"مريضي" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastam
        
    • hastamı
        
    • hastamın
        
    • hastamdı
        
    • hastama
        
    • hastamla
        
    • hasta
        
    • hastanın
        
    • hastamdan
        
    • hastamsın
        
    • Hastayı
        
    • Hastalarım
        
    Eğer benim hastam değilseniz, neden burada buluşmayı kabul ettiniz? Open Subtitles إذا لم تكن مريضي إذاً لماذا وافقت أن تقابلني هنا؟
    Yanık hastam bu hafta sonu mezuniyet törenine gitmek istiyor. Open Subtitles يريد مريضي حقاً أن يذهب إلى حفلة تخرجه هذا الأسبوع
    Evet ama adam daha hastaneden ayrılmadı bile. 2 numaralı yataktaki hastam. Open Subtitles لكن هذا الرجل لم يترك المستشفى بعد إنه مريضي في السرير 2
    Bu gece nöbetiniz olmadığını biliyorum, ama komadaki hastamı kız kardeşi gelene kadar hayatta tutmama yardım eder misiniz? Open Subtitles انظري, أعلم أنّكِ لن تعملين الليلة.. لكن كنتُ أرجو أن تبقي هنا وتساعديني.. في إبقاء مريضي ذو الغيبوية حيّاً..
    Hayır, asıl hastamın bu utanç kaynağının merkezinde cinsiyeti yatıyor. Open Subtitles لا . نوع جنسه يعتبر أساسي للعار هذا شعور مريضي
    - Karısıyla ben konuşurum. - Hayır, o benim hastamdı. Open Subtitles سوف أذهب لأتحدث مع زوجته لا , لقد كان مريضي
    ama sonra hastam evlendi ve erkek olarak doğmuş, erkek olarak evlenip iki çocuk sahibi olmuş sonrasında erkekten kadına operasyon geçirmiş biriyle evlendi TED لكن مريضي بعد ذلك تزوج وقد تزوج من امرأة كانت ولدت كذكر وتزوجت كذكر وأنجبت طفلين ثم توجه نحو التحول ليصبح أنثى
    - O benim hastam, onunla kalmam lâzım. Open Subtitles إنه مريضي و بحالة حرجة ، و لا بد لي من البقاء معه
    Marco hastam değil. O bir dinleyici. Arada büyük fark var. Open Subtitles ماركو ليس مريضي,انه متصل فقط وهناك فرق كبير بين الاثنين
    Ve tıp doktorunun aksine hastam derdini söyleyemez. Open Subtitles خلافاً للطبيب مريضي لايمكنه إخباري مكان الألم
    Deli doktoruna gitmiyorum, terapist bir hastam var. Open Subtitles من الصدفة أن مريضي طبيب نفسي لا أقابل أحد
    Jordan, sen kuruldasın, hastam Bay Summers'ın hikâyesi ne? Open Subtitles جوردان,انت في مجلس الاداره ما القصه مع مريضي مستر سمر؟
    Teşekkürler! Bir hastam az önce öldü, ama eğer güzel görünüyorsam, ne mutlu. Open Subtitles شكراً, لقد مات مريضي للتور لكنني اذا كنت ابدو رائعه, فإنني في حاله مزاجيه جيده
    Evet biraz. En az 5 yıldır hastam. Open Subtitles لبعض الوقت مريضي لديه خمس سنوات على الأقل
    Güzel olmayacak ama görevini yapacak ve hastamı hayatta tutacak. Open Subtitles لن يكون جميلا، لكنه سيعمل، وسيبقي مريضي على قيد الحياة.
    hastamı bırakmaktan hoşlanmıyorum ama sana kahve ısmarlamak isterim doğrusu. Open Subtitles أكره أن أترك مريضي ولكن أود أن أدعوك على لاتيه
    Ve bu şekilde yaptığım hasta kabulünde fiziksel muayene olması gereken zamanda da bana şikayetlerini anlatmaya devam eden ilk hastamı hatırlıyorum. TED وأتذكر مريضي الأول في هذه السلسلة أستمر في إعطائي معلومات عن تاريخه خلال الزيارة التي كانت محددة للفحص الجسدي.
    Ve eğer cennete gidecek olursam, bunun nedeni 45 dakika boyunca kendimi tutup hastamın sözünü kesmemekten olacaktır. TED ولو حدث أن دخلت الجنة فسيكون هذا لأنني عقدت لساني لمدة 45 دقيقة ولم أقاطع مريضي.
    hastamın dosyasını bana geri verin ve sizi kovdurmadan buradan çıkıp gidin. Open Subtitles أعطني مريضي المخطط والإجازة، قبل أن أزلتك.
    Hal Arden, 8 yıl önce buraya geldiğinden beri, benim hastamdı. Open Subtitles هال آردين مريضي منذ أن جاء قبل ثمانية سنوات هنا.
    Seninle bu konuda konuşurdum ama hastama bakmam lazım. Open Subtitles أود مناقشتك بهذا، لكن علي الذهاب للإطمئنان على مريضي.
    Buna her yönden bakabilirsin ama bir tanesi bana çok açik ve mükemmel bir sekilde açikliyor: hastamla yattin. Open Subtitles ,يمكنك أن تنظري للأمر من كل الزوايا لكن إحداها :الأشياء تبدو بسيطة جداً بالنسبة لي لقد نمتي مع مريضي
    Bütün poşeti hastanın karnından çıkan bozukluklarla doldurdum. Open Subtitles لقد ملئت هذه الحقيبة بنقود معدنية من معدة مريضي اليوم
    Bence onu bulmak konusunda korucular benim komadaki hastamdan daha donanımlılar. Open Subtitles أعتقد أن حراس المنتزه مجهزين أكثر من مريضي الفاقد للوعي
    Sen de paranoyak şizofren narsis kişilikli ve dindar olan akıl hastamsın. Open Subtitles و أنتَ مريضي المصاب بالفصام الزوري و اضطراب الشخصية النرجسية و الذهان الديني
    Hastayı teşhisimle tedavi etti, ve bana yalan söyledi. Open Subtitles لقد عالجت مريضي وفقاً لتشخيصي ثم كذبت عليَّ
    Her zaman şunu hissetmişimdir: Eğer Hastalarım mucize doktoru ve tedaviyi aramaktan vazgeçip iyileşmek için tedavisine benimle başlıyorsa bunun sebebi bu tür standard seçenekleri onlara ancak onları muayene ettikten sonra edindiğim bulgulara dayanarak hakkıyla sunmamdır. TED ودائماً ما أحسست بأن مريضي قام بالتخلي عن البحث عن الطبيب السحري والعلاج السحري وبدأ معي بالطريق نحو العافية، وذلك كان بأنني حصلت على حق اخبارهم بهذه الأشياء بفضل الفحص.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more