"عينة" - Translation from Arabic to Turkish

    • örneği
        
    • örnek
        
    • örneğini
        
    • numune
        
    • örneğine
        
    • numunesi
        
    • örnekleri
        
    • örneğe
        
    • örneğinden
        
    • örneklerini
        
    • DNA
        
    • biyopsi
        
    • testi
        
    • parça
        
    • örneğinin
        
    Bu öğrencilerimden birisinin anket örneği gördüğünüz üzere burada biraz mizah var. TED وهذه عينة استطلاع رأي من أحد طلابي، وكما ترون، تتضمنُ بعض الدعابة.
    Parazit teşhisi için hepimizin kan ve dışkı örneği vermesi gerekiyor. Open Subtitles الاجراء التشخيصي الطفيّلي يتطلب كل واحد منا عينة دم .. وبراز
    Yani, bu çok küçük bir örnek; bundan genellemeye gidilmemeli. TED أعني، هذه عينة صغيرة للغاية. لا ينبغي عليكم التعميم منها.
    Sonra düşünmeye başladım, belki bu sadece rastgele bir örnek. TED ولذا، بدأت بالتفكير حولها، حسناً، ربما تلك فقط عينة عشوائية.
    Bilim adamları alacakları omega virüsü örneğini bir inceledikten sonra. Open Subtitles ليس بعد أن يحلل علمائهم عينة فيروس أوميجا التي إستلموها
    Güney kanadında kayıt dışı bir numune bulduk. İşte resmi. Open Subtitles لقد وجدنا عينة غير معلومة في الجزء الجنوبي وهذهِ صورتهُ
    Evinde lityum ararken su örneği alın ve boruları kontrol edin. Open Subtitles و أنت تبحث عن الليثيوم خذ عينة مياه و تفحص المواسير
    Çiçek peşinde koşmayı bırak. Bana bir kan örneği yolla. Open Subtitles توقف عن البحث عن الزهرة وأرسل لي عينة من الدم
    - Bu deri beyaz ırktan. örneği DNA laboratuarına gönderdik. Open Subtitles أنه قوقازي ، وقد أرسلنا عينة لمختبر تحليل الحمض النووي
    Tarama sürecinin bir parçası olarak mitokondriyal DNA örneği verilmesi gerekiyor Open Subtitles كجزء من عملية الفحص، كان علينا أن نعطي عينة حمض نووي.
    Bize kan örneği versin ki biz de tam bir D.N.A. profiline bakabilelim. Open Subtitles أعطنا عينة من الدم حتى نجري فحص شامل، لتشكيل جانبي جديد للحمض نووي.
    Bir ara Hannah Geist'tan jenital siğil örneği almamış mıydın? Open Subtitles الم تعمل على عينة عامة من هانا جايس ذات مرة؟
    Koloniyi öldürmüyoruz, sadece yüzeyinden merkeze girip ufak bir örnek alıyoruz. TED نحن لسنا مستعمرة قتل: نحن نأخذ عينة اساسية صغيرة من الأعلى.
    Önce ormandan başka bir örnek alıp tam bir karşılaştırma yapacağız. Open Subtitles سناخذ عينة اخرى من الغابة ونقارنها قبل ان نفعل اي شيء
    - Bir şeyi falan yok. Bu tehlikeli bir örnek. Yine içiyorsun. Open Subtitles لا يوجد أي عيب بالآلة, إنها عينة فاسدة لقد كنتَ تشرب مجدداً
    Nötrinoları yavaşlatan şeyden bir örnek alabilirsek fiziğin temelini değiştirebiliriz. Open Subtitles عينة صغيرة مما يبطئ النيوترينات يمكنه تغيير علم الفيزياء كاملا
    Onu öldürmenin bir yolu olsaydı bize doku örneğini vermezdi! Open Subtitles إذا كانت هُناَك وسيلة, فلا يجب أن نَعطي عينة الأنسجة.
    Daha sonra kan örneğini laboratuvara gönderirim. Yarasının fotoğrafını da çekmeliyim. Open Subtitles سأرسل عينة من دمها إلى المختبر لاحقاً وسأقوم بتصوير جروحها أيضاً
    Yapmak zorunda değilsin. Sen bana sadece biraz numune ver. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل أى شىء فقط أحضر لى عينة
    Ona geri verdiğin kan örneğine, Ne olduğunu sor bakalım. Open Subtitles إسألها عما حدث لزجاجة عينة الدم بعد أن أرجعتها لها
    - Ozzie'ye ne kadar... ..mükemmel bir pithecantropuserectus numunesi olduğunu söylüyordum. Open Subtitles أوزي كم هو عينة ملحوظة تعود إلي العصر البيتيكانتروبس
    Tamam, virüsü test etmek için çalışanların hepsinden kan örnekleri almalıyız. Open Subtitles حسناً، علينا أخذ عينة دم من جميع الموظفين لنفصحهم من الفيروس
    Vampir kanından alınan örneğe ekleyince olanlara bir bak. Open Subtitles لاحظ ما سيحدث عندما أضعه فى عينة دم مصاص دماء
    Ama artık en ufak bir kan örneğinden bile DNA'nın milyonlarca kopyasını çıkarabiliyoruz. Open Subtitles نعم, ما عدا الأن,إننا نستطيع تكرار الحمض النووي مليون مرة حتى من أصغر عينة دم
    Hugh, sana söylediğim deri örneklerini aldın mı? Open Subtitles هيو، هل عِنْدَكَ عينة النسيجِ من الجلدِ الذي سَألتُ عنه؟
    15 saniye. Girip çıkacaksın. DNA eşleşmesi yapacağız ve bitecek, tamam mı? Open Subtitles خمسة عشر ثانية تدخلين وتخرجين نأخذ عينة الحمض النووى وينتهى كل شئ
    Bu, bir patologun standart bir laboratuvarda biyopsi veya smear testi gibi doku örneklerine bakacağı bir mikroskoptur. TED هذا مجهر في مختبر تقليدي سيستخدمه أخصائي تشخيص الأمراض ليفحص عينة نسيج حيوي، كالخزعة أو مسحة عنق الرحم.
    DNA örneğini alıp evatlık testi yaptırmak için mi düzenledi? Open Subtitles لتستطيع الحصول على عينة دي إن أيه لإجراء اختبار الأبوة
    BF: Kes sesini. DH: Bu uzun bir numaradan kısa bir parça. TED باري فريدمان : إصمت دان هولزمان : هذه عينة صغيرة .. اخذت من عينة اكبر
    Zara şu an Kim Newham'ın kan örneğinin laboratuarda olduğunu söyledi. Open Subtitles زارا تقول أن المختبر يعمل على عينة دم كيم نيوهام حالاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more