"صداع" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağrıyor
        
    • başağrısı
        
    • akşamdan
        
    • baş ağrım
        
    • ağrıları
        
    • ağrısından
        
    • baş ağrısını
        
    • ağrı
        
    • çatlıyor
        
    • ağrısıyla
        
    • ağrıyacak
        
    • ağrıyormuş
        
    • baş ağrısı
        
    "başım çok ağrıyor," "yoruldum" "uyanın çocuklar!" vır vır vır... Open Subtitles لدى صداع, انا متعب , عندما تستيقظ زوجتى تبدأ بالكلام
    Migren olduğunu düşünüyor. Başım ağrıyor, hem de çok kötü. Open Subtitles انه يظن انه الم الشقيقة فعندي صداع قوي في رأسي
    Şimdi küçük hanımın başı ağrıyor. Open Subtitles الان السيدة لديها صداع تفضل البقاء وحدها
    Anlaşıldı ki, erkenden kalkıp akşamdan kalma başağrısı yüzünden ağrı kesici almış. Open Subtitles كما أتضح, أنها استيقت مبكراً وأخذت مسكناً بسبب صداع متعلق بشرب الكحوليات
    Ertesi sabah, hayatımda hiç bu kadar akşamdan kalma olmamıştım. Open Subtitles الصباح التالي،لم اكن أبدا اعاني من صداع الكحول بكل حياتي
    Benim hafif bir baş ağrım vardı, ama Rosie daha yeni ısınıyordu. Open Subtitles كان عندي صداع طفيف، لكن روزي، هي كانت فقط فى صفى.
    Belki bu yüzden başım ağrıyor. Sinüzitim tutar. Open Subtitles ربما لهذا السبب لدى صداع عندى هجوم قوى فى الجيوب الانفية
    Bir mucize. Ben artık hurdayım. Başım ağrıyor, midem bulanıyor. Open Subtitles أنا كحطام القطار، لديَّ صداع غثيان وأسوأ شيء الرؤية المزدوجة هذا
    Başım ağrıyor, midem bulanıyor ve ev sahibim beni büyükanne donu giyerken gördüğü için utanıyorum. Tamam tatlım. Open Subtitles صداع ، غثيان وبالإحراج لأن صاحب البناية شاهدني وأنا أرتدي بنطال جدتي
    Başım ağrıyor ve huyum devamlı değişiyor ve uyku düzenim altüst olmuş durumda. Open Subtitles ينتابني صداع فظيع ويتغير مزاجي كثيراً وإنقلب مواعيد نومي
    Söyledim ya, başım ağrıyor. Open Subtitles .لا، لا أستطيع حقا .لقد قلت لك أنا عندي صداع
    Başım çok ağrıyor. Taksiden inerken kafamı çarptım. Open Subtitles عندي صداع , لقد صدمت رأسي عندما كنت أخرج من سيارة الأجرة
    - Ben de öyle. Başım çok ağrıyor. Open Subtitles عندي صداع , لقد صدمت رأسي عندما كنت أخرج من سيارة الأجرة
    Şu an bu konuda konuşamam. Başım ağrıyor Open Subtitles لا يمكنني ان اتكلم عن هذا الآن عندي صداع
    Sadece küme başağrısı olsaydı, göz çevresinde şişlik de olurdu. Open Subtitles لو كان صداع عنقودي فقط لكان لديه ورم حول عينيه
    Bunu yapıyorum çünkü hastam her hareketinde nefes darlığı çekiyor, başağrısı, ateşi, krampları ve bütün vücudunda bölgesel kızarıklıkları var. Open Subtitles و كذلك صداع و حمى و ألم عضلي و طفح جلدي على جسده كله لذا أجري له اختبار الحمى الجبلية
    Önceleri baş ağrım vardı çok kötüydü uyuyamıyordum. Open Subtitles في البداية كنت أصاب بالصداع صداع فظيع لم أستطع النوم
    Malala hastanede iken ve can acısı içinde iken çok ağır baş ağrıları varken -çünkü yüz sinirleri kesilmişti- eşimin yüzüne yayılan karanlık bir gölge gördüm. TED عندما كانت ملالا في المستشفى، كانت تقاسى شديد الالأم وتعاني من صداع شديد لأن عصبها الوجهي قُطع، لقد كنت أرى ظلًا قاتمًا يخيم على وجه زوجتي.
    Arkadaşım berbat bir baş ağrısından ölebilir. Ve bu yüzden sen de öyle. Open Subtitles صديقى ستقطع رأسه نتيجة صداع رهيب.كذلك انت.
    Yosunların içinde dondurma baş ağrısını tedavi eden bir sıvı yok. Open Subtitles لا يوجد في عشب البحر شيء يساعد في شفاء صداع الأيس كريم,
    Bak, başım çatlıyor ve sen oturmuş durmadan konuşuyorsun, dır dır dır! Open Subtitles اسمعي، أعاني من صداع نصفي وأنت تتكلمين دون توقف
    - Buranın şampanyası berbat. İstanbul'dan baş ağrısıyla ayrılmayı istemem. Open Subtitles الشمبانيا هنا رديئة جدا لا اريد مغادرة اسطنبول وعندى صداع
    Hasta olacaksın ve yine başın ağrıyacak. Open Subtitles ستصاب بنزلة برد و سيكون لديك صداع مرة أخرى.
    İki başı da her zaman ağrıyormuş. Open Subtitles برأسين كان عنده صداع طوال الوقت
    Tek söylediği baş ağrısı olduğu. Başka kimse de bir şey demiyor. Open Subtitles جل ما تخبرني ان لديها صداع لا أحد يريد اخباري أي شئ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more