"لكن هذه" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama bu
• Fakat bu
• Ama bunlar
• Ancak bu
• ama o
• ama burası
• Fakat bunlar
• Ama şu
• Ama böyle
• ancak bunlar

Ama bu benim bir şarkıcı ve yazar olarak ilk tecrübemdi.
لكن هذه كانت تجربتي الأولى الواقعية كمغني فردي و مؤلف أغاني.

Ama bu sizin zaferiniz. Bu zafer svincine Firavun'da katılacak.
و لكن هذه ساعة انتصارك سوف يبتهج فرعون لهذا الإنتصار

Haklısınız efendim, Ama bu çakmağın duygusal bir değeri var.
هذا صحيح يا سيدي لكن هذه القداحه لها قيمة عاطفية

Evet. Fakat bu ona yeteri kadar güç ve güven veriyordu.
نعم, و لكن هذه تعطيه ما يكفي من القوة و الآمان

Tek motorlu savaş uçağı kullandım Ama bu uçak 4 motorlu.
طرت بمقاتلة ذات محرك واحدَ، لكن هذه الطائرةِ لَها أربعة محرّكاتِ.

Daha önce birçok azgın kadın gördüm Ama bu bayan bana bayılıyor.
لكن هذه السيدة الصغيرة. لا شك أنها ستقوم بمعروفٍ ما من أجلي

Ama bu bizim alabileceğimiz pek çok şekilden sadece biri.
لكن هذه فقط إحدى الأشكال العديدة التي يمكن أن نتأخذها

Evet, Ama bu sene Reagan'ın başkan olmasını istemeyen bazı kötü hippiler var.
يقولون هذا كل سنه نعم لكن هذه السنه هناك مجموعة من الناس الاشرار

Bakın çocuklar, özür dilerim. İtirafları sevmem Ama bu sefer haklı.
أنا آسف، أكره أن أقر بذلك لكن هذه المرة إنه محق.

Harika bir gösteri yaptığınızı sanıyorsunuz Ama bu bir oyuncak değil.
متأكد من انكم تعتقدون هذا عرضاً ممتع لكن هذه ليست لعبة

Ben de öyle düşünüyordum Ama bu kez ciddi olduğunu hissediyorum.
هذا ما أظنه دائماً لكن هذه المره أعتقد أن الأمر جاد

Ama bu bir kurbanın hiç yaşam üzerinde doğrudan girişimi kaçtı ilk kez.
لكن هذه المرة الأولى التى تهرب فيها ضحية من قدرها المحتوم فى عالمها

Elbette o sığır olmadan da harekete geçemezdim Ama bu da benim sorunum.
بالطبع لن أتمكن من الحراك من دون هذا الحيوان, لكن هذه هي إعاقتي

Ama bu defa gördükleri, onun için kötü bir sürprizdi.
لكن هذه المرة ، أخذت تسعى وراء ما كان معروض

DNA örnekleri yollandı Ama bu davada sonuçları beklememe gerek yok.
تم إرسال الحمض النووي لكن هذه قضية لا أحتاج إنتظار نتائجها

Normalde kadınların böyle konuşmasına aldırmam. Ama bu çok kabaydı.
عادةً لا أمانع كون النساء قاسيات لكن هذه وقاحة منكِ

Ama bu muhteşem ışıklar bile buzulların ıssızlığına bir sıcaklık getiremiyor.
و لكن هذه الأضواء الرائعة لا تجلب الدفء لهذا الجزء المتجمد

Fakat bu periyodun sonunda, türlerin %95 ten fazlasını yok eden bu felaketin sonunda en büyük yok olma yaşandı.
لكن هذه الحقبة اِنتهت بكوارث كبيرة ‏أدت الى اِبادة أكثر من 95 بالمائة من الأنواع أكبر اِبادة على مرِ العصور

Ama bunlar önemli argümanlar değil. Bugün akademik argümanlarla ilgileniyorum
لكن هذه ليست المناقشات المهمة. أنا مهتم بالجدل الأكاديمي اليوم،

Bu sohbeti Amerika Birleşik Devletleri bağlamında ele alacağım Ancak bu tartışma eşitsizliğin artmakta olduğu her ülke için geçerlidir.
سوف أضع إطارًا لهذه المحادثة فى سياق الولايات المتحدة لكن هذه المناقشة تنطبق عمليا على أي بلد لمواجهة عدم المساواة

ama o güç de kendine özgü bilimsel meselelerle geliyor.
لكن هذه الطاقة تأتي مع حاضنها الخاص في الامور العلمية

Teşekkürler ama burası sizin için sınır. Memur Stubie helikopteri kullanacak.
شكراً يا أصحاب لكن هذه النهاية لكم الضابط ستوبى سيقلكم إلى المروحية.

Bunun birçok yolu var ve biz bunlardan 13 tanesini araştırdık Fakat bunlar gıda üretiminde yeni yöntemler değil.
هناك العديد من الطرق للقيام بذلك، وقد قمنا بإجراء أبحاث على أكثر من 13 منها لكن هذه ليست طرق جديدة لإنتاج الغذاء.

Ama şu içinden geçtiğimiz solucan delikleri, onlar hep orada değil, doğru mu?
لكن هذه الثقوب الدودية التي سنذهب فيها إنهم لا يتواجدون دائماً , صحيح ؟

- Özür dilerim Ama böyle.
أنا آسف ، لكن هذه الطريقة التي تجري بها الأمور

ancak bunlar bilim adamları tarafından seçici eşleştirme ve genetik teknoloji kullanılarak üretilmiştir.
لكن هذه تم إنشاؤها من طرف العلماء باستخدام الاستيلاد الانتقائي مع التكنولوجيا الجينية.