"غالبا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Muhtemelen
        
    • genelde
        
    • çoğunlukla
        
    • Genellikle
        
    • sık sık
        
    • çoğu
        
    • sıklıkla
        
    • büyük ihtimalle
        
    • bazen
        
    • olabilir
        
    • sürekli
        
    • neredeyse
        
    • sıkça
        
    • olmalı
        
    • genelikle
        
    Ve Muhtemelen de arabamın ön camına o kurşunu sıkan kişi. Open Subtitles إنه غالبا هو الرجل الذى وضع رصاصة فى زجاج سيارتى الأمامى
    Bu zırhlı otoburlar sıklıkla Iguanodon sürülerinin çevresinde bulunurlar Muhtemelen karşılıklı korunma için. Open Subtitles آكل النباتات المدرع هذا غالبا ما يعيش بجانب قطعان الايجوندون غالبا للحماية المتبادلة
    Saldırgan her kimse Muhtemelen güvenilir ve normal görünen biri. Open Subtitles ايا كانت الجانية غالبا هى تبدو غير مؤذية و طبيعية
    Dünyadaki büyük innovasyonların ve gelişmelerin bazıları genelde iki alanın kesişmesi ile olur. TED بعضًا من أعظم الابتكارات والتطورات في العالم حدثت غالبا عند تقاطع مجالين مختلفين.
    Sürdürülebilir konutlar çoğunlukla zenginlik ve varlıkla ilişkilendiriliyor. Fakat bu sefer öyle olmayacak. TED غالبا ما يرتبط السكن المستدام مع الثروة والغنى، لكن الأمر لا يجب أن يكون كذلك.
    ve bunlar Genellikle size en başında bunun çok seksi olduğunu söyleyen insanlar. TED و هؤلاء هم غالبا الأشخاص الذين سيخبروك، بأن الأمر مثير جدا في البداية.
    Bana anlattığına göre tiyatrodan sonra arkadaşlarıyla sık sık birahaneye gidermiş. Open Subtitles غالبا وبعد المسرح , اخبرني الآتي ذهب مع صديق الى برستوب
    Artık Gün William Muhtemelen şeker satışlarına yardım için, çocuklara anlatılan bir hikayedir. Open Subtitles ويليام 29 فبراير غالبا ليس إلا قصة تحكى للأطفال لتساعد على بيع الحلوى
    Muhtemelen adli tıp olay mahallini belirlerken uğraştırmak için yapılmış. Open Subtitles غالبا اجراء احترازي للأدلة الجنائية استخدمه لكي يخرب مسرح الجريمة
    Daha yaşlı olan zanlı Muhtemelen daha baskın kişi konumunda. Open Subtitles مما يعني ان الجاني الأكبر عمرا هو غالبا الأكثر سيطرة
    Eğer onu kaçırdığı yer orasıysa, programından Muhtemelen haberi vardı. Open Subtitles إن كان أمسك بها هناك فقد كان غالبا يعرف روتينها
    Anemisi var susuz kalmış ve Muhtemelen hepatit C'si var. Open Subtitles ،جفاف جسمه عدّة مرات غالبا التهاب الكبد ـ ج ـ
    Taşlar ağırdı, yani kurbanımız erkek Muhtemelen iyi bir fiziksel formda olabilir. Open Subtitles هذه الأحجار ثقيلة لذا غالبا القاتل ذكر غالبا في لياقة بدنية رائعة
    Muhtemelen haberi sattılar ya da büyük bir kaçırma operasyonunda birlikteler. Open Subtitles غالبا باعو القصة أو ربما كلهم يشتركون في عصابة كبيرة للخطف
    Yüzen cisimler genelde fark edilmeyebilir. Çünkü beynimiz onları görmezden gelmeyi öğrenir. TED وبالنسبة للعوائم فإننا غالبا لا ننتبه لها لأن عقلنا تدرب على تجاهلها
    Araştırmacılar, belirli bir mekanda genelde küçük bir örneklem kullandığından sonuçları genellemek zordur. TED ولأن الباحثين غالبا ما يستخدمون عينة صغيرة في إعدادات معينة، يصعب تعميم نتائجها.
    Duygularımız ve ruh halimiz zamanı, çoğunlukla, yeniden kodlar: geçmişi, nostalji ya da pişmanlık olarak, geleceği de umut ya da dehşet olarak... TED حالتنا الذهنية و مشاعرنا الخاصة بنا و غالبا ترميز الوقت الندم أو الحنين إلى الماضي، الأمل أو الفزع إزاء المستقبل.
    Çocuklar şaşırtıcıydı: son derece istekli ve Genellikle çok zekilerdi. TED كان الأطفال مدهشون : شديدي الحماس و غالبا متقدي الذكاء
    Allen Dulles'ı iyi tanırdım. sık sık evinde ona rapor verirdim. Open Subtitles كنت أعرف ألين دالاس جيدا أنا غالبا ما ألقاه في منزله
    Dünya, çoğu zaman büyük tehlikeler içeren korku dolu bir kozmik yolculukta. Open Subtitles تعتلي الأرض مركبة كونية مثيرة والتي غالبا ما تـنطوي على خطر شديد
    Ve bu özellikle sıklıkla birbiriyle alakasız ve IQ'dan bağımsızdır. TED وهذه الصفات غالبا لا علاقة لها وغير مرتبطة بمستوى الذكاء
    Sizin evinize veya işinize yakın olan araba büyük ihtimalle komşunuz arabasıdır ve yine büyük ihtimalle müsaittir. TED السيارة التي تكون على بعد حي أو اثنين من مكان بيتك أو مكتبك، هي غالبا سيارة جارك، وهي غالبا متوفرة أيضا.
    Karanlığın temsilcileri bazen bize zarar vermek için doğru söyler. Open Subtitles غالبا ما تخبرنا قوى الظلام بالحقائق كى تستدرجنا إلى الشر
    genelde gerçek görüntüsüyle gelir. Ama şeytanlar pek çok şekle sahip olabilir! Open Subtitles إنه يأتى غالبا فى مظهر حقيقى لكن الشياطين قد تتخذ أى مظهر
    Üzerinde sürekli düşündüğümüz ikinci soru da şu: Yalnız mıyız? TED السؤال الثاني الذي غالبا ما نفكّر فيه: هل نحن وحدنا؟
    ve kontrole sahip neredeyse kimse buna inanmaya hazır değil. TED و غالبا لا أحد مسؤول جاهز للقيام بتلك القفزة.
    Beyaz köpekbalıkları, çenelerine gömülmüş 30 santimlik vatoz kuyruklarıyla sıkça görülürler. Open Subtitles غالبا يجدوا أشواك سمك الشعاع بطول قدم ضمن فكوك القروش البيضاء
    Bebeklerin konuşmayı öğrenmesinin sebebi yetişkinlere böyle davranmalarını kesmeyi söylemek olmalı. Open Subtitles الاطفال غالبا يتعلمون الكلام ليخبرو البالغين ان يتوقفوا
    genelikle çok sıcak, çok havasız veya kötü kokulu olurdu ve babam klimayı açmamıza izin vermezdi. TED غالبا ما كانت السيارة مرتفعة الحرارة، أو ممتلئة جدا بالأشياء ، أو بها رائحة ما ولم يكن أبي ليسمح لنا بتشغيل مكيف الهواء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more