"فعلته" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptın
        
    • yaptığın
        
    • yaptığını
        
    • yaptığımı
        
    • yaptığı
        
    • yaptı
        
    • yaptıkların
        
    • yaptıklarını
        
    • yaptıklarından
        
    • yaptım ben
        
    • yaptıklarım
        
    • yaptınız
        
    • yaptıklarımdan
        
    • yaptığına
        
    • yapmış
        
    Demin Dinamit Holmes'ü geri çevirerek ne yaptın farkında mısın? Open Subtitles هل تدري ما الذي فعلته لتوِّك؟ ترد هولمز الديناميتي خائبا؟
    Ona ne yaptın bilmiyorum ama kızım içeride gözlerini kör edercesine ağlıyor. Open Subtitles لا أعلم ما الذي فعلته لها لكن ابنتي موجودة في الخلف تبكي
    Krallığın şanına yaptığın şeyi ne unuttuk ne de affettik. Open Subtitles لم ننسى او نسامحك على ما فعلته فى ذاتنا الملكية
    Muhtemelen geçen gün yaptığın şey için, sana borçlu olduğumu düşünüyorsun, ha? Open Subtitles على الأرجح تظن أنني أدين لك بشيء بسبب ما فعلته ذاك اليوم
    Bu yüzden 10 yaşındaki Julia'nın yaptığını yapmanın bir anlamı yok. TED هذا سبب عدم جدوى تكرار ما فعلته جوليا ذات العشرة أعوام.
    Eğer böyle devam edersen, Raoul'e yaptığımı sana da yaparım. Open Subtitles إذا واصلت على هذا المنوال. سأفعل بك ما فعلته براؤول.
    Bunu polise iletmeyelim ve annemin yaptığı hatayı biz de yapmayalım. Open Subtitles فلتعملي بنصيحتي يا لوسيا، لا تفعلي نفس الخطأ الذي فعلته أمي
    Evet, ama çok iyi bir şey yaptın, değil mi? Open Subtitles أجل, لقد أحسنتِ صنعًا في كل ما فعلته, أليس كذلك؟
    En iyi denizci kriptocuların haftalarca uğraşıp yaptığını, sen günler içinde yaptın. Open Subtitles إستغرق أفضل خبراء تشفير البحرية أسابيع لفعل ما فعلته أنت في أيام.
    Peki cumartesi gecesinden saldırıyı ihbar edene kadarki zamanda ne yaptın? Open Subtitles إذا ما الذي فعلته بين ليلة السبت وليلة الإبلاغ عن الهجوم؟
    Seni durdurmadım çünkü bunu yapmak istediğine karar kıldın ve yaptın. Open Subtitles لم أمنعك لأنك قد قررتي أنكِ تريدين فعل ذلك وقد فعلته.
    yaptığın en harika şey bu, dostum. Hayır, Bunun olmasına izin veremem. Open Subtitles ـ إنه أعظم شيء فعلته على الإطلاق ـ لا أستطيع تركه يحدث
    Hey Whitey. Dinle, benim için yaptığın her şeyi takdir ettiğimi söylemek istiyorum. Open Subtitles مرحباً يا وايتى، أردت أن أخبرك أنى أقدر كل شىء فعلته من أجلى.
    Ama senin bana yaptığın şey benim sana yaptığımdan çok daha kötüydü. Open Subtitles ولكن ماذا فعلتم بالنسبة لي هو أسوأ وسيلة من ما فعلته لك.
    Bütün yaptığım, o ejderhanın, Boggs ve Rains'e ne yaptığını söylemek oldu. Open Subtitles كل ما فعلته أننى تكلمت عن التنين وما فعله ب بوجز ورينز
    Eğer senin yaptığını biz yapsaydık, bir erkek asla aramazdı. Open Subtitles إذا فعلنا ما فعلته لم يكن صديقنا ليتصل ابدا ً
    Benim senin için yaptığımı eskici de benim için yapmıştı. Open Subtitles بائع الخردوات فعل لى ما فعلته لك انا ليلة امس
    Bir bayanın onun yaptığı şeyi ikinci kez yapması zordur. Öyle değil mi? Open Subtitles ما فعلته هو ما تفعله السيدة مرة واحدة فقط ، أليس كذلك ؟
    Kyle'a kanser olduğumu söyledim ve kız arkadaşı ne yaptı biliyor musun? Open Subtitles اخبرت كايل ان لديّ سرطان هل تعلم ما الذي فعلته هيا ؟
    Tüm yaptığı, senin yaptıkların gibi. Belki seni sevebilirdi bile. Open Subtitles وكل ما فعلته هي أنها معجبة بك بل ربما تحبك
    Sadece ben değil, Bud. Bu kasabaya yaptıklarını kimse sevmiyor. Open Subtitles ليس فقط أنا باد لا أحد يعجبه ما فعلته بالبلدة
    Onun için onca yaptıklarından sonra, en azından bunu yapar. Open Subtitles بعد كل ما فعلته من اجله هذا اقل شيئ يفعله
    Bu kadar yanlış olan ne yaptım ben? Open Subtitles ما هو الشيء الذي فعلته وكان خاطئاً للغاية؟
    Buraya bahane bulmaya gelmedim çünkü yaptıklarım için bir bahanem yok. Open Subtitles , لست هنا لتقديم اعذار لأنه لا يوجد عذر لما فعلته
    Eskiden sevdiğiniz bir kadına yaptınız şimdi de kovulduğunuz şirkete. Open Subtitles فعلته لأمرأة أحببتها والأن تفعل نفس الشيء لشركة قامت بطردك
    Hele senin ve bizim için ve mutlu olmamız için yaptıklarımdan sonra. Open Subtitles ليس بعد ما فعلته من أجلك من أجلنا ، حتى نصبح سعداء
    Stuxnet ne yaptığına bakacak olursanız, yaptığı bunları enfekte etmek. TED اذن اذا نظرتم الى ما فعلته ستكسنت هي اصابة هذا المتحكمة
    Bir şeyler yapmış olmalısın! Bunu yapması için bir nedeni olmalı. Open Subtitles لقد قمت بشيء ما يجب أن يكون لديها أسباب لما فعلته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more