"مميز" - Translation from Arabic to Turkish

    • özel
        
    • özelsin
        
    • özeldir
        
    • güzel
        
    • özelim
        
    • harika
        
    • özelliği
        
    • eşsiz
        
    • önemli
        
    • özeldi
        
    • farklı
        
    • özgü
        
    • seçkin
        
    Onun için randevunuzu iptal ettiğinize göre özel biri olmalı. Open Subtitles لابد انه شخص مميز إذا كنتي ستلغين موعداً من اجله
    Biraz eski moda olabilirsin ama özel bir şeyler var sende. Open Subtitles ربما تكونين طراز قديم نوعا ما لكن هناك شىء مميز بك.
    Bu macera filminde olur ama, bu özel bir film. Open Subtitles لا بأس بذلك في أفلام الحركة، لكن هذا العمل مميز
    Bugün yanımda, özel bir yemeğim ve yardımcım var. Harry Solomon. Open Subtitles انا عندى اليوم طبق مميز و مساعد مميز أيضا هارى سوليمون
    Aslında, bütün dünya, bütün zaman kavramı, Brett Hopper'ın etrafında dönüyor, çünkü sen çok özelsin. Open Subtitles أساسا, العالم كله, وصلب مفهوم الزمن, يدور حول بريت هوبر, لأنك مميز جدا.
    Istakoz olsun olmasın bu çok özel bir akşam yemeği. Open Subtitles بكركند أو بدونه ، هذا عشاء مميز على أي حال
    Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. Open Subtitles لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع
    Sen yok dedin, beni kollarına aldın ve yalnızca özel olduğumu söyledin. Open Subtitles وقلتي لي إن هذا غير صحيح وحضنتيني وقلت لي إنني مميز وحسب
    Örnek aldığın özel biri var mı sana ilham veren? Open Subtitles هل لديك شخص مميز مثل مدربة رياضة شخص يلهمك ؟
    Kyle çok özel ve pek çok açıdan farklı bir çocuk. Open Subtitles إن كايل مميز جداً و هو مختلف عن الناس بطرق عدة
    Bu akşam başka. Benim için özel bir akşam çünkü... Open Subtitles الأمر مختلف هذا المساء ..فهذا المساء مساءٌ مميز بالنسبة لى
    Söylemem gerekir ki, Chuck, sen çalıştığım en özel ajansın. Open Subtitles أريد أن أقول لك انك أفضل عميل مميز عملة معه
    Hayatım boyunca hep özel biriymişim gibi davranıldı. Diğer insanlar gibi davranılsın isterdim. Open Subtitles كل حياتي وأنا أعامل كاني مميز أنا فقط أريد أن تتم معاملتي كالجميع
    Ölebilirdin, ve bunun hiçbir romantik veya özel bir tarafı yok. Open Subtitles ،كنت على حافة الموت وليس ثمة شيء مميز أو رومانسي بهذا
    Bunu çekerken çok özel bir şey olduğunu düşünmüştüm, bunu biliyordum. Open Subtitles لقد علِمت ذلك عندما إلتقطتُها لقد كان هناك شيئ مميز فيها
    Benim için ne kadar özel olduğunu hatırladın mı hiç? Open Subtitles انت لم تتذكر ان هذا مميز لى على الاطلاق ؟
    Sözleşmeyi yapmamıza yardımcı olan özel birine teşekkür etmek isterim: Open Subtitles هناك شخص مميز أود شكره على مساعدته لإتمام تلك الصفقة
    Bunun ne kadar özel bir mükafat olduğunu görmeden yaşayıp gidiyorsun. Open Subtitles أنت تنجرف في هذه الحياة بدون أن تَعّي كم هذا مميز.
    - Benim için özelsin. O fotoğraf da özeldi. Bunun gibi değil. Open Subtitles أنت مميز عندي فتلك الصورة التي إلتقطناها معاً مميزة بالنسبة لي وليس كهذه
    Ya annenin kanı özeldir ve spesifik bir şeyi tedavi ediyordur ki bunun anlamı bebek hastadır. Open Subtitles إما أنّ دم الأم مميز وهذا يعني أنّه يعالج شيئاً معيناً وهذا يعني أنّ الرضيعة مصابة بمرض
    Tek ihtyiacımız olan şey güzel bir fikir, iyi bir motivasyon, fazlaca chutzpah(inatçılık), ve birlikte başka türlü hayatta kalamayacak milyonlarca insanın hayatını kurtarabiliriz. TED نحن فقط بحاجة إلى فكرة جيدة و دافع مميز والكثير من الوقاحة و بذلك يمكننا أن ننقذ الملايين اللذين لولا تواجدنا لربما فارقوا الحياة
    Hayatım boyunca, özel hissetmek için özel bir şeyin parçası olmak istedim ama gerçek şu ki ben özelim. Open Subtitles طوال حياتي كنت اشتغل كي اصبح جزء من شيء مميز حتى اشعر بانني مميزه ولكن الحقيقه بانني مميزه حسناً؟
    Yani evet, harika insanların ve harika makine öğrenimi birleşimi muhteşem. TED لذا أجل، الجمع بين أناس رائعين وتعلم آلة مميز أمر رائع
    Ayakta durabilmenin dışında bu canlıların pek de fazla özelliği yok. Open Subtitles بصرف النظر عن المشي معتدلا فلا يوجد شيء مميز على الإطلاق في هذه المخلوقات
    Aynı zamanda bence algı ve yaratıcılık kesinlikle eşsiz olarak insani değil. TED كذلك، أعتقد أن الإدراك والإبداع لا يعنيان بالضرورة إنسان على نحو مميز.
    ariyerim ve hayatımda önemli biri olduğu sürece, sadece bunları önemserim. Open Subtitles طالما انا عندى عمل جيد وشخص مميز هذا كل ما اريد
    Kraliyet Haşmetleri, bayanlar ve baylar, bu akşamki gösteri benim için çok özeldi. Open Subtitles صاحبة السمو الملكي السيدات والسادة العرض اليوم كان مميز جدًا بالنسبة لي، لأنه كان مميز جدًا لشخص آخر
    Korkarım ki şüphemiz yok. Onun farklı bir tarzı var. Open Subtitles لاشك في ذلك وأنا خائف كان لديه اسلوب مميز جداً
    Ama en sonunda düşünerek mantığıma oturttum. Belki bu benim kendimi sunuş şeklimle alakalı, belki de sadece start-up'ıma özgü bir şeydir. TED لكن في النهاية بررتها ظناً أنه يمكن أن يكون لهذا علاقة بطريقتي في تقديم نفسي أو أنه فقط شيء مميز لشركتي الناشئة.
    Obi-Wan Kenobi ve Anakin Skywalker komutasındaki seçkin bir takım, Lola Sayu gezegenine indi ve hapishane ye sızdı. Open Subtitles فريق ضارب مميز بقيادة اوبي وان كانوبي واناكين سكاي وكر هبطوا على الكوكب , لولا سايو وتسللوا الى السجن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more