, yoğun kanamaya neden olmuş. Open Subtitles لقد دخلوا بطريقة ما لمجرى دم هذا الرجل سببوا نزيف داخلي هائل
    Bunu eldiven gibi kullandıysa, tarafta deri dokuları vardır. Open Subtitles وإذا قامت بإرتدائه كقفاز سيكون هناك نسيج داخلي من الداخل
    İç kanama olmadığından emin olmak için birkaç test yapmak istiyorum. Open Subtitles أودّ أن أقوم ببعض الفحوصات لأتأكد من عدم وجود نزيف داخلي
    Önceden bu işi yaparken, Hep içimde bir polis olduğunu düşündüm. Buna tutundum. Open Subtitles عندما كنت في السجن دائما كنت أعتقد في داخلي بأني ما زلت شرطيا
    Küçülmüş, sanki içimde Oliver şeklinde kabuğun uzuvlarını yönlendiren ufacık, ...kadim bir Oliver Tate varmış gibi geliyor bana. Open Subtitles أشعر أنني منكمش، حيث أن هناك أوليفر تيت عجوز في داخلي تشغيل الروافع لرفع قوقعة بحجم و عمر أوليفر
    Kendi içimde giderek daha fazla agresif ve tuhaf olmaya başladım. Open Subtitles في داخلي قلت, كما تعلمون لامزيد .. ومزيد من الصرامة غريب
    Tüm hayatım boyunca, bu hissi içimde taşıdım arzu ve ateş gibi, Open Subtitles لدي ذلك الشعور دائماً في داخلي طوال حياتي مثل الرغبة او الحمى
    Bana her seyin kiyak olacagini söz veren içimdeki bu sicak alevi mi? Open Subtitles هذا الوهج الدافئ داخلي الذي يعد بأن كل شيئ سيكون رائع و ممتاز؟
    Çok titiz, karısının içime girip bizzat ona yardım etmesini tercih ederdim. Open Subtitles إنه صعب الإرضاء جداً لقد فضل بأن تكون زوجته في داخلي لكي تساعده
    Eğer bomba burada hazırlandıysa içeriden birisinin yapmış olabileceğinden bahsediyoruz. Open Subtitles ولكن لو صُنعت القنبلة هنا فنحن نتحدث عن عمل داخلي
    Birşeyi bilmek istiyorum, şimdi. Bu solucanı içimden dışarı nasıl atacağım? Open Subtitles أريد أن أعرف شيء الأن, كيف أُخرج هذه الدودة من داخلي
    O kelimeden nefret ediyorum. İğreniyorum. Beni içten içe öldürüyor. Open Subtitles أكره هذه الكلمة, وأشمئز منها تجعلني أشعر بالموت في داخلي
    Burnumda bir tane, her bir yanağımda, gözlüklerin olduğu yerde bir tane var, ancak içeride gerçekten de çok farklı bir insanım. TED واحدة على أنفي وواحدة على كل خد بسبب النظارات، ولكن في داخلي أصبحت شخصا مختلفا في الواقع
    Küçük bir merakla korkuya doğru adım atarsam, kendimin ve diğerlerinin içinde büyük bir zenginliğe ve hiçbir zaman başaracağımı zannetmediğim zaferlere şahit olurum. TED لو كنت سرت نحو ذلك الخوف بفضول هادئ لوجدث ثروة هائلة داخلي و في الآخرين و تلك القدرة على تخطي التحديات التي لم أتوقعها
    Çoğu zaman, bir konuda yanıldığımızı farkettirecek hiç bir içsel ipucumuz olmaz, iş işten geçene kadar. TED غالباً نحن لا نملك اي دليل داخلي يدلنا على اننا مخطئون تماماً حيال امر ما حتى يفوت الوقت قد فات على إصلاح ذلك تماماً
    Ülke içi terör olayı yok gerçi Michigan State'te bir parti var. Open Subtitles وليس هناك أيّة أنباء عن عمل إرهابي داخلي بالرغم من أنّ هناك حفلة تعارف في جامعة ميتشيغان
    Şu an yapmamız gerektiği gibi, dahili bir soruşturma yürütmüşüz... izlenimi verir Christian. Open Subtitles يَعطي ظهورَ تحقيق داخلي مسؤول، الذي ما نحن مِنْ الضروري أَنْ نَعمَلَ، كريستين.
    İçim çok huzurluydu. Başka bir yerde olmak için garip bir acele yok.. Open Subtitles كنت أشعر بالسلام في داخلي بدون تلك الرغبة الملحة في أن أكون الآن في مكان آخر
    Fakat bu önemli değildi, çünkü şimdi yaralarımdan çok daha fazla içimi yakan bir şey vardı. TED لكن ذلك لم يكن يهم، لأنني الآن كان هناك شيء في داخلي يشتعل و كان حجمه بداخلي أكبر من كل إصاباتي.
    Bu işin içerden yapıldığını gösteriyor ve hırsızlar bunun anlaşılmasını istemediler, Open Subtitles يعني ان العمل كان داخلي وهم لايريدون ان نعرف انه داخلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more