"مساعدته" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ona yardım
        
    • yardımcı
        
    • yardım etmek
        
    • yardım etmeye
        
    • asistanı
        
    • yardımına
        
    • yardımını
        
    • yardımı
        
    • yardımcısı
        
    • yardım etmeyi
        
    • yardıma
        
    • asistanıyım
        
    • yardım etmemi
        
    • asistanıyla
        
    • yardım etmesi
        
    Tek şansı sensin, ama Ona yardım edemeyecek kadar ödleksin! Open Subtitles كلا ، أنت فرصته الوحيدة ، لكنك خائفا من مساعدته
    Ben semboller için Ona yardım ediyorum o da avukatlarını bana ayarlıyor. Open Subtitles كل ماعلي فعله مساعدته لحل بعض هذه الرموز ووكل لي محامين تعرف
    Ama gerçekten çok yardımcı oluyor ve o olmadan sizi asla bulamazdım. Open Subtitles و لكنه يحاول أن يثبت نفسه و لم أكن لأجدك لولا مساعدته
    Onunla arkadaşlık kurmadan önce düşünmedin öyleyse Ona yardım etmek isterken niçin düşünüyorsun? Open Subtitles هل تفكرين قبل مصادقه صديقك؟ ؟ .اذن لماذا تفكرين في مساعدته ام لا؟
    Ailelerimizin yakınlığı yüzünden Ona yardım etmeye çalışmanı anlıyorum bu güzel, anlayabiliyorum ama kendine dikkat et, her şeyi mahvetme. Open Subtitles أنا أتفهم أنك تحاول مساعدته بسبب عائلتنا و عائلته هذا لطيف و اتفهمه و لكن راقب نفسك لا تفسد أى شيء
    Ben bayan Sherman, asistanı. Mesajı ben alabilir miyim? Open Subtitles انا الأنسة شيرمان, مساعدته, هل هناك رسالة ؟
    Bu gen tedavisini tamamlamayı başarırsak, dağıtmak için onun yardımına ihtiyacımız olacak. Open Subtitles إذا أردنا التقدم لإتقان وإنجاز العلاج بالجينات سنكون بحاجة إلى مساعدته لنشره
    İspatlamak için yardımıma ihtiyaç duyabilir... gözaltında olursam, Ona yardım edemem. Open Subtitles وربما يريد العون للعثور عليه ولا يمكنني مساعدته وأنا في الحجز
    Fizyolojik tedavisini belirleyeceğim, ama güvenini kazanmadan Ona yardım etmeyi umamayız. Open Subtitles لقد نويت معالجته جسدياً لكن لن نستطيع مساعدته حتى نجني ثقته
    Oraya oturabilirsin Jonas'ın yanına. Bakalım Ona yardım edebilecek misin! Open Subtitles اجلس هناك مع جون دعنا نرى إن كنت تستطيع مساعدته
    Ama çalışması için Ona yardım ederseniz, size ödeme yapamam. Open Subtitles لكن انتِ تستطيعين مساعدته فى دروسه لا أعرف كيف أكافِئك
    Sözleşmeyi yapmamıza yardımcı olan özel birine teşekkür etmek isterim: Open Subtitles هناك شخص مميز أود شكره على مساعدته لإتمام تلك الصفقة
    Ona yardımcı olabileceğini düşündüğüm başka bir psikiyatristin numarasını vereceğim. Open Subtitles أود اعطاءكِ رقم طبيب نفسي آخر والذي باعتقادي سيستطيع مساعدته
    Ona sadece, hoşlandığı kız tarafından farkedilmesi için yardımcı oldum. Open Subtitles كنت فقط أحاول مساعدته ليتم ملاحظته بواسطة الفتاة التي تعجبه
    Birisinin her zaman yardım etmek isteyeceği bir kahramanı olduğunu hayal et. Open Subtitles تخيل أن لشخص بطل شخصي يريد مساعدته حقاً. لكن يظهر شخص جديد.
    Aaron uyum sağlamakta zorlanıyor. Yani, Ona yardım etmeye çalıştım. Open Subtitles لديه صعوبه في التكيف أعني كنت أحاول مساعدته
    asistanı bana adresini ve telefon numarasını... verecekti, ama ne yazık ki vermedi. Open Subtitles وكان من المفترض أن تعطيني مساعدته العنوان ورقم الهاتف ولكنها لم تفعل
    Charles'ın benim yardımıma ihtiyacı vardı ve sanırım benim de onun yardımına. Open Subtitles احتاج تشارلز مساعدتي واحتجت أنا مساعدته أيضاً
    Onun yardımını kabul etmekten başka bir seçeneğimiz olmadığını söylüyorum. Open Subtitles أرى بأننا لا نملك أي خيار آخر سوى قبول مساعدته
    Elinde, ona yardımı dokunabilecek bir rehine olduğunu söylersen izin verecektir. Open Subtitles سيفعل عندما تخبريه أن لديكِ رهينة يمكنها مساعدته
    Ben Hannenfeld'le kendim görüştüm ve yardımcısı ile kahvaltıda anlaşmıştık. Open Subtitles عما تتكلم؟ لقد تكلمت معه بفسى ولقد قمت بالتأكيد على مساعدته هذا الصباح
    Başım. yardıma ihtiyacı var mı, diye baksam iyi olur. Susadın mı? Open Subtitles من الأفضل أن أذهب لأرى إذا تمكنت من مساعدته عطشان ؟
    Ben onun asistanıyım, işimi inanılmaz derecede ciddiye alıyorum. Open Subtitles انا مساعدته وانا أخذ هذ الوظيفه بجدية لا يمكنك تصورها
    Sayın Bakan NATO toplantısına hazırlanmasına yardım etmemi istedi. Open Subtitles مستر برايس طلب مني مساعدته للاستعداد لإجتماع منظمة حلف شمال الأطلسي.
    Uğrayıp sevgilime bir selam vermek ve yeni asistanıyla tanışmak istedim. Open Subtitles أنا فقط اريد القدوم وإلقاء التحية على صديقي ومقابلة مساعدته الجديدة
    Kötü bir polisin, ..kendisine yardım etmesi için.. ...onu zorladığını anlattı. Open Subtitles وقالت أنّ ذلك الشرطي الفاسد لفق لها تهمة وأجبرها على مساعدته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more