"وسادتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • baylar
        
    • yastığımın
        
    • beyler
        
    • yastığım
        
    • yastığımı
        
    • bayanlar
        
    • yastığıma
        
    bayanlar ve baylar, kaptanınız "sigara içilmez" uyarı ışığını yaktı. Open Subtitles سيداتي وسادتي ، لقد أضاء قبطان الطائرة إشارة ممنوع التدخين
    Tepki vermiyor. baylar ve bayanlar, bu görev müdürü Sara Holland. Open Subtitles إنه لا يستجيب أبداً سيداتي وسادتي هذه مديرة المهمة سارة هولاند
    bayanlar ve baylar 70. geleneksel Hazzard Ralli'sine hoş geldiniz. Open Subtitles سيداتي وسادتي مرحبا بكم في السباق الـ70 من سباقات هازارد
    O gün, şafak vakti babamın sarkacını, yastığımın altında bulduğumda anlamıştım. Open Subtitles ،ذلك اليوم وقت الشروق عندما وجدت بندوله أسفل وسادتي انتابني يقين
    beyler bayanlar, delikanlılar ve genç kızlar, Plainview'in yetenek yarışmasına hoş geldiniz! Open Subtitles سيداتي وسادتي اطفالا و فتياتا اهلا بكم جميعا في عرض المواهب السنوي
    bayanlar ve baylar bir dakika beni dinler misiniz, lütfen? Open Subtitles سيداتي وسادتي , ايمكنني ان احضى بانتباهكم , رجاءا ؟
    bayanlar ve baylar, bu teknik sorun için bizi affedin. Open Subtitles سيداتي وسادتي ، أرجو أن تعذرونا على هذه المشكلة التقنية
    baylar ve bayanlar, mümkün olduğunca çabuk sizi buradan çıkarmaya çalışacağız. Open Subtitles سيداتي وسادتي .. سوف نحاول إخراجكم من هنا بأسرع وقت ممكن
    bayanlar ve baylar, biraz sonra buradaki konuklarımız parmağımı şaklattığım anda uyanacak. Open Subtitles سيداتي وسادتي خلال بضع ثوان هؤلاء المواطنين اللطيفين سيستيقظوا عند طرقعة أصبعي
    bayanlar ve baylar, ayrılmadan önce yapılacak son bir ritüel var. Open Subtitles سيداتي وسادتي , نهائي الاستعمال , قبل أن نغادر هذا المكان.
    baylar ve bayanlar, şimdi Poirot'nun gerçeği açıklama zamanı geldi. Open Subtitles سيداتي .. وسادتي حان الوقت المناسب ليكشف لكم بوارو الحقيقة
    bayanlar baylar, görünüşe göre misafirlerimizden biri içkiyi fazla kaçırmış. Open Subtitles سيداتي وسادتي ،يبدو أن أحد ضيوفينا قد أَثقَلَ في الشرب
    bayanlar, baylar Eden Paradise'de yapılan İklim Konferansı'na katılan tüm davetliler hoş geldiniz. Open Subtitles سيداتي وسادتي ارحب بكم هنا في فندق جنة عدن كضيوف في المؤتمر المناخي
    "Özür dileriz, bayanlar ve baylar bazı teknik sorunlar yaşıyoruz." Open Subtitles أنا آسف، سيداتي وسادتي, نحن نعاني' من عدة صعوبات تقنية،
    baylar, bayanlar, McKinley Lisesi'nden ilk defa yarışmaya katılan TroubleTones! Open Subtitles سيداتي وسادتي من ثانوية مكينلي يتنافسون للمرة الاولى ترابلز تونز
    Pekâlâ, baylar bayanlar, görünüşe göre ekstradan bir yarışmamız var! Open Subtitles حسـنا ، سيداتي وسادتي يبدو أنكم حصلتم على مباراة اضافية
    Bir tane yastığımın altında bir tane de torpidoda 38'lik silahım var. Open Subtitles لديّ مسدسان من عيار 38 أحدهما تحت وسادتي والآخر في درج السيارة
    (Video) Soprano: ♫ yastığımın üstünde ♫ ♫ Yatakta güvendeyim ♫ EW: Bu İngiltere'den Georgie. Yalnızca dokuz yaşında. TED سوبرانو:♫على وسادتي♫ ♫آمن في السرير♫ هذه جورجي من انجلترا هي فقط في التاسعة
    Hanımlar ve beyler, nihayetinde, bu şaşkınlık ve bununla ilişkili davranışlar bilinçsiz önyargı veya örtülü önyargı denen şeyin ürünüdür. TED سيداتي وسادتي. في نهاية المطاف، إن هذا التفاجؤ والتصرف المرافق له نتيجة شيء يسمى التحيز اللاواعي، أو الانحياز الضمني،
    Bu yüzden yastığım hep yanımda. Alerjiye neden olmaz. Open Subtitles لذلك أحمل وسادتي الخاصّة إنها غير مثيرة للحساسية
    Hamile eşim gece yarısı yastığımı çalmak ve onu bacaklarının arasına alarak uyumakta bir sakınca görmemiş! Open Subtitles قررت زوجتي الحامل أنه من الممكن أن تسرق وسادتي في منتصف الليل وأن تضعها بين ركبتيها وهي نائمة
    Sherry-Netherland otelinde yastığıma uzandım, hoş ve harap olmuş biçimde. Open Subtitles أستلقي على وسادتي في فندق شيري نيذرلاند لذيذة ومتحطّمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more