"يتأذى" - Translation from Arabic to Turkish

    • zarar
        
    • canı
        
    • incinmesini
        
    • yaralanmadan
        
    • incinmez
        
    • yaralanmadı
        
    • incinmesin
        
    • canını
        
    • incinmeyecek
        
    • incinir
        
    • incinmedi
        
    • incinmeden
        
    • yaralanan
        
    • yaralanmamış
        
    • yaralanmasını
        
    Evet, TNT gibisin ve patlarsan birileri fena zarar görür. Open Subtitles أنا أعرف, أنت تى إن تى وعندما تنفجر يتأذى أحدهم
    Sizin de görebildiğiniz gibi, yeşil alan yok edildi... ve droidler zarar görmedi. Open Subtitles كما يمكنك ان ترى المحيط الطبيعى تم تدميره ولم يتأذى اى من الآليين
    Başka biri daha zarar görmeden şunu boşaltsak iyi olacak. Open Subtitles ربما علينا أن نفرغ هذا المسدس قبل أن يتأذى أحد
    Ama arkadaş getirmenden hoşlanmayabilirler. İkimizden birinin canı yanabilir. Open Subtitles وهم لايرغبوا ان يجدوك اثنين واحد منا ربما سوف يتأذى
    Hayır, hayır, yanıma yaklaşmayın. Kimsenin incinmesini istemiyorum. Open Subtitles لا، لا، لا تقترب منّي لا أريد لأحد أن يتأذى
    Richard ve ben kılıçla çalışırken kimse zarar görmesin diye sizi bağlamak zorundayız. Open Subtitles نحتاج لإعاقتكم،حتى لا يتأذى حد أحد بينما ريتشارد وأنا نعمل على امر السيف
    Kimse hayatına biraz daha sevgi girdiği için zarar görmez. Open Subtitles لن يتأذى أحد من إدخال مزيدٍ من الحب إلى حياتهم
    Bundan kaçınma imkanımız varken kimsenin zarar görmesine gerek yok. Open Subtitles لا حاجة لأن يتأذى أحد ما دام بإمكاننا تفادي ذلك.
    İhtiyacımız olan tek şey kamyonlar. Adamlarına teslim olmasını söyle. Kimse zarar görmeyecek. Open Subtitles افتحو الشاحنات الخلفيه اخبر رجالك بان يستسلمو ولن يتأذى احد
    Sen bir adım ayrıl. Kimseye zarar vermek istemiyorum. Çok yavaş ol. Open Subtitles انت , ابتعد أنا لا أريد أن يتأذى أحد هنا ، اذا تحرك ببطء
    Kimse zarar görmediği sürece istediğine yalan söyle. Open Subtitles حتى تكذب على أي شخص تريد طالما يتأذى أحد.
    Ve bu sahtekâr yapamazsa ona zarar verebilirler. Open Subtitles و إذا لم يستطع هذا المخادع فعلها فقد يتأذى
    Çünkü dinamit gibiyimdir. Patladığımda, birileri zarar görür! Open Subtitles لأننى أشبه الديناميت وعندما أنفجر لبد وأن يتأذى أحدهم
    Gidip bir bakalım. Başka birine daha zarar gelmeden avcımız normale dönsün. Open Subtitles حسناً , دعنا نتأكد منه , نحضر كل المبيدين سريعاً , قبل أى شخص أخر يتأذى
    Buradan çıkalım, yoksa birinin canı yanacak. Open Subtitles دعنا نخرج من هذا الطريق قبل أن يتأذى شخص ما
    Roket Adam, kimsenin incinmesini istemeyiz. Open Subtitles ،أيها الرجل الصاروخ لا نريد أن يتأذى أحد
    Birisi yaralanmadan önce, yani biz, bu işe bir son vermeliyiz! Open Subtitles علينا أن نوقف هذا الآن قبل أن يتأذى أحد، خصوصًا نحن
    Tamam millet. Sakin olursanız kimse incinmez. Open Subtitles حسناً، يا جماعة أحسنوا التصرف ولن يتأذى أحد
    Arabalara hiçbir şey olmadan taşıdım ve hiç kimse yaralanmadı. Open Subtitles جميع السيارات تمكنت من الذهاب الى الجهة الاخرى و لم يتأذى اي شخص
    Ve öyle kalması da gerek. Ki başkası incinmesin. Open Subtitles ويجب أن نُحافظ على هذا كي لا يتأذى شخص أخر.
    Bunu da kırabilirim ama bu onun canını yakabilir. Open Subtitles استطيع أن اكسر هذه ايضاً ولكني أخشى أن يتأذى
    Tamam üzgünüm bayan ama üç ayağı alacağım ve kimse incinmeyecek. Open Subtitles حسنٌ ,إنني متأسفةٌ للغاية ,أيتها السيدة .لكن سلميّ الكلب ذو الثلاثي الأرجل , ولن يتأذى أحد
    İnsanlar incinir ve işler karmaşıklaşır sen ne yaparsan yap. Open Subtitles سوف يتأذى الناس و تتعقد الأمور بغض النظر عما تفعله
    Herkes eğlendi, kimse incinmedi ve kullanabileceğiniz çok para kazanabilirsiniz. Open Subtitles الجميع يقضي وقتاً جيداً .. لا أحد يتأذى وتجنين الكثير من المال الذي يمكن أن تحتاجيه
    Şimdi birimiz incinmeden önce neden ikimizde sakince buradan çıkmıyoruz? Open Subtitles لماذا لا نبتعد كلينا عن هنا قبل أن يتأذى أحدنا؟
    Burada yazıyor, ateş edildi ama yaralanan olmadı. Open Subtitles مكتوبٌ هنا أن نيراناً أطلقت ولكن لم يتأذى أحد
    Kimse yaralanmamış ve büyük bir ihtimalle hava yüzünden olmuştur. Open Subtitles لم يتأذى أحد ومن المحتمل ان حصل بسبب الطقس.
    Orada dövüşen bir arkadaşım var. yaralanmasını istemiyorum. Open Subtitles ولى صديق يقاتل فى هذه المباريات ولا أريد أن يتأذى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more