"منزلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • evime
        
    • evimde
        
    • evimden
        
    • ev
        
    • evimin
        
    • evimi
        
    • eve
        
    • benim evim
        
    • evde
        
    • evin
        
    • evden
        
    • evi
        
    • bende
        
    • bana
        
    • evimdeki
        
    Bay Kruger'e de söyleyin bir gün viski içmeye evime beklerim. Open Subtitles وأخبروا السيد كروجر للمجيء إلى منزلي لتناول الوسكي في يوم ما
    Yemek için evime geldi, kola olmadığını görünce çılgına döndü. Open Subtitles أتى إلى منزلي للعشاء، ولم تكن هناك صودا فقد إهتاج
    Bu suçun benim evimde planlandığını kabul ediyorum ama planı yapan ben değildim. Open Subtitles أعترف بأن السرقة خُطط لها في منزلي لكني لم أكن انا التي خططت
    Ben 15 yaşındayken sıradan bir gündü sıradan evimde ve sıradan hayatımda bir şey beni balkonun kenarına itti. Open Subtitles الان , عندما كنت في الـ 15 و قد كان يوماً عادياً في منزلي المعتاد و في حياتي المعتادة
    Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. TED وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس.
    Bu bizlere iki ev için çalışan adamlar arasındaki düşmanlık derecesini göstermeye başlıyor. TED وبهذا نبتديء فهم مستوى العداء حتى بين الرجلين الذين يعملان في منزلي العائلتين.
    Polis raporu evimin önündeki arabada uyuşturucu bulunduğunu ifade ediyor. Open Subtitles يذكر تقرير الشرطة أنهم وجدوا العقاقير في السيارة خارج منزلي
    Benim evimi ateşe verdiklerinde, bütün o bankaların güvenlik kayıtları, evimdeydi. Open Subtitles عندما أحرقوا منزلي، فكل الملفات الملفات الامنية للمصرف كانت في منزلي
    Çünkü her gün eve giderken yolda seni de görürdüm. Open Subtitles لأنني اعتدت أن اراك تمشي بجوار منزلي في كل يوم؟
    Neden lanet olasıca evime girmek için benden izin almıyorsun ! Open Subtitles أ يُمْكِنُ أَنْ تَطْلبَ بطريقة أفضل من هذاَ. في النهايةِ،هذا منزلي
    Özel tim evime girdi... bütün ailemin şerefiyle oynadı, çünkü biri beni gammazlamıştı. Open Subtitles الشرطة السرية جاءت إلى منزلي وعاملة عائلتي بازدراء لان شخصا ما وشى عنى
    evime gelip birbirimizi tanımaya ne dersin... biraz daha yakından? Open Subtitles أَنا آسفُ؟ أتحب الذهاب إلى منزلي لنتعرف على بعضنا البعض
    Yani bu yabancıları evime getiriyorsun, ve böyle acayip şeyler soruyorlar? Open Subtitles أعني، تحضرين هؤلاء الغرباء إلي منزلي و يسألونني عن تلك الأشياء؟
    Burada ne çok gürültü var. Belki benim evimde rahat edersiniz. Open Subtitles انه ضجيج عالي هنا، ربما اذا ذهبتي الى منزلي سترتاحين أكثر
    Senin için de sorun olmazsa, bir süre benim evimde kalabilirsin. Open Subtitles لو أردت البقاء في منزلي لبعض الوقت فلا ضرر من ذلك
    Kendi evimde banyo yapmak ne kadar harika bir duygu. Open Subtitles إنه شعور رائع، أن أستحمّ في منزلي ماذا تفعلين ؟
    Bütün boktan sorularını cevapladım. Eğer hiç bir s.k yapmayacaksanız, Defolun evimden. Open Subtitles لقد أجبت على جميع أسئلتكم إن لم تفعلوا شيئا فاخرجوا من منزلي
    Edgar, kendi kıçını ve bu çocukları alıp hemen evimden defol. Open Subtitles أتمزح معي؟ إدغار, اخرج أنت و أصدقاءك المنبوذين خارج منزلي الآن
    Korku dolu evimden kaçınırken benimle kaldığın için teşekkür ederim. Open Subtitles حسناً شكراً لبقائك معي لأني اختبء من منزلي لا مشكلة
    Yani, artık kendisine saygısı olan hiçbir üniversite öğrencisi ev telefonu kullanmıyor. TED أعني، أنه لم يعد اي طالب كلية محترم يملك خدمة هاتف منزلي
    Hayır. Benimle gelemezsin. Şu anda evimin yakınına bile yaklaşmamalısın. Open Subtitles أنت لست قادمًا لايجب أن تكون بالقرب من منزلي الآن
    Arkadaş değillerdi. evimi hayvanat bahçesi sanan bir yığın parazitti. Open Subtitles ليسوا بأصدقائي، هم مجموعة من المتطفلين عاملوا منزلي كمكان للفوضى
    Biz tanıştıktan sonra, eve gönderildim ve afaroz edildim... gay olduğum için. Open Subtitles بعد ان التقينا , قد ارسلت الى منزلي وقد اهانوني لكوني شاذ
    Ama sonuçta burası benim evim ve kimin kalacağına ben karar veririm. Open Subtitles حسنا ً، إنه فعليا ً منزلي ولذلك أنا من يقرر من يبقى
    O gece bizim evde, maçtan sonra... bana basket oynamayı göstermiştin ya... Open Subtitles تلك الليلة في منزلي بعد المباراة عندما كنت تعلمني على كرة السلة
    Ben ... sadece batmıştım evin tapusunu alamadığım için . Open Subtitles .. لقد كنت غارقة في أمر الحصول على ترخيص منزلي
    Sonunda üniversite için evden ayrıldım ve hayatımda Sufizm olmadan kendimi boşlukta hissettim. TED على كل حال غادرت منزلي لدراسة الجامعة وبدون الأسس اليومية للتصوف في حياتي شعرت بعدم الأرتياح.
    evi sattıktan ne kadar süre sonra para elime geçer? Open Subtitles كم من الوقت سوف احصل على المال اذا بعت منزلي
    Fakat dürüstçe söyleyeyim, sen benim kardeşimsin ve istediğin kadar bende kalabilirsin. Open Subtitles ولكن، صدقاً، أنت أخي يمكنك العيش في منزلي إلى أيّ وقت تشاء
    İnsanları şişme yataklarda ağırlama fikri bana doğal gelmeye başlamıştı ve San Francisco'ya taşındığımda yanımda şişme yatak da getirdim. TED شيئاً فشيئاً، أصبح من الطبيعي لي أن أستضيف الأشخاص في منزلي وعندما انتقلت إلى سان فرانسيسكو، أحضرت معي السرير الهوائي.
    evimdeki her şey benim sorularıma cevap verir, çocuklarımdan hoparlörlerime kadar her şey. TED كل شيء في منزلي يتحدث إليّ من أطفالي إلى سماعاتي إلى كل شيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more