"مكانك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yerinde
        
    • yerde
        
    • Orada
        
    • Yerinizde
        
    • yerini
        
    • nerede
        
    • yerine
        
    • Burada
        
    • yere
        
    • yerin
        
    • Kıpırdama
        
    • yer
        
    • Kımıldama
        
    • Dur
        
    • yerinizi
        
    Yerinde olsam kendime çeki düzen verir ona gidip dizlerimin üstüne çökerdim. Open Subtitles لو كنت مكانك سأذهب مباشرة لتلك المراة و اركع علي ركبتي امامها
    Senin Yerinde olsam parmak izlerimi yok edip polisi arardım. Open Subtitles لو كنت مكانك لمسحت بصمات أصابعي وخططت لمكالمتي إلى الشرطة
    Her yerde seni aradım. Birleşik Devletler'e gönderilmen için emir var. Open Subtitles أبحث عنك في كل مكانك وصلت أوامر تنقل واجبك إلى الوطن
    Sadece Orada durup boş tehditler savurabilirsin, çünkü ne olduğunu biliyorum. Open Subtitles يمكنك فقط التواجد مكانك وان تتلفظ بالتهديدات لأنى أعلم ماذا تكون
    Yerinizde olsam bayan bilgiçlik taslayacağıma, boş zamanlarımı geçirecek başka bir uğraş bulurdum. Open Subtitles لو كنت مكانك , بدل تظاهر الحكمة سأفكر بطرق أخرى لقضاء وقت ذروتي
    Çünkü ortalarda görünmediğinin farkına vardıklarında kimse yerini bilmiyor demektir. Open Subtitles لأن الجميع لا يعرف مكانك عندما يدركون إنك لست هناك
    Yerinde olsaydım ve birine yardım edeceğini bilseydim bunu yapardım. Open Subtitles حسنا,اذا كنت مكانك وأعتقدت أننى قادرة على مساعدة شخص ما,
    Yerinde olsam önerimi kabul eder ve yapılacaklar listesinin en üstüne koyardım. Open Subtitles لو كنت مكانك لقبلت الطلب ووضعته على قمة قائمة أفعال الشرطي السابق
    Yerinde olsam, yazmaya devam ederdim çünkü önemli bir şey değil. Open Subtitles لو كنت مكانك فقط سأكتبه أسفل لأنه لَيسَ حقاً الشيء المهم.
    Yerinde olsam ben de kimseye güvenmezdim ama durum bu sefer farklı. Open Subtitles لو كنت مكانك لما وثقت باي شخص اخر لكن الامر مختلف هنا
    Yerinde olsam ben de kimseye güvenmezdim ama durum bu sefer farklı. Open Subtitles لو كنت مكانك لما وثقت باي شخص اخر لكن الامر مختلف هنا
    Sen Yerinde otur. Ona bakma hiç, onunla konuşma bir şey olmaz. Open Subtitles اجلس في مكانك لا تنظر اليه لا تكلمه – سوف تكون بخير
    - bir bardak çay içecektim. - Baksana, neden olduğun yerde kalmıyorsun. Open Subtitles ـ وأتناول كوب من الشاي ـ انظر، لمَ لا تبقى مكانك وحسب
    Sonra açıklarım. Olduğun yerde kal sen! Sakın bir yere gitme. Open Subtitles سأشرح لك لاحقاً, ابقي في مكانك لا تتحركي, انا اتي اليك
    Oğlumun sevimli olduğunu söyleyip Orada oturarak meleği mi oynayacaksın? Open Subtitles تقولين لي أن ابني لطيف وتجلسين مكانك وتُعطني وجه الملاك؟
    David Biello: Hayır, hayır. Orada bir dakika bekle. TED دافيد بيللو: لا، لا، لا. ابق مكانك لثانية واحدة.
    Yerinizde olsaydım, ona dostane yaklaşır ama mesafemi de korurdum. Open Subtitles أرجوا أن تكوني ودية ولكن لوكنت مكانك لأخذت حذري منه.
    Çünkü ortalarda görünmediğinin farkına vardıklarında kimse yerini bilmiyor demektir. Open Subtitles لأن الجميع لا يعرف مكانك عندما يدركون إنك لست هناك
    Sadece bize bu arada nerede olduğunu bildir yeter. Herşey yoluna girecek. Open Subtitles دعنا فقط نعرف مكانك طوال الوقت وكل شىء سيكون على ما يرام.
    Kendini benim yerime koymaya çalışma ben de kendimi senin yerine koymaya çalışmayayım. Open Subtitles إذاً لا تحاول أن تضع نفسك مكاني ولن أحاول أن أضع نفسي مكانك
    Arabayı yola öylece park edersen kolayca öldürülebilirsin. Burada olduğunu herkes anlayabilir. Open Subtitles أنت أوقفت السيارة على الطريق بإمكان أي احد كشف مكانك ثم قتلك
    Bunlar işe yaramaz. Hiçbir yere varamayacaklar. Çinli Çinlidir, buna rağmen. Open Subtitles ما كنت لأعتمد عليه لو كنت مكانك لبذلت قصارى جهدي لمساعدتهم
    Bu Tanrı umutsuzların umudu. Senin yerin saray. Open Subtitles هذا الرب هو أمل اليائسين ، مكانك أنت موجود فى ردهات القصور
    Tekrar ediyorum. Kıpırdama. Open Subtitles أنا أكرر هذا هو الجيش الأمريكي أثبت في مكانك عليك اللعنة
    Olduğunuz yer ve olmak istediğiniz yer arasındaki boşluğu sürekli kapatmayı istemektir. TED إنه بالطلب المستمر لردم تلك الفجوة بين مكانك الحالي و المكان الذي ترغب بالوصول إليه.
    Kımıldama! Her anne oğlunun ağaç evinin gizli girişini bilir. Open Subtitles مكانك ، كُل أم تعرف المدخل السريّ لبيت شجرة ابنها
    Teşekkürler. Allan lütfen sana yöneldiğimde ''Dur'' de, nerede olduğunu bileyim, nereye döneceğimi. TED آلن، فقط قل "توقف" عندما أصل إليك لأعرف مكانك أعرف إلى أين أتجه
    Fakat hepsinin farklı teknikleri vardır bu da size dışarı çıkmanıza ve dünyaya bakmanıza sağlar. ve sizde Burada yerinizi bulursunuz. TED ولكنها كلها أدوات مختلفة تتيح لك أن تذهب وتنظر للعالم وأن تجد مكانك فيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more