"فقدته" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaybettim
        
    • kaybettiğim
        
    • kaybettin
        
    • kaybettiğimi
        
    • kaybettiğin
        
    • kaybetti
        
    • kaybettiğini
        
    • kaybetmiştim
        
    • kaybetmiş
        
    • kaybettiklerimi
        
    • kayboldu
        
    • kaybettik
        
    • kaybedersem
        
    • kaybettiniz
        
    • kaçırdım
        
    Benim için değil, ahbap. Onu kaybettim. Her şey bitti. Open Subtitles ليس معي, يا صديقي انا نسيت هذا كل هذا فقدته
    Geçen perşembe kaybettim. O günden beridir hayatımdan endişe ediyorum. Open Subtitles لقد فقدته يوم الخميس الماضى و إننى قلق بهذا الشأن منذ حدث
    kaybettim ve tekrar buldum ve bu kaybedip bulma esnasında kartım kullanılmış olabilir. Open Subtitles لقد فقدته ثم وجدته ثانية وأخشى أنه خلال فترة فقدى له شخص ما ربما يكون إستخدمه
    İyi ki annesi değilim, onu kaybettiğim için çok üzülürdüm. Open Subtitles أنا سعيدة لأني لست والدته, قد يتحطم فؤادي لو فقدته
    Sen onu Tanrı'sını aramaya gittiğinde kaybettin ben ise Tanrı'sını bulduğunda. Open Subtitles أنت فقدتيه عندما ذهب يلتمس ربه و أنا فقدته عندما وجد ربه
    kaybettiğimi kaybetmenin ne demek olduğu hakkında hiç fikrin yok. Open Subtitles ليست لديك اي فكرة عن معنى أن أفقد ما فقدته
    Onu kaybettim, ama hala buralarda... ve bize görünmeden hiçbir yere gidemez. Open Subtitles لقد فقدته و لكنه مازال في نطاق الكازينو و ليس لديه أي وسيلة للخروج دون أن نراه
    Onu bir kere kaybettim, bir daha kaybedemem. Open Subtitles لقد فقدته مرة , ولا يمكنني فقدانه مرة أخري
    Sanırım onu bir yerde kaybettim ve güzel kız ve mağara adamı. Open Subtitles أعتقد أني فقدته في مكان ما وفتاة جميلة ورجل كهوف
    kaybettim. Koşuşturmaca sırasında kaybolmuş olacak. Open Subtitles لابد أنني فقدته بينما كنت أركض هنا أو هناك
    Onu kaybettim. Kızılötesi ayırt ediciliği yok. Nereye gitti? Open Subtitles لقد فقدته أستخدم الأشعة فوق الحمراء, أين ذهب؟
    Ben de bundan nasıl kurtulabilirim merak ediyordum. Şanslıyım ki kaybettim. Open Subtitles كنت أتسائل كيف أتخلص منه ، إنه الحظ الذي فقدته
    Buraya gelirken kaybettim. Nerede olduğunu bilmiyorum, zamanda kaybolmuş bile olabilir. Open Subtitles لقد فقدته في طريق دخولي، ولا أدري أين هو ..
    kaybettiğim şeylerin yerine bir bahçe satışından bir sürü şey almıştım. Open Subtitles لقد اشتريت باقة من الأشياء من أرض المعارض لاستبدال ما فقدته
    İşte, inme geçirdiğim sabah kaybettiğim, beynimin bu bölümüydü. TED كان ذلك جزء من مخي الذي فقدته في صبيحة يوم السكتة الدماغية
    Beck kaybettin, diyor. Frost giriş izni verdi. Open Subtitles بيك بيعتقد انك فقدته فروست إداهم الإذن بالاقتحام
    Bilmiyor muyum sanıyorsun? Neyi kaybettiğimi de neyi öldürdüğümü de biliyorum. O ölmedi. Open Subtitles أنت تظن أنني لم أعلم أعلم ما كنته, وما فقدته, وما قتلته.
    Bunun sana bağlanmaktan korktuğun için kaybettiğin birisi anımsatıp anıtmsatmadığını merak ediyorum. Open Subtitles استعجب اذا كانت تفكرك بشىء أخر فقدته لانك لم تستطيعى أن تلتزمى
    belki büyük ihtimalle kaybetti yada kimbilir, yakınındaki kadınlardan biri bunu ondan çalmıştır. Open Subtitles من المحتمل أنها فقدته من يعلم أي من الساء الفاسدات ،قد سرقته منها
    Sadece kaybettiğini sandığın deri ceketini bulduğumu söylemek istedim. Open Subtitles أردت فقط أن أخبرك أننى وجدت المعطف الجلد الذى ظننت أنك فقدته
    Tekrar bakmak için kalktım, ama köşeyi döndüğümde onu kaybetmiştim. Open Subtitles لذا حاولت أن ألقى نظرة ثانية لكننى فقدته عند الزاوية
    Karısı alışveriş merkezinde kaybetmiş olabilir, demiştim. Open Subtitles لا، أخبرتك أن زوجته ربما فقدته في المركز التجاري
    Sürekli olarak bana kaybettiklerimi hatırlatıyor. Open Subtitles هو الشيء الثابت الذي يذكرني بما فقدته
    -Pervane patlayınca telsiz ve pillerimle beraber kayboldu efendim. Open Subtitles ــ فقدته لدى إنفجار الداسر ــ وفقدت معه جهازي اللاسلكي وبطاريتي ــ وأنا كذلك
    Ne demek kaybettik? Canton'ı asilerin kampına kadar izledik. Gittiğimizde yoktu. Open Subtitles ماذا تعني بأنك فقدته - لقد كنا نتتبعه ولكن عندما وصل الى الكامب فقدنا أثره -
    Onu kaybedersem, elimde kalacak tek şey beş saniyelik bir fotoğraf montajı bir de Alan'ın Wonder Woman olduğu resim. Open Subtitles نعم لو فقدته كل ما سأمتلكه هو خمس ثوانى من فيديو الصور
    Röportaj iptal olduğuna göre onu kaybettiniz. Open Subtitles عم تتكلمين؟ لقد تم إلغاء المقابلة التلفزيونية، ما يعني أنك فقدته.
    Videosunu çekmeye çalıştım ama kaçırdım. Open Subtitles حاولت أن أحصل على فيديو ، لكني فقدته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more