"لقد قابلت" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanıştım
        
    • tanışmıştım
        
    • karşılaştım
        
    • rastladım
        
    • gördüm
        
    • görüştüm
        
    • tanıştın
        
    • tanıdım
        
    • buluştum
        
    • kızla
        
    erkekler de kuvvetli mi olacak? Aslında, hayatımı yok eden birkaç kızla tanıştım, TED فكرت تعرفون ماذا ، لقد قابلت بعض البنات المدمرات عبر حياتي ، لذا
    İyi bir ailenin kızıyla tanıştım ama bir sebeple babası bana tahammül edemiyor. Open Subtitles لقد قابلت فتاة من عائلة محترمة ولكن لسبب من الأسباب والدها لا يطيقني
    Biriyle tanıştım, ve o harika biri. Sanırım gerçek aşkım o. Bu harika. Open Subtitles أنا أدين لك بالشكر، لقد قابلت شخص وهو رائع، اعتقد بأنه هو المطلوب
    Barın birinde bir askerle tanışmıştım. Uzun hikâye. - Ne zamandı bu? Open Subtitles لقد قابلت جنديا في ناد ليلي، قصة طويلة متى كان هذا ؟
    Dünyayı gezerken, sıcak bölgelerde birçok doktorla karşılaştım ama kendisini kaybolmuş ya da geride bir şeyleri kalmış gibi hissedenini hiç tanımamıştım. Open Subtitles لقد قابلت العديد من الاطباء في اماكن خطره لكني لم اقابل احد يحاول ايضيع او ان يترك شيئاً خلفه اعتقد انكِ اولهم
    Hayır, otelden bir blok ötede babama rastladım. Open Subtitles لا, لقد قابلت والدى فى موقفه على بُعد مبنى من الفندق
    Sırf eğlencesine sokakta her gün şarkı söyleyen bir kızla tanıştım. Open Subtitles لقد قابلت فتاة تغنى فى الشارع كل يوم من اجل المرح
    Bunu durdurmaya çalışan bazı iyi insanlarla tanıştım ve umarım başkaları da vardır. Open Subtitles لقد قابلت بعض الناس الأخيار الذين يحاولون وقف ذلك أتمني أن هناك آخرون
    Diğer bir gün bir babayla tanıştım. Biraz çıldırmış gözüküyordu. TED لقد قابلت أحد الآباء ، وقد بدى مثل المجنون.
    Bu şekilde iletişim kuran birçok diğer sakat insanla tanıştım. TED لقد قابلت العديد من ذوي القدرات المحدودة واللذين يتواصلون بنفس الطريقة
    Ferguson'da bunu yaşamış olan çoğu insanla tanıştım ve hikâyelerini dinledim. TED لقد قابلت الكثير من الناس في فيرجسون الذين عايشوا هذا، وسمعت بعض قصصهم.
    Adriana Rodriguez ile beş yıl önce tanıştım Kolombiya hükümeti için bir belgesel yapımcısı olarak çalışıyordum. TED لقد قابلت أدريانا رودرجيز منذ حوالى خمس سنوات خلال فترة عملي في الحكومة الكولومبية كصانع أفلام وثائقية.
    Torino'da Sicilyalılarla bizzat tanıştım uyumak dışında her şeyi yapar gibiydiler. Open Subtitles لقد قابلت عدة "صقليين" في "تورينو" ولم يبدُ عليهم الكسل أبداً
    Biliyorsun, hizmette olduğum sıralarda eşimle tanıştım. Open Subtitles لقد قابلت زوجتي عندما كنت أخدم في الجيش.
    Bu işte birçok gençle tanıştım, ama senin gibisini hiç görmedim. Open Subtitles لقد قابلت العديد من الفتيان, ولكنى لم ألتقي بأحداً مثلك.
    Yazın bir çocukla tanıştım ve bunun yüzünden konuşamıyoruz. Open Subtitles لقد قابلت ذلك الفتى , في الصيف ولايمكننا أن نتحدث بسبب ذلك لايمكنني التحدث مع والدي
    Gerçek şu ki, doğru kişiyle tanıştım fakat o bana aşık değil. Open Subtitles بالواقع، لقد قابلت الرجل المناسب، غير أنه لا يحبني
    Bir defasında babanızla tanışmıştım. Open Subtitles لقد قابلت والدكما مرة ، شخص رائع و صياد بارع
    Bu yaratıklarla daha önce karşılaştım, türün farklı bir kolu ama aynı... Open Subtitles لقد قابلت هاته المخلوقات من قبل فرع مختلف منها, لكنها فصيلة واحدة
    Leland'a rastladım ve bana cüzamlıymışım gibi davrandı. Open Subtitles لقد قابلت هذا الشخص , وعاملنى مثل المرضى المعديين أو شىء كهذا
    Ben adamı sadece 30 saniye gördüm. Sen de oradaydın! Open Subtitles لقد قابلت الرجل مدة 30 ثانية فقط لقد كنت هناك
    Orada yaşayan bayanla görüştüm ama oraya yeni taşındıklarını söyledi. Open Subtitles لقد قابلت أجومّا هناك لكنها قالت أنّهم انتقلوا إلى هناك مؤخرًا
    - Krelvin'la tanıştın ya baba. Dün gece. - Evet, tanıştık. Open Subtitles لقد قابلت كريلفين بالفعل يا أبي الليلة الماضية صحيح لقد تقابلنا
    Senin gibi bir sürü insan tanıdım. Genç yaşta evinden kaçmış. Open Subtitles لقد قابلت الكثيرين مثلك هربوا من الوطن مبكرا ً
    Karısıyla buluştum. Görünüşe göre Bay Norcut Tamamıtları saklıyormuş. Open Subtitles لقد قابلت الزوجة ، يبدو أن السيد نوركات كان يحتفظ بسجلات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more