"عجب" - Translation from Arabic to Turkish

    • şaşmamalı
        
    • şaşırmamalı
        
    • belli
        
    • şüphe
        
    • merak
        
    • Tabii
        
    • şaşırmadım
        
    • şaşmamak
        
    • niye
        
    • yüzden
        
    • normal
        
    • neden
        
    • garip
        
    • şaşırmamak
        
    • şaşılacak
        
    Bu her şeyi açıklıyor. Bir yılını onu aramakla geçirmesine şaşmamalı. Open Subtitles هذا يوضح كل شيئ, لا عجب أنه قضى سنة يبحث عنها
    Hareket etmememize şaşmamalı. Şu sarmaşıklara bakın. Geminin her tarafını sarmış. Open Subtitles لا عجب أننا لا يمكننا التحرُّك، فهذه الداليات تعمُّ أرجاء المركبة.
    Bu kadar uzun sürmesine şaşırmamalı. O ayakkabılarla nasıl yürüyorsun ya? Open Subtitles لا عجب أنكِ تأخرتِ كيف يمكنكِ السير وأنتِ ترتدين هذا الحذاء؟
    Böyle şeyleri neden sevdiğin belli. The Sun okumak gibi. Open Subtitles لا عجب أنك تحب هذه الأشياء إنها مثل قراءة الشمسِ
    Tabii... bir erkek tarafından yetiştirilince... Ağır işlere uygun olduğuna şüphe yok. Open Subtitles بما أنكِ تربيتي على يد رجل لا عجب أنكِ خُلقتي للعمل الشاق
    Sana neden çok kızgın olduğunu merak etmiyorum. Bizi yaşlı hissettiriyorsun. Open Subtitles لا عجب أنها كنت شديدة الغضب فأنت تجعلنا جميعاً نشعر بالشيخوخة
    Hiç şaşırmadım, adresi o kadar okunaksız yazmış ki! Open Subtitles لا عجب في ذلك طالما انها تكتب العنوان بخط رديئ حقا.
    100 kat tırmanmak için biraz fazla. Bir ortağın olmamasına şaşmamalı . Open Subtitles هذا أكثر مِن 100 طابق عالي لا عجب أنّك لا تحظى بشريك
    Babanın o çok istediği oğluna asla sahip olmamasına şaşmamalı. Open Subtitles لا عجب أن أباك لم يحظ بالولد الذي طمح له
    Bütün bir dönemin simgesi olmasına şaşmamalı. TED لا عجب أنه أصبح مثل هذا الرمز لتلك الفترة الزمنية بأكملها.
    Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı. TED لذلك فلا عجب أنه من الصعب الحديث عن هذه القضايا.
    Gençlerin bu modern hayatın ortasında bir şeyler elde etmek için çok çabalamalarına şaşmamalı. TED لا عجب أن الشباب بحاجة قوية للكفاح والاداء والنجاح في وسط الحياة الحديثة
    - Anlamadığıma hiç şaşmamalı. - Sahi mi diyorsunuz? - Sizin gibi bir uzman yani. Open Subtitles لا عجب اننى لا استطيع التفرقة بينكما حقا, رغم انك خبير
    Böyle fakir bir kocası olduğuna göre hiç şaşırmamalı. Open Subtitles ولا عجب أنها تؤتي ثمارها مع زوج وضيع كما فعلت.
    Bu sabah yönetici tuvaletine neden giremediğim belli oldu. Open Subtitles لا عجب أني لم أستطع أن أدخل إلى حمام المدراء هذا الصباح
    Bu, cerrahi retraksiyon için. Canını yaktığına şüphe yok! Open Subtitles هذا من أجل المباعدة الجراحية لا عجب أنه آلمها
    Bir yüzyıldır insanlar ne kadar çirkin olduklarını merak etmiyorlar. Open Subtitles لا عجب أن الناس كانوا أقبح قبل قرن من الزمان
    Tabii ki çocuğunda onları bastırmak için bu sese ihtiyacı oluyor. Open Subtitles لا عجب أن الفتى في حاجة لصوت ليخرجه مما هو فيه
    Onlarla konuşmamamız gerektiğine şaşırmadım. Bunlar kafayı yemiş. Open Subtitles لا عجب أنه لا يفترض أن نتكلم معهم إنهم مجانين
    Fillerin bu arılar hakkında bir şey yapmamalarına şaşmamak gerek. Open Subtitles لا عجب أن الفيلة لا تفعل شيئاً حيال هذه الآفات
    Ben onun ne istediğini biliyorum niye bu kadar çocuğu olduğuna şaşmamak gerek. Open Subtitles أعلم ما كان يبغيه، لا عجب أن لديه أطفالا كثر.
    Bu yüzden ekonomik ilerlemenin de tıpkı evrim gibi sürekli yükselen bir büyüme çizgisine sahip olacağına inanmaya hazırız. TED لذا، لا عجب من أننا نؤمن وبسهولة بأن التقدم الاقتصادي سيأخذ ذات المنحنى، هذا الخط المتصاعد للنمو.
    Kadınlar da diyorlardı ki "Kullandığımız bu şeylerin yan etkisi olmaması normal, TED وقالت النسوة في أنفسهن .. لا عجب لا يوجد تأثيرات جانبية لتلك الحبوب ..
    Vücutlarının alabileceğinden daha hızlı kalori yakmaları hiç garip değil. Open Subtitles لا عجب ان السعرات الحراريه تحترق قبل ان تمتصها اجسادهم
    İnsanlarımın çoğunun bu parmaklıkları tükürdüğüne şaşırmamak gerek, çünkü gerçekleri yutmak zordur. TED لا عجب في أن الكثير من قومي ولأن الحقيقة من الصعب إبتلاعها.
    Daha beş yaşındayken öfkeli bir feminist olmamda şaşılacak bir şey yok --tabi o vakitler bu kavram Şili'ye henüz erişememişti, o yüzden kimse bendeki sorunu anlayamıyordu. TED لا عجب أني بدأت النضال من أجل الحركة النسوية وأنا في الخامسة بالرغم من عدم وصول هذا المصطلج لتشيلي بعد لذلك لم يعرف الأغلب ما هي مشكلتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more