"منذ زمن" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzun zamandır
        
    • uzun zaman önce
        
    • zaman önceydi
        
    • uzun süredir
        
    • süre önce
        
    • yıllardır
        
    • yıllar önce
        
    • çoktan
        
    • çok oldu
        
    • önceden
        
    • Ne zamandır
        
    • zamandan beri
        
    • bir süredir
        
    • çok önce
        
    • çok zaman önce
        
    İnsanlar uzun zamandır medyayı seks hakkında konuşmak için kullanıyor. TED يستخدم الناس وسائل الإعلام ليتحدثوا عن الجنس منذ زمن بعيد.
    Arkadaşlarım ve ben uzun zamandır bir medya transferi üzerinde çalışıyoruz Open Subtitles أنا وأصدقائي كنا نخطط لعمل نظام توصيل إعلامي منذ زمن طويل
    Feda edebileceğim en değerli şeyin kendi sesim olduğunu anladım ama bundan uzun zaman önce vazgeçmiş olduğumu fark etmemiştim. TED حسبت أن أثمن ما أستطيع التضحية به هو صوتي، لكن كان وكأنني لم أدرك أني تخليت عنه منذ زمن طويل.
    Ama bu uzun zaman önceydi. Uzak, çok uzak bir galakside. Open Subtitles و لكن هذا كان منذ زمن طويل في مجرة بعيدة جداً
    Dediğim gibi, bu cihaz uzun süredir ölmüş olan bir uygarlığın kayıtlarını tutuyor. Open Subtitles كما قلت , هذا الجهاز يحتوي على سجلات لحضارة ماتت منذ زمن بعيد
    Mesele şu ki Marcus, Will uzun süre önce okulu bitirdi. Open Subtitles ما أقصده يا ماركوس أن ويل ترك المدرسة منذ زمن طويل
    Babanız ve ben yıllardır arkadaşız ve onun için bu kadar endişelendiğinizi hiç görmedim. Open Subtitles أنا و والدك كنا أصدقاء منذ زمن طويل لقد شاهدتك و أنت تكبر يا إندى شاهدتكما تكبران معا
    Çok uzun yıllar önce kaybettiğim onurumun geri geldiğini hissediyorum." TED أشعر أن لدي كرامة كنت قد فقدتها منذ زمن طويل
    - Çok güzel. Evet. Ve bu yer uzun zamandır var. Open Subtitles هذا المكان موجود منذ زمن وفي عطلة الاسبوع يرسمون خطاً حوله
    Homie, düşünüyordum da, bu televizyonu, çok uzun zamandır kullanıyoruz. Open Subtitles هومي.. كنت أفكر نحن نستخدم هذا التلفاز منذ زمن طويل
    Onlarla uzun zamandır çalışıyoruz şu ana kadar bir sorun yaşamadık. Open Subtitles نحن نتعامل معه منذ زمن طويل و لم نواجه اية مشكلة
    uzun zaman önce caddenin çift tarafında oturdum, 22 numarada. Open Subtitles منذ زمن طويل كنت أعيش على رصيف الشارع رقم 22
    Eğer beni gerçekten öldürmek istiyorsan bunu uzun zaman önce yapmalıydın. Open Subtitles إذا كنت حقاً تريد قتلي ، لكنت فعلتها منذ زمن بعيد
    uzun zaman önce ikimizin arasında yıllarca görüşmememizi engelleyen bazı anlaşmazlıklar oldu. Open Subtitles كان هنالك خلاف بيننا منذ زمن طويل منعنا من الإلتقاء لسنوات عديدة
    Bir keresinde babam, şaka olarak, çok zaman önceydi bu, Open Subtitles قالها أبي مرة كـ طرفة، وقد كانت منذ زمن طويل.
    - Bu uzun zaman önceydi. - Ve artık yetişkiniz. Open Subtitles هذا كان منذ زمن طويل و نحن أناس بالغين الأن
    Bir şeye uzun süredir inanıyor olman o şeyin doğru olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles وانتى تتفهمى ماقد يتطلبه الامر فقط لانك قد امنت بشيء منذ زمن بعيد
    Kız kardeşlerle birlikte büyüdük. Mahremiyeti uzun süre önce bıraktık. Open Subtitles لقد كبرنا مع شقيقتين نسينا موضوع الخصوصية هذا منذ زمن
    Hayır, yıllardır iş ortağıyız. Birbirimizi tamamlıyoruz. Open Subtitles ;لقد كنا شركاء منذ زمن لقد اكملنا بعضناً البعض
    Uzun yıllar önce 1855 yılında Thailand'da Ok Menzili Antlaşması yapıldı. Open Subtitles منذ زمن بعيد , بعيد جدا في عام 1855 بعد الميلاد
    Eğer bir kadın olsaydım, Bu evreyi çoktan geçmiş olurdum, çok önce. Open Subtitles إذا كنت امرأة ، فإني أقول أنني قد تخطيته منذ زمن طويل.
    - Aslında bitireli çok oldu ama güzelliği her zaman çeker beni buraya. Open Subtitles رسميا بالطبع ,انا انهيت عملى هنا منذ زمن, ولكن الجمال يشدنى دائما للرجوع
    Jace bir urdu ve ben onu çok önceden kesip atmalıydım. Open Subtitles جيس كان كمرض السرطان كان يجب عليّ أن أوقفه منذ زمن
    Ne zamandır görmediğim birilerini göreceğim. Open Subtitles لأَرى بَعْض الناسِ الذين لم أراهم منذ زمن طويل.
    Bunların hiçbirini onaylayamam ama uzun zamandan beri hiç bu kadar gülmemiştim. Open Subtitles لا أوافق على شيء من هذا، لكن لم أضحك منذ زمن طويل
    Yani bilginin demokratikleşmesine doğru ilerliyoruz, ve ben oldukça uzun bir süredir bu alandayım. TED ولذا ، فنحن نعمل على إرساء ديمقراطية المعلومات .. وأنا أعمل في هذا المجال منذ زمن.
    Yaşamaya uygun diye tanımlayacağımız bir durumdan buna doğru değişti çünkü yaşamın üç gereksinimi burada çok önce mevcuttu. TED وقد تغير عن الحالة التي كانت لِتصنفَه ككوكب صالح للحياة، لأن المتطلبات الثلاثة الرئيسية للحياة كانت موجودة منذ زمن.
    1947 yılında, çok zaman önce, doğdum ve 18 aylıkken çocuk felci oldum. TED ولدت في عام 1947، منذ زمن طويل جدًا، وحينما كان عمري 18 شهرًا، أصبت بشلل الأطفال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more