"نشأت" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyüdüm
        
    • büyüdün
        
    • büyümüş
        
    • büyüdü
        
    • büyüdüğün
        
    • yetiştirildim
        
    • büyüdüğünü
        
    • ortaya
        
    • büyüdüğümü
        
    • yetiştim
        
    • büyüdünüz
        
    • büyüdüğüm
        
    • büyürken
        
    • büyüdüğü
        
    • büyüdük
        
    İkiz kardeşimle beraber büyüdüm, inanılmaz derecede sevecen bir kardeşti. TED لقد نشأت مع توأمي المتطابق، والذي كان أخًا ودودًا للغاية.
    Annem ve krek kokain bağımlısı akrabalarımla beraber Oakland, Kaliforniya'da büyüdüm. TED نشأت في أوكلاند، كاليفورنيا، مع أمي وأفراد أسرتي المدمنين على الكوكايين.
    Ben de madende büyüdüm, hatta şerifle omuz omuza ve hepiniz beni tanırsınız. Open Subtitles أنا نشأت في منجم كتفاَ بكتف مع صديقي الماريشال وفي الحقيقة كلكم تعرفوني
    sen burada büyüdün aynı benim büyüdüğüm kurallarla sen ne sikim olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles لكنك نشأت هنا و بنفس القواعد التي نشأت أنا عليها من تظن نفسك؟
    Üç kız kardeşle büyüdüm ve on dört yaşıma kadar koruyucu taktım. Open Subtitles انا نشأت مع ثلاث شقيقات ولبست حامي قضيب حتى بلغت الرابعة عشرة
    Ben 48. ve 7. Cadde'nin köşesinde büyüdüm. Kilisenin yanında. Open Subtitles لقد نشأت على زاوية شارع 48 والجادة السابعة، بجوار الكنيسة.
    Gördüğünüz gibi, savaş mağlubu bir Irak'ta büyüdüm ve sadece bir yüzünü gördüğümüz savaşların iki yüzü olduğuna inanıyorum. TED ترون ، لقد نشأت في العراق والحرب تمزقها ، و أعتقد أنه هناك وجهين للحروب و نحن نرى فقط وجهاً واحداً لها.
    Şikago'nun dışında büyüdüm ve bir sporcuydum ve Harvard'da futbol oynamaya kabul edildiğim için çok şanslıydım. TED نشأت خارج مدينة شيكاغو، لقد كنت رياضيًا ومن حسن حظي تم استعارتي لفريق كرة القدم في جامعة هارفرد.
    Bu geldiğim yer. Hong Kong'da altı milyon insanla 100 kilometrekarede büyüdüm. TED هنا حيث أتيت. لقد نشأت في هونغ كونغ ، مع ستة ملايين شخص يعيشون في ٤٠ ميلاً مربعاً.
    Yarım kalmış bir mirasın ağır bilinciyle büyüdüm. TED لقد نشأت بإحساس كبير بذلك الارث المستمر ..
    Kuzey Nevada'da küçük bir çiftlik kasabasında büyüdüm. TED ولقد نشأت في هذه المدينة الزراعية الصغيرة في شمال ولاية نيفادا
    Paris'in banliyölerinde büyüdüm ve üç kardeşin en küçüğüydüm. TED لقد نشأت في ضواحي باريس وكنت الاصغر بين 3 اطفال
    Tam anlamı ile Ford Motor Şirketi ile büyüdüm. TED حرفيا لقد نشأت مع شركة فورد لصناعة السيارات.
    Ben Limpopo'da büyüdüm, Limpopo ve Mpumalanga sınırında, Motetama adında küçük bir kasabada. TED حسنا، لقد نشأت في ليمبوبو، على الحدود بين ليمبوبو ومبوالانغا، في مدينة صغيرة تدعى موتيتيما.
    Senin bilmen gerekiyor. Libya'da büyüdün değil mi? Open Subtitles لا بد أنك تعرف أنت نشأت في ليبيا، أليس كذلك؟
    Ben eğer Tayvan'da veya batı dışında herhangi bir yerde büyümüş olsaydım, mutlu, başarılı LGBT kişileri bulabilir miydim? TED إذا نشأت في تايوان أو أي مكان آخر خارج الغرب، هل كنت سأجد نماذج من أشخاص مثليين سعداء ويعيشون حياة مزدهرة؟
    Prenses kıyafetleri içinde ve bir kalede yaşamayı bekleyerek büyüdü. Open Subtitles بل نشأت على ارتداء فساتين الأميرات والرغبة بالعيش في قلعة
    En sevdiğin hayvanının ve büyüdüğün sokağın adını veriyorsun o kadar! Open Subtitles تأخذ اسم حيوان طفولتك الأليف والشارع الذي نشأت به، وها هو.
    Doğduğumdan beri kuşku ve güvensizlik dolu bir çevrede yetiştirildim. Open Subtitles منذ لحظة ولادتي نشأت وسط بيئة من الشك وإنعدام الثقة
    Halk kütüphanelerini ziyaret ederek büyüdüğünü, bundan zevk aldığını söyledi. TED وقالت له أنها نشأت وهي تزور مكتبتها المحلية التي أحبتها.
    Ve maymunların Afrika kıtasında ortaya çıktığı gayet açık. TED ومن الواضح جدا ان القرود قد نشأت في قارة أفريقيا
    Herkes bir çiftlikte büyüdüğümü sandı. Open Subtitles لقد كان الناس دائما تظن أننى نشأت فى مزرعة
    Ben Kanada'da küçük bir köyde yetiştim, ve bir teşhisi konmamış bir dyslexic'im (okuma ve yazma zorluğu çeken insanlar için kullanılan bir terim). TED لقد نشأت في قرية صغيرة في كندا، وتم تشخيصي بمرض صعوبة التعلّم.
    Demek istediğim, sadece burada büyüdünüz ve aileniz uyuşturucu kullanıyor diye, herşeyden yakayı kurtaramazsınız! Open Subtitles أعني أنت لا تصبح شريراً فقط لأنك نشأت هنا ووالدين يدمنون المخدرات
    Harenmahkeester adında küçük bir köyde büyürken bir kayıt cihazı buldum. Open Subtitles نشأت في قرية صغيرة من هيرنماكيستر وجدت آلة لأكثر من صوت
    Son arzusu biricik yavrusunun kendi büyüdüğü ördek bahçesine gelmesiydi. Şehir küçük bir bebeğe göre değil derdi. Open Subtitles كانت أمنيتها الأخيرة هي أن تكبر ابننا في المكان الذي نشأت فيه
    Birçok açıdan bu kent ve ben birlikte büyüdük. Open Subtitles لقد نشأت أنا وهذه البلدة معاً بطرق كثيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more