"كما تعلمين" - Translation from Arabic to Turkish

• Biliyorsun
• Bilirsin
• Biliyor musun
• Bildiğin gibi
• yani
• Bildiğiniz gibi
• Bildiğin üzere
• Hani
• Bilirsiniz
• anlarsın ya
• boğaya

Biliyorsun, eğer yakından bakarsan, onlar gercekten de at kafası.
كما تعلمين , إذا ألقيتى نظرة أقرب, فإنهم حقاً خيول

Neyse, Biliyorsun sürekli dinliyorum sanki bunlar bir şey değilmiş gibi.
عموماً, طوال الوقت أسمع كما تعلمين ,كما لو لم يكن شيئاً

Örneğini her gün görüyoruz. Fakat dilenciler seçici olamaz Bilirsin.
ولدينا الدليل يوميا ولكن الشحاذين لايملكن كما تعلمين حرية الأختيار

yani çok güzel bir akşam olmalı, Bilirsin, konser sonrası.
إذاً لابد أنها كانت ليلة هادئةً، كما تعلمين بعد الحفلة

Biliyor musun, iltifat bekleyen biri için bu normal... fakat bu çocukların bazıları tam olarak melek değil, ne demek istediğimi anlıyor musun?
و هذا طبيعي لمن في سنها كما تعلمين لكي تحظى بالاهتمام و لكن بعض هؤلاء الأولاد ليسوا ملائكة و أنت تفهمين ماذا أقصد

Bildiğin gibi, bir davayı aydınlatmak için başka birini anlatmak bana yardımcı olur.
كما تعلمين, لم أجد شيئاً ليساعدني في تفسير القضية كعرضها على شخص آخر.

Biliyorsun, Tanrıçalar hep kader ve efsaneler hakkında şarkılar söylediler
كما تعلمين , الملهمات يغنون أغانٍ عن أساطير و أقدار

Ayrıca, senin patavatsızlıklarına karşı cezalandırma yöntemimin hançer olduğunu Biliyorsun.
كما تعلمين أنّ طريقتي المفضّلة لعقابك على طيشك هي الخنجر

Kendine güvenmek bak işte şöyle bir şey, o boğaya daha önceden bindin, Biliyorsun ki onu sürebilirsin.
اعني, ان الثقة كما تعلمين أن تحس انك على ذلك الثور حتى قبل ان تركبه

En az benim kadar sen de şu an suç işlediğini Biliyorsun
كما تعلمين بفعلك هذا ترتكبين مخالفة جنائية

Kelle avcılığı yapıyor, Bilirsin ama yine de fırsat buldukça odama ışınlıyor kendini.
إنه يراوغ صائدي الجوائز الأشرار، كما تعلمين لكنه مازال ينتقل لغرفتي، كلما استطاع

Eğer dosyalarla işin bittiyse, git bir şeyleri katla, şey gibi, Bilirsin, çarşafları.
, لو انكِ أنهيتِ المخططات قومي بطي شئ , كما تعلمين , أوراق

Bilirsin, sorununu bilmekle, onun üstesinden gelmek iki ayrı şeydir.
كما تعلمين , معرفة تفاهاتكِ و تخطي تفاهاتكِ شيئان مختلفان

Elbette, gerçek babam gibi değildi, ama, Bilirsin, kötü biri değildi.
بالتأكيد، ليسوكأنهأبيالحقيقي، ولكن ، كما تعلمين ، لم يكن رجلا سيئا.

Biliyor musun, bir odaya girince selam vermek daha uygundur.
كما تعلمين , من اللائق القاء التحية عندما تدخلين غرفة

Biliyor musun, senin sorunları var, sana hiç bunu söyleyen oldu mu?
كما تعلمين , لديكِ مسائل وإهتمامات لم يخبرك بها أحد أبداً ؟

Bildiğin gibi seni virüs ekibine sokmakla ilgili endişeler vardı.
كما تعلمين كانت هناك مخاوف من وضعكِ في فريق الفيرس

İşi nasıl gidiyor anlat. Bildiğin gibi Simon hırslı biri.
أخبرني كيف حاله فى العمل سايمون طموح ، كما تعلمين

yani ben de şimdi belki yüzüğü atmak istersin diye düşünüyorum.
لذا أنا أفكر أنه ربما كما تعلمين أنك ربما تريدين الإنسحاب

Bildiğiniz gibi Bodnar'ın parasını buradaki Osterhagen Bankası'ndaki kiralık kasaya kadar takip ettim.
كما تعلمين,لقد تعقبت أموال بودنار الى صندوق ودائع آمن هنا فى بنك أوسترهاجن

Bildiğin üzere, kuralları esneten ve olayları akışına bırakan bir yapım var.
حسناً، كما تعلمين ، انا قادر على مسايره القواعد وأن أسير مع التيار

Hani beş ayrı rengine sahip olduğun bluzlar vardı ya?
كما تعلمين تلك البلوزات التي لديكِ منها خمسة ألوان؟ هاه

Bilirsiniz, bu uzun törenlerden sıkılırım.
كما تعلمين سيدتى أكون عصبية قليلاً من مراسم الاحتفالات الطويلة

anlarsın ya, bana yemeğini, gazetesini ve terliklerini getirtiyor, bir köpek gibi.
كما تعلمين , سيجعلني أعد له طعامهو أوراقه و حذائه كأنني خادمة