"رأت" - Translation from Arabic to Turkish

    • gördü
        
    • görmüş
        
    • gördüğünü
        
    • görünce
        
    • görürse
        
    • görmüştü
        
    • gördüğü
        
    • gördüğünde
        
    • gören
        
    • görmüştür
        
    • görüp
        
    • gördüyse
        
    • gördükten
        
    • nin
        
    • gördüğüne
        
    Hayır. Siz ne görmesini istiyorsanız onu gördü. Onu bir türlü rahat bırakmıyordunuz. Open Subtitles لقد رأت ما أردتها أن تراه، لم تتمكن من تركها تذهب، أليس كذلك؟
    Hayır, caddenin karşısındaydı. Şoförün olduğu tarafı görüyordu. Seni gördü. Open Subtitles كلا، كانت بالجانب الآخر من الشارع رأت جانب السائق، رأتِك
    İşin en kötü tarafı, yüzümdeki şok ifadesini görmüş olmalı. Open Subtitles و الشئ الفظيع أنها لابد أنها رأت الصدمة على وجهي
    Şans eseri bir yerlerde saklanan kızı Catherine, her şeyi duymuş ve görmüş. Open Subtitles لحسن الحظ إبنته كاثرين التي كانت تختبيء .. سمعت و رأت كل شيء.
    Cinayeti geçmekte olan bir banliyö treninin penceresinden gördüğünü söyledi. Open Subtitles لقد قالت بأنها رأت الجريمة من خلال نوافذ القطارِ المار.
    Ama bir süredir kardiyotorasik cerrahiyle ilgileniyor, ve bu operasyonu daha önce gördü. Open Subtitles لكنها كانت مركزة على جراحة القلب لفترة و هي رأت الجراحة من قبل
    Bebeği üşümüş değildi, mutsuz da değildi karnındaki etiketin rengini gördü o kadar. Open Subtitles إبنها لم يكن بارد و ليس حزيناً لقد رأت لون الشاره التي بداخلها
    Hizmetçi geldi, bunları gördü ve sanırım bu onu biraz korkuttu. Open Subtitles لقد أتت الخادمة و رأت هذا و قد أصيبت بالذعر التام
    Bişeyler gördü ve ben bittim Karım benden nefret edecek Open Subtitles لقد رأت اشياء اليوم لاأتمناها لاى حد لقد ابتعدت اكثر
    Peçete halkam bir sürü galeta gördü. Bir tane de baget ekmek. Open Subtitles حلقة المناديل الخاصة بي قد رأت العديد من أعواد الخبز و ..
    Şef, Judy'nin annesi o gece Harrison'ların evinin etrafında birilerini görmüş. Open Subtitles أنا أخبرتهم كيف إن أم جودي رأت شخص ما خارج نافذتها
    Şüpheli bir şeyler görmüş mü diye soruyordum ama görmemiş. Şimdi gidebilirsin, sağol. Open Subtitles كنتُ أسألها إن رأت أمراً مريباً ولكنّها لم ترَ، لذا يمكنكِ الانصراف، شكراً
    Bu köyden bir kadın gece, babasını ormanda yürürken görmüş. Open Subtitles امرأة من هذه القرية رأت ابوها يمشي في الغابة بالليل
    Claire bir şey görmüş ve sana sormazsam beni öldürür. Open Subtitles كلير رأت شيئاً ما وهى سوف تقتلنى إذا لم أسألك
    Bir de o gece bir kadın, plajda fener ışıkları gördüğünü söylemiş. Open Subtitles قال أيضاً أن ثمة إمرأة رأت أنواراً على الشاطئ في تلك الليلة.
    Senin ölümünü gördüğünü söyledi ve söylediği her şeyde hatalıydı. Open Subtitles كانت تعتقد إنها رأت موتك وكانت خاطئة حيال كل شي
    Cara, yeğenlerimden biri, Cumartesi günü piyano resitali veriyordu ve annem benim orada olmadığımı görünce iyi olup olmadığımı öğrenmek için beni aradı. Open Subtitles كارا، إحدى بنات أخواتي قدّمت حفلة بيانو يوم السبت وحين رأت أمي أنني لم أكن موجودة اتّصلت لترى إن كنتُ على ما يرام
    Polisler yeni arabada kurşun izi görürse bizim için pek de iyi olmaz. Open Subtitles سيارة جديدة لن تنفعنا كثيرا إذا رأت الشرطة دماءا جديدة من جرح رصاصة
    O hamile olduğumu biliyordu. Görüntüleri o da görmüştü, bebeği doğrulamıştı. Open Subtitles إنها تعلم أني كنت حامل لقد رأت الفحص، لقد أجرته بنفسها
    Tyra büyük ihtimalle Gibbs'in onun görmesini istemediği bir şey gördüğü için öldürüldü. Open Subtitles لقد أطلق الرصاص على، تايرا لأنها رأت أمر ما لم يرغب بأن تراه
    Tuvalet aynasındaki yansımasını gördüğünde ağlamaya başladı. TED وعندما رأت انعكاسها في المرآة بدأت بالبكاء
    Kocamı ölmeden önce gören son kız neye benziyor bilmek istedim. Open Subtitles لأعرف كيف هي الفتاة الأخيرة التي رأت زوجي قبل أن يموت.
    Şey, düşündüm de, belki gerçekten dışarıda birini görmüştür. Open Subtitles حسناً, أدركت أنّها ربما قد رأت شخصاً ما في الواقع هناك
    Hemşire Price'ın, taburcu olduktan sonra Kessler'in çocuğunu görüp görmediğini biliyor musun? Open Subtitles هل تَعْرفين ما إذا كانت الممرَضة برايس قد رأت الولد كيسلر منذ خروجه؟
    Ya da cesedi nehre atan birini gördüyse... Ya da... Open Subtitles او انها رأت من مكانها شخص يقوم بالقاء جثة فى النهر,
    Bu resim çekildikten kısa süre sonra karşıda bir şey gördükten sonra öldürüldü. Open Subtitles بعد أن رأت شيئ عبر الشارع أشعَرَها بالذعر وتسبب في مقتلها ذلك اليوم
    Kadın cinayeti son iki vagonun arasından gördüğüne göre, cinayetin tren oradan geçerken gerçekleştiğini anlayabiliriz. Open Subtitles وحيث أن المرأة رأت القتل خلال العربتين الأخيرتين إذن يمكننا أَن نفترض أن الجسم قد ارتطم بالأرضية خلال مرور القطار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more