"لامعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • parlak
        
    • zeki
        
    • Shiny
        
    • harika
        
    • parlayan
        
    • parlıyor
        
    • yıldız
        
    • akıllı
        
    • Yepyeni
        
    • pırıltı
        
    • ışıltılı
        
    • parıltılı
        
    • ışıl ışıl
        
    • pırıl pırıl
        
    Bundaki sürgünler çok ağır ve parlak. Kıvılcım çıkacak neredeyse. Open Subtitles البراعم على هذه الصغيرة, سمينة جداً و لامعة, إنها تتلألأ
    O yeni ve parlak biri. Mücadele etmekten hoşlanıyor. Biliyorum, bütün gün yanındaydım. Open Subtitles إنها جديدة لامعة وتحب التحديات الجيدة أعلم ذلك فقد قضيت اليوم كله معها
    Aniden, parlak bir ışık maskenizin sol tarafında, kör noktada defansın atağa kalktığını size bildiriyor. TED فجأة، ومضة لامعة على الجانب الأيسر من الواقي تعلمك أن الظهير الجانبي الغير مرئي يركض باتجاهك
    Sadece beyaz bir leke görüyordum. İnci gibi, parlak, beni kör eden.. Ve ne olduğunu anlayamadığım bir leke. TED كل ما رأيته بقعة بيضاء، لامعة أعمتني. ولم أفهم أي شيء.
    Çatılardaki büyük, parlak siyah güneş hücreleri ile, elektrik faturalarımız nadiren 5 doları geçiyor. TED توجد ألواح شمسية ضخمة، سوداء لامعة فوق سطحنا يعني أن فاتورة الكهرباء نادرًا ما تتجاوز أكثر من خمسة دولارات شهريًا.
    Bunu almış olmaktan dolayı çok heyecanlıydım. Sahnede parlak gümüş bir baretle duran tek kişi olmaktan dolayı çok heyecanlıydım. TED كنت سعيدا بالحصول عليها. كنت سعيدا لكوني الشخص الوحيد الذي يقف على خشبة المسرح مع خوذة فضية لامعة.
    parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler Open Subtitles غلايات نحاسية لامعة و قفازات صوفية دافئة
    parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler Open Subtitles غلايات نحاسية لامعة و قفازات صوفية دافئة
    Gina'yı harika okullara göndereceğim ve sana Yepyeni kap kacakları, parlak elektrik düğmeleri olan bir mutfak alacağım. Open Subtitles سأرسل جينا لمدرسة جديدة رائعة وسأشتري لك مطبخ جديد جميل به أواني لامعة وكله بالأزرار
    parlak çizmeler giyen adamları hicvetmek zordur. Open Subtitles كلا، القوة الجسمانية أفضل مع النازيين. فمن الصعب أن تهجو شخصاً يرتدي جزمة عسكرية لامعة
    183 metre boyunda, parlak kırmızı ve berbat kokuyordu. Open Subtitles بإرتفاع ستمائة قدم حمراء لامعة و رائحتها بشعة
    Ama Sunnyvale'e ümit, sihrini parlak bir teneke kutuda... taşıyan ihtiyar bir iyimser tarafından verildi. Open Subtitles لكن الأمل يتحسس لتوه سانيفيل، متمثلاً في زي المتفائل الكهل الذي يحمل سحره في علبة صفيح لامعة.
    parlak yeşil bir takım. Open Subtitles اوه . لك ذلك يا جيمس رائعة , بدلة خضاء لامعة
    parlak tüyler, daha beyaz dişler ve daha iyi huylu olmaları için siz de bu mamayı seçin. Open Subtitles لمعطفٍ نظيف، وأسنان لامعة ومرتبة .. أمامك خيارٌ وحيد
    Önünde parlak bir kariyer var Cruz, ama tüm bu yetenek doğrudan çöpe gidebilir. Open Subtitles لديك مسيرة لامعة أمامك يا كروز لكن كل هذه الموهبة ستذهب مباشرة إلى القمامة
    Bu programda 7. ayını tamamlayan bir öğrenci tarafından yapıldı, bu çok zeki genç bir hanım, bizim pasta şefimiz tarafından eğitildi. TED تم صنع هذا بواسطة تلميذ بعد سبعة اشهر من البرنامج، صنعته شابة لامعة جدا علمها رئيس طهاة المعجنات لدينا.
    - Kurabiye alsana Shiny. Open Subtitles هل لديك ملفات تعريف الارتباط، لامعة.
    Tüm bildiklerim kitaplardan geliyordu ve Fransız Devlet Tiyatrosu'ndaki harika bir Fransız aktris hakkında bir kitabı yeni bitirmiştim. Open Subtitles كل معرفتى جاءت من الكتب و كنت قد انتهيت لتوى من قصة عن ممثلة فرنسية لامعة من الكوميدى فرانسيز
    Ayna gibi parlayan zırhlar giyen şövalyeler vardı. TED كان هؤلاء حرفياً فرساناً يرتدون دروعاً مصقولة لامعة.
    Magua savaş baltasını kana bulamak için çıkardı. Balta hala parlıyor. Open Subtitles لقد حمل ماجوا البلطة لصبغها بالدم لا زالت لامعة
    Bende parlak yıldız değilim zaten. Open Subtitles كانت سحاقية نجمة فنية لامعة في الإباحية وأنا لست نجمة إباحية
    Berrak ve güzel her şeyi büyük ve küçük her canlıyı akıllı ve harikulade her şeyi her şeyi yüce bombamız yarattı. Open Subtitles كل الاشياء لامعة وجميلة كل المخلوقات عظيمة وصغيرة كُلّ الأشياء الحكيمة والرائعة
    Becky, ikinizin basınç odama kadar bana eşlik etmenizi istiyorum çünkü gözüme pırıltı kaçtı. Open Subtitles بيكي ، أريد منكما الاننتين لمرافقتي و حمايتي إلى غرفتي للضغط العالي بحكم أن في عيني حبيبات لامعة
    Normalde diğer programlarda konuk ışıltılı perdenin arkasından gelir azıcık el sallar ve yerine oturur. Open Subtitles أجل، عادةً في البرامج الأخرى، يظهرُ الضيف مِن خلف ستارة لامعة ومِن ثَمّ يُلوِّح قليلاً بيده ثم يجلس ولكنَّ هذا لا يحدث في برنامجنا
    Karnımdaki piercingden kuyruk sokumuna kadar giden parıltılı bir zincir... Open Subtitles مستخدمة سلسلة لامعة تسير من سرة بطني الى ذيلي
    Arabasında yaşıyor, tuvalete gitmek için bile dışarı çıkmıyor ve camları ışıl ışıl. Open Subtitles حسناً لقد عاش في سيارته ولا يذهب إلى الحمام ونوافذه لامعة جداً
    Brianna şu pırıl pırıl, mutluluk saçan sempatik kız çocuklarından. TED بريانا هي إحدى أولئك الأطفال الذين يملكون شخصيةً لامعة ومؤثرة واجتماعية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more