| Bu her şeyi açıklıyor. Bir yılını onu aramakla geçirmesine şaşmamalı. | Open Subtitles | هذا يوضح كل شيئ, لا عجب أنه قضى سنة يبحث عنها |
| Hareket etmememize şaşmamalı. Şu sarmaşıklara bakın. Geminin her tarafını sarmış. | Open Subtitles | لا عجب أننا لا يمكننا التحرُّك، فهذه الداليات تعمُّ أرجاء المركبة. |
| Bu kadar uzun sürmesine şaşırmamalı. O ayakkabılarla nasıl yürüyorsun ya? | Open Subtitles | لا عجب أنكِ تأخرتِ كيف يمكنكِ السير وأنتِ ترتدين هذا الحذاء؟ |
| Böyle şeyleri neden sevdiğin belli. The Sun okumak gibi. | Open Subtitles | لا عجب أنك تحب هذه الأشياء إنها مثل قراءة الشمسِ |
| Tabii... bir erkek tarafından yetiştirilince... Ağır işlere uygun olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | بما أنكِ تربيتي على يد رجل لا عجب أنكِ خُلقتي للعمل الشاق |
| Sana neden çok kızgın olduğunu merak etmiyorum. Bizi yaşlı hissettiriyorsun. | Open Subtitles | لا عجب أنها كنت شديدة الغضب فأنت تجعلنا جميعاً نشعر بالشيخوخة |
| Hiç şaşırmadım, adresi o kadar okunaksız yazmış ki! | Open Subtitles | لا عجب في ذلك طالما انها تكتب العنوان بخط رديئ حقا. |
| 100 kat tırmanmak için biraz fazla. Bir ortağın olmamasına şaşmamalı . | Open Subtitles | هذا أكثر مِن 100 طابق عالي لا عجب أنّك لا تحظى بشريك |
| Babanın o çok istediği oğluna asla sahip olmamasına şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب أن أباك لم يحظ بالولد الذي طمح له |
| Bütün bir dönemin simgesi olmasına şaşmamalı. | TED | لا عجب أنه أصبح مثل هذا الرمز لتلك الفترة الزمنية بأكملها. |
| Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı. | TED | لذلك فلا عجب أنه من الصعب الحديث عن هذه القضايا. |
| Gençlerin bu modern hayatın ortasında bir şeyler elde etmek için çok çabalamalarına şaşmamalı. | TED | لا عجب أن الشباب بحاجة قوية للكفاح والاداء والنجاح في وسط الحياة الحديثة |
| - Anlamadığıma hiç şaşmamalı. - Sahi mi diyorsunuz? - Sizin gibi bir uzman yani. | Open Subtitles | لا عجب اننى لا استطيع التفرقة بينكما حقا, رغم انك خبير |
| Böyle fakir bir kocası olduğuna göre hiç şaşırmamalı. | Open Subtitles | ولا عجب أنها تؤتي ثمارها مع زوج وضيع كما فعلت. |
| Bu sabah yönetici tuvaletine neden giremediğim belli oldu. | Open Subtitles | لا عجب أني لم أستطع أن أدخل إلى حمام المدراء هذا الصباح |
| Bu, cerrahi retraksiyon için. Canını yaktığına şüphe yok! | Open Subtitles | هذا من أجل المباعدة الجراحية لا عجب أنه آلمها |
| Bir yüzyıldır insanlar ne kadar çirkin olduklarını merak etmiyorlar. | Open Subtitles | لا عجب أن الناس كانوا أقبح قبل قرن من الزمان |
| Tabii ki çocuğunda onları bastırmak için bu sese ihtiyacı oluyor. | Open Subtitles | لا عجب أن الفتى في حاجة لصوت ليخرجه مما هو فيه |
| Onlarla konuşmamamız gerektiğine şaşırmadım. Bunlar kafayı yemiş. | Open Subtitles | لا عجب أنه لا يفترض أن نتكلم معهم إنهم مجانين |
| Fillerin bu arılar hakkında bir şey yapmamalarına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أن الفيلة لا تفعل شيئاً حيال هذه الآفات |
| Ben onun ne istediğini biliyorum niye bu kadar çocuğu olduğuna şaşmamak gerek. | Open Subtitles | أعلم ما كان يبغيه، لا عجب أن لديه أطفالا كثر. |
| Bu yüzden ekonomik ilerlemenin de tıpkı evrim gibi sürekli yükselen bir büyüme çizgisine sahip olacağına inanmaya hazırız. | TED | لذا، لا عجب من أننا نؤمن وبسهولة بأن التقدم الاقتصادي سيأخذ ذات المنحنى، هذا الخط المتصاعد للنمو. |
| Kadınlar da diyorlardı ki "Kullandığımız bu şeylerin yan etkisi olmaması normal, | TED | وقالت النسوة في أنفسهن .. لا عجب لا يوجد تأثيرات جانبية لتلك الحبوب .. |
| Vücutlarının alabileceğinden daha hızlı kalori yakmaları hiç garip değil. | Open Subtitles | لا عجب ان السعرات الحراريه تحترق قبل ان تمتصها اجسادهم |
| İnsanlarımın çoğunun bu parmaklıkları tükürdüğüne şaşırmamak gerek, çünkü gerçekleri yutmak zordur. | TED | لا عجب في أن الكثير من قومي ولأن الحقيقة من الصعب إبتلاعها. |
| Daha beş yaşındayken öfkeli bir feminist olmamda şaşılacak bir şey yok --tabi o vakitler bu kavram Şili'ye henüz erişememişti, o yüzden kimse bendeki sorunu anlayamıyordu. | TED | لا عجب أني بدأت النضال من أجل الحركة النسوية وأنا في الخامسة بالرغم من عدم وصول هذا المصطلج لتشيلي بعد لذلك لم يعرف الأغلب ما هي مشكلتي |