"عصابات" - Translation from Arabic to Turkish

    • çete
        
    • gangster
        
    • mafya
        
    • çeteler
        
    • çeteleri
        
    • çetesi
        
    • karteller
        
    • çetelerin
        
    • kartelleri
        
    • çetelerinin
        
    • gangsterler
        
    • çetenin
        
    • çetelere
        
    • çetelerinden
        
    • haydut
        
    Bir çete üyesini tutuklamış olmanıza rağmen müvekkilimi taciz ediyorsunuz. Open Subtitles لديك مجرم عصابات في الحجز وأنت بإصرار على التحرش بموكلي
    Kafasının arkasına birkaç delik açacağız. çete işiymiş gibi göstereceğiz. Open Subtitles سنضع رصاصتان في مؤخرة رأسه ونجعل الأمر، كأنه أمر عصابات
    Eski ilaç fabrikası olarak kullanılan yer çete liderlerinin buluşma noktası. Open Subtitles المكان الذي تم مصنع الأدوية المعروفة وتطارد من عصابات محلية والتجار.
    Bu listenin en başındaki gangster. Bana her şeyi anlat. Open Subtitles هذا رجل عصابات من الطراز الرفيع, اخبرني كل شيئ بالتفصيل
    Belki de bizim tarafımızda bir mafya olmasının zararı yoktur. Open Subtitles حسنا، ربما لن يضر أن يكون رجل عصابات في صالحنا.
    Merhaba şu mahallede ki çeteleri öldüren... ...bu mahallede ki çeteler. TED اهلا بعصابات الحي اهلا بعصابات الحي التي تقتل عصابات الحي المقابل
    Davacıyı tanıyorum. Seni azılı bir grup çete üyesiyle aynı yere tıkmak istiyor. Open Subtitles أعرف المدعية العامة، وهي تريد أن تضعكِ مع مجموعة من أعضاء عصابات منافسة.
    Bu yüzden hepimizin tamamen ekodevrimci dönekler, çete üyeleri, çete üyesi bahçıvanlar olmamızı talep ediyorum. TED أريد أن نكون جميعنا الثوار من أجل البيئة، عصابات المزارعين.
    Oshea daha ergenken Mary'nin tek oğlu olan Laramiun Byrd'ü bir çete çatışmasında öldürdü. TED فقد قتل أوشي وهو مراهق ابن ماري الوحيد لاراميون بير في مشاجرة عصابات.
    Fakat 18 yaşında bir grup çocuğu silahlandırmak kısa zamanda onları bir çete hâline dönüştürüyor. TED ولكن قوة مكونة من فتية مسلحين في سن 18، ستتحول قريبًا جدًا، ومع مرور الوقت، إلى عصابات.
    Bu Rio'da yapılan bir çete savaşında atılmış bir kurşunun yakınlardaki dağcılık salonunda tırmanış yapan iki yaşındaki kızın kafasından vurulmasına da göz yummaktır. TED وهو ما يسمح لرصاصة أن تُطلق خلال حرب عصابات في ريو لتستقر في رأس طفلة عمرها سنتان تلهو في حديقة قريبة مخصصة للأطفال.
    Kalanlar sıradan haydutlardan oluşan iki yüz tane çete. Open Subtitles كل ما هنالك هو بضعة عصابات يحكمهم بعض المجرمين
    Yasadışı uyuşturucu parasıyla finanse edilip terör estiren ve diğer ülkeleri ele geçiren gangster ve gerillaları istemiyoruz TED فنحن لا نريد رجال عصابات ومسلحين ممولين بأموال المخدرات االغير شرعية وترهيب والاستيلاء على الشعوب الأخرى
    gangster olmamıza gerek yok, zaten yeterince düşmanımız var. Open Subtitles نحن لدينا من الاعداء مايكفى دون الحاجة كى نكون افراد عصابات , يا سيدى
    Orduların yaptıkları askeri darbeler, ya da hükümetlerin içlerine sızmış mafya üyeleri. Open Subtitles اليس هذا ما تفعله؟ , من يريد إنقلابات ضد الجيش , عصابات تريد الأنتصار على الحكومه
    Gün geçtikçe zenci ve Güney Amerikalı çeteler, beyazların yaşadığı... bölgelerde daha çok faaliyet göstermekteler. Open Subtitles اليوم، بدأت عصابات السود والمكسيكان بملأ الشوراع وغالبا في مناطق البيض
    Galiba polis, araba hırsızlık çeteleri arasındaki kan davası olarak düşünüyor. Open Subtitles أعتقد بأن الشرطة تعتقد بأنه صراع بين عصابات عرقية وسارقي السيارات
    Dört çıngıraklı yılanla yatan bir adama sigorta yapacak kadar aptal hızlı konuşan satıcı çetesi beni hasta ediyor. Open Subtitles لقد سئمت بتخلل أسنانى كل مرة بعد أن يتعاقد رجل عصابات مع مندوب شبه أخرس ليتعاقد على تأمين حياة مع شخص كسول
    Üçüncü Spiker: Polis biber gazı. Dördüncü Spiker: Amansız karteller. TED المذيع الرابع: عصابات مفرغة. المذيع الخامس: خطوط الرحلات البحرية الكارثية.
    Sorun, hapishanedeki çetelerin, babamın çorap dolabı gibi ayrılmış olmasıydı: Open Subtitles المشكلة أنّ عصابات السجن مقسومة كدُرج جوارب أبي، وفقاً للون
    Kötü haber; bu uyuşturucu kartelleri tarafından kullanılan bir tür yarı denizaltı. TED ولكن الأخبار السيئة هى أنها، غواصة نصف غاطسة تديرها عصابات المخدرات.
    Bu cinayetler Los Angeles'da yasadışı uyuşturucu ticareti için savaşan çetelerinin son marifeti olarak değerlendiriliyor. Open Subtitles وهذه جريمة ضمن سلسلة جرائم عصابات المخدرات
    Her zaman gangsterler olacağı gibi her zaman polisler de olacak. Open Subtitles سيكون هُناك دومًا عناصر شُرطة، كما سيكون هُناك دومًا رجال عصابات.
    Ülkedeki en çok cinayet işleyen çetenin lideri ile olan iş ilişkilerini mi kast ediyorsun? Open Subtitles أنت تقصد بالاتحادات مثل زعيم واحدة من أكثر عصابات الشوارع إجراماً في البلد؟
    Mutluluk verici bir düşünce değil, ama çocuklarınız çetelere ya da kötü gruplara katılabilirler. TED انها امورٌ تعسة قد تصادفك .. مثل ان يشارك ابنائك في عصابات الحي .. او في مواقف سيئة محرجة ..
    Muhtemelen Doğu Avrupalı suç çetelerinden bir tanesi. Open Subtitles على الأرجح إحدى عصابات شرق أوروبا الإجراميّة.
    Evet, İtalyanların hepsinin haydut ve Amerikalıların hepsinin ayyaş olduğunu herkes bilir. Open Subtitles نعم كل شخص يعرف أن كل الإيطاليين عصابات وكل الأمريكيين الأصليين سكارى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more