"دور" - Translation from Arabic to Turkish

    • rolü
        
    • rol
        
    • rolünü
        
    • i
        
    • sıra
        
    • sırası
        
    • gibi
        
    • olarak
        
    • rolünde
        
    •   
    • rolüne
        
    • numarası
        
    • da
        
    • olmak
        
    • parçası
        
    Bir saat masum rolü oynar, sonrada bizi ihbar eder. Open Subtitles سيجلس لمدة ساعة يلعب دور البرئ ثم يذهب ليبلغ السلطات
    Rus Evi'nin rolü biliniyor. Russell bu bağa değer veriyor. Open Subtitles . دور البيت الروسى سوف يحترم روسيل يقدر قيمه الصله
    Bununla ilgili metin düzeltme veya sayfa onaylama diye bir rol var. TED هناك دور مرتبط بالمراجعة يُسمى مراجعة النسخ المطبعية التجريبية، أو صفحة الموافقات.
    Ama eğer bunu başka bir veriyle karşılaştırabilirseniz, aslında FBI ajanının rolünü tekrar oynuyor ve herşeyi biraraya topluyor olursunuz. TED ولكن إن استطعت ربطها مع البيانات الأخرى، فعندها مبدئياً تعيد لعب دور عميل مكتب التحقيق الفيدرالي. وبوضع كل ذلك معاً.
    Ve Frannie de güçlü Kutsal Antoinette'i yönetip ona hayat verecek. Open Subtitles و فراني ستخرج و ستمثل دور الجمال و القوة ماري انتونييت
    Benim kendime ait tepkilerimin yanı sıra, toplumsal bir rolüm de vardı ve birşeylerin söylenmesi gerekliydi. TED كانت لدي ردودي الخاصة, لكن كان لدي دور عام أقوم به أيضاً. وكان ينبغي أن أقول شيئاً.
    Bana mazlum rolü yapma. Bu işte tek başına değilsin. Open Subtitles لا تلعبي دور الشهيد معي لستِ بمفردكِ في هذا الأمر
    Şef olmak için uğraştım ama o rolü Andy Sung'a verdiler. Open Subtitles لقد حاولت الحصول على دور الزعيم إلا انهم اعطوه لاندي سونج
    Ve burada bir adamın büyük rolü var Profesör Anwar Jamaal Kidwai. Open Subtitles ورجل واحد الذي لعب دور كبير في تطويره البرفيسور أنوار جمال كيدواي
    Ve bazı çevresel rol modellere de ihtiyacımız var, bazılarını bugün dinledim. TED ونحتاج لبعض النماذج لتلعب دور النموذج البيئ أيضا، ولقد سمعت بعضهم اليوم.
    Generallerimizden biri dizide konuk oyuncu olacak. Küçük ama önemli bir rol. Open Subtitles أحد جنرالاتنا سيحل ضيف شرف في المسلسل، إنه دور صغير، ولكنه محوري
    Her kurum kendi üyeleri olan insanlara yer tutacakları bir sosyal rol verir Open Subtitles كل مؤسسة تزود الناس الذين هم أعضاء فيها بشغل دور وظيفي غير إجتماعي
    Baba rolünü daha önce oynadın zaten. Melodramlar sıkar beni. Open Subtitles لقد لعبت دور الاب مرة حتى الآن الميلودراما تشعرني بالملل
    Hiçbir yönetmenin ona rolünü bu kadar çabuk ifade edemediğini söyledi. Open Subtitles أخبرتني أنه لم يسبق لمخرج أن أشركها في دور بهذه السرعة
    Ve bu gece ilişkide erkek arkadaşı üşütüp yatağa serilen kadın rolünü oynuyordum. Open Subtitles والليلة, كنت اؤدي دور المرأة بالعلاقة الرائعة التي كان رفيقها الحميم مصاب بالزكام
    Öyleyse, sen profesörlük oynarken Zehir'i bulmak bize mi kalıyor? Open Subtitles إذاً , أثناء لعبك دور الأستاذ ستكون مهمتنا إيجاد فانم؟
    Fakat gerçekler bundan daha farklı çünkü genlerimizin yanı sıra ciddi hastalıklara yakalanmamızda çevrenin ve yaşam biçiminin de büyük rolü var. TED ولكن الواقع بعيد كل البعد عن ذلك، لأنه بالإضافة لجيناتنا، فإن لبيئتنا وطراز حياتنا دور هام في تطوير العديد من الأمراض.
    ve şimdi ,Bassem'e dönüp konuşma sırası Doaa'nındı, "Aşkım, lütfen umuda, geleceğimize tutun. TED و أصبح الآن دور "دعاء " لتقول لباسم: "حبيبي، أرجوك تمسك بالأمل، بمستقبلنا.
    Bu insanlar şimdiden bizim kulemizmiş gibi davranarak bir kazaya sebebiyet verdiler. Open Subtitles اولئك الأشخاص تسببوا حتى الآن بتحطم واحد بتقمصهم دور برجنا يا الهي
    Günaydın. Sanırım, dırdırcı bir Doğu Avrupalı olarak buraya karamsarı oynamam için çağırıldım. TED صباح الخير. أعتقد، كشرق أوروبي غاضب، لقد حضرت للعب دور المتشائم هذا الصباح.
    Halle Berry tüm çocukların yatmak istediği kamp müdiresi rolünde harika olur. Open Subtitles هالي بيري سيكون رائعا في دور امين المخيم الذي يريد الاطفال صداقته
    - Senin yardımını istemiyorum! - Kimse senden Baba' oynamanı istemedi! Open Subtitles لا أريد مساعدتكَ، لم يطلب منك أحد أن تلعب دور الوالد
    Bir işadamı. Aslında mücahit olmayan ama mücahit rolüne uygun biri. Open Subtitles رجل أعمال يناسبه دور جهادي دون أن يكون جهادياً في الواقع.
    Hayatta kalmanın tek yolu ölene kadar ölü numarası yapmak, ahbap. Open Subtitles فقط سبيل واحد للنجاة لو مثلت دور الميت حتى يوم موتك
    Alice Detroit'in baş rolde oynayacağı bir oyun okunmasa da olur. Open Subtitles أي مسرحية مع أليس ديترويت في دور البطولة لا داعي لقراءتها.
    Yaptığımız her küçük şeyde, binlerce insanın payının olduğunun farkında olmak. TED أي إدراك دور الآلاف من الأشخاص في كل جزء من حياتنا.
    Bizler evrim geçirirken ve böcekler beslenme geleneğimizin bir parçası haline gelirken hem temel gıda, hem de lezzet TED وأثناء تطورنا أصبحت الحشرات جزء من تقاليدنا الغذائية، ولعبت دور الغذاء المستقر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more