"والذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • ki
        
    • yani
        
    • de
        
    • eden
        
    • için
        
    • kim
        
    • ama
        
    • "
        
    • olarak
        
    • gibi
        
    • kendisi
        
    • bilinen
        
    ve olan şuydu -- ve Altına Hücum yıllarca devam etti. TED والذي سيحدث هو . . أن هَجْمَة الذهب قد استمرت لأعوام.
    Doğaya sanki bir ürün kataloğu gibi bakabilirsiniz ve tüm bu ürünler 3.8 milyar-yıllık bir araştırma-geliştime döneminden faydalanmıştır. TED يمكننا ان نطلع على ارشيف الطبيعة الموجود ونستفيد منه والذي يتضمن خبرات عمرها 3.8 مليار عام من البحث والتطوير
    aksi takdirde insanlar takılabilirlerdi, ki bu da tekrar bir izdiham demek. TED وإلا فمن الممكن أن يتعثر الناس، والذي بذاته سيسبب في حدوث التدافع.
    yani aşağı yukarı 10 bin yıl önce Karadeniz'de bir genimizdeki bir mutasyon sonucu mavi göz ortaya çıktı. TED فمنذ حوالي 10.000 سنة بجوار البحر الأسود، حدث لنا تحول واحد في جين واحد والذي أدى إلى العيون الزرقاء.
    ama Márquez'de ise öyle değildir. O, çevirmenlerin versiyonlarının kendi versiyonundan daha iyi olduğuyla övülmüştür. ki bu, harika bir iltifattır. TED ولكن الأمر لا يكون كذلك مع ماركيز والذي أشاد بترجمات أعماله على أنها أفضل من أعماله الأصلية، وهي مجاملة رائعة منه.
    bobini şarj eden ve sonra e-sıvıyı buharlaştıran bir batarya TED وبطرية ترفع حرارة المُسـخِّن، والذي بدوره يُبخر سائل التدخين الإلكتروني.
    Ay'a bakmak için dünyanın ilk teleskopunu kullanan ve ay hakkında bildiklerimizi değiştiren TED وسوف أبدأ مع جاليليو والذي استخدم التلسكوب الاول من اجل النظر الى القمر
    Çoğu insanın aklında bön bir düşünceydi, ve doğruydu, sadece bir tişört amblemiydi o an için geçerli olan. TED كانت فكرة بسيطة في عقول الكثير من الناس، و بالفعل، كان شعار قميص، والذي كان فعالًا في تلك اللحظة.
    Şimdi sadece bunlardan birkaçına odaklanacağım ve yangınla başlayalım, çünkü sanırım yangın muhtemelen şu anda hepinizin hakkında düşündüğü ilk şey. TED سوف أركز فقط على بعضها، ولنبدأ بالحريق، لأنني أعتقد أن الحريق والذي من المحتمل أن يكون أول شيء تفكرون به الآن.
    Orada yetişen bir bitki kullanılmış ve köprüyü tutan halatlara örülmesi sağlanmış. TED باستخدام العشب الذي ينمو محلياً، والذي يتم نسجه كحبال لبناء هذه الجسور.
    ve şunu farkettim ki politik ikna fikirler, gerçekler ya da bilgiyle başlamıyor. TED والذي لاحظته هو الإقناع السياسي لا يبدأ من الأفكار او الحقائق او المعلومات
    Birçoğumuz, herşeyi bilen bir süper kahramanın ayakta dikilerek komutlar verdiği ve peşinden gelenleri koruduğu bir kanıya sahibiz. TED العديد منا يتصور هذا البطل الخارق الذي يعرف كل شيء والذي يصمد ويتولى القيادة وكذلك يعمل على حماية أتباعه.
    Rockefeller Center örneğinde olduğu gibi, ki bu geçmiş bir döneme ait. TED كما هو في نموذج روكفيلر سنتر والذي نوعاً ما من عصر آخر
    ve dediğim gibi, ilacın çok azını veriyorduk ve etkisi haftalarca sürdü, yani antidepresanlarda gördüğünüz şeyler gibi değiller. TED وكما قلت، أعطينا مقدارً ضئيلاً من العقار، والذي دام لأسابيع، وهو لا يشبه أي شيء رأيتموه مع مضادات الاكتئاب.
    yani bizden istenen, elimizdeki tüm yazışmaları ve bilimsel çalışmaları devretmemiz. Open Subtitles والذي يعني أننا مطلوبون الآن لتسليم جميع المراسلات و الدراسات المتخصصة
    belki de benim bir parçası olduğum sistem sizi hayal kırıklığına uğrattı. TED لكن ربما النظام هو من خيب ظنك والذي كنت أنا جزءاً منه.
    Çinceyi takip eden, 400 milyon internet kullanıcısına sahip olan dil hangisi? TED والذي يفترض أن يتعقب الصينيين، الذين الآن لديهم 400 مليون مستخدم للإنترنت؟
    Pekala, kim benimle, yeni ödünç arabamla gezmeye gelmek ister? Open Subtitles الآن، والذي يريد الذهاب لركوب معي في بلدي القمري الجديد؟
    Karton levha üzerinde olduğunda, tam tersi olarak, bu oluşuyor. TED حين يكون فوق لوح الورق، والذي هو العكس، يشكل هذا.
    Bir tanesi başkanımızın, Bay Edgar Trent'in ellerinde ki kendisi oldukça güvenilirdir. Open Subtitles واحدٌ منهم بين أيدي رئيسنا السيد إدغار تيرنت، والذي يعتبر موثوقا جداً
    Bu şırınga, FDG olarak bilinen radyoaktif bir glikoz formunu içerir. TED تحتوي هذه الحقنة على الغلوكوز المشع والذي يعرف بفلورالغلوكوز منزوع الأوكسجين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more