"çevreyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • البيئة
        
    • المنطقة
        
    • المحيط
        
    • محيط
        
    • النطاق
        
    • للبيئة
        
    • المنطقه
        
    • محيطاً
        
    • بالبيئة
        
    • المناظر
        
    • حاجز
        
    • المُحيط
        
    • البيئه
        
    • فلتئمنوا
        
    • الحافة وأئتوا
        
    Doğa bir çevreyi akıllı bir yaşama gerek duymadan da yok edebilir. Open Subtitles يُمكنُ للطبيعة أن تُدمرَ البيئة من دونِ أي مُساعدة من حياةٍ ذكية.
    Bu grafik şu an bizim çevreyi inşa ederken neyle uğraştığımızı gösteriyor. TED هذا الرسم البياني يمثل ما نتعامل معه الآن في البيئة المبنية.
    Kendi yaşadığımız çevreyi değiştirerek, vücudumuza, evrimleşmek için daha fazla baskı uygulamış olduk. TED بتغيير البيئة. وضعنا ضغوطا جديدة على أجسادنا لتتطور.
    çevreyi kontrol altına alıp bekleyeceğiz. Open Subtitles تقول الأوامر أن نؤمن المنطقة ثم نحاصر المبنى، وننتظر
    SWAT timini arayın, çevreyi korumaya alın ve çıkmasını bekleyin. Open Subtitles اتصلنا بفريق التدخل السريع و سنؤمن المحيط و ننتظره ليخرج
    Görevi üste güvenlik ihlali olup olmadığını saptamak için hareket algılayıcılarını ve çevreyi izlemekti. Open Subtitles كان عمله مراقبة مجسّات الحركة، محيط أمني، للتأكد من عدم وجود خرق للقاعدة.
    Tamam dinleyin, şu helikpoteri alıp çevreyi araştırmanızı istiyorum. Open Subtitles هيا بنا, لنذهب أريدك أن تأخذ هذه المروحية وتمسح النطاق
    Şimdi besbelli sürücü göremiyor, bu yüzden sistemin çevreyi algılaması gerekiyor ki sürücü için bilgi toplayabilsin. TED من الواضح الآن لا يستطيع السائق أن يرى، لذا النظام يحتاج إلى إدراك البيئة وجمع المعلومات للسائق.
    Şimdi diğer canlılar genlerinin kendilerini adapte ettiği yerlerle sınırlı kalırken , sosyal öğrenme ve dille bizler çevreyi gereksinimlerimiz doğrultusunda dönüştürebiliriz. TED بينما كانت الأجناس الأخرى محدودة بالأماكن التي مكنتهم جيناتهم من التأقلم فيها، نحن بواسطة التعلم الاجتماعي، نستطيع تغيير البيئة لتتماشى مع حاجاتنا.
    Bunu yapmak için de, öncelikle size vücudumuzdaki çevreyi kirleten zehirlerden bahsedeceğim. TED ولأفعل ذلك، أود أن أتحدث أولا عن سميات البيئة في أجسادنا.
    Onlar çevreyi algılrken sesleri kullanmazlar ve bunlar uçan tilki olarak adlandırılan türdür. TED لا يقومون بإدراك البيئة المحيطة عن طريق الصوت، و هذه المجموعة هى الثعالب الطائرة.
    Belli ki çevreyi, halk sağlığını ve gıda güvenliğini riske atan bu yolda devam edemeyiz. TED ومن الواضح، انه لا يمكننا مواصلة هذا الطريق الذي يعرض البيئة و الصحة العامة والأمن الغذائي إلى الخطر.
    Küçüklüğümden beri çevreyi ve canlıları koruma tutkum var. TED لقد كان لدي شغف لحماية البيئة والمخلوقات بها منذ أن كنت صغيرة.
    Eger arabanızdan çevreyi görüyorsanız terkedin. Open Subtitles يبدو أن كل السيارات في المنطقة المجاورة قد تركت
    Komşulara sor, bir şey görmüşler mi, diye. Ben de arabayla çevreyi arayacağım. Open Subtitles وانظري إن كان الجيران قد رأوا شيئاً، سأتجوّل حول المنطقة
    İkinci ve üçüncü takımlar, çevreyi alın. Open Subtitles الفريق , أثنان و ثلاثه فلتبقوا في المحيط
    Dışarıda kalanlar çevreyi korusun, ben içeri gireceğim. Open Subtitles تأكدوا من أن المحيط الخارجي خالي، ساَخذ الداخلي بنفسي
    Güvenlik odasında çevreyi iyice inceleyeceğiz. Open Subtitles أؤسس محيط داخلي لمقر القيادة في هذا الإمتداد
    çevreyi güçlendirmeden hemen önce sıvışmış olmalı. Muhtemelen kendisine de bulaştığı hakkında hiçbir fikri yok. Open Subtitles خرج قبل أن نعزز النطاق على الأرجح لم يعرف أنه تعرض للفيروس
    Sonra, insanlar evrim tarihinin Darvinci akımının dışına çıktı ve içinde evrimleştiğimiz çevreyi değiştirerek evrimin ikinci büyük dalgasını oluşturdu. TED ثم خرج البشر من التيار الدارويني للتاريخ التطوري وأنشؤوا الموجة العظيمة الثانية للتطور، والتي كانت تغييرنا للبيئة التي نشأنا فيها.
    Osaka polisi çevreyi koruyor, hedefi yerinde vurmalıyız. Open Subtitles لدينا دعم شرطة اوساكا بتغطية المنطقه لكن رهاننا الأفضل ان نطيح بالهدف بموقعه
    çevreyi tamamen sarmanızı istiyorum. Her köşeye bir keskin nişancı. Open Subtitles أريدكم أن تقيموا محيطاً كاملاً وقناصة بكل زاوية
    İnsanlar çevreyi önemsediği için bu dandik şeyi satın almıyorlar. Open Subtitles لا يشترون هذه الخردة لأنهم يهتمون بالبيئة
    Evet, Dük, bilirsiniz, Dük orada burada durup çevreyi gezmeyi sever... Open Subtitles نعم، الدوق، هو فقط يَحْبُّ ان يتَوَقُّف , ويرى المناظر الطبيعية
    çevreyi güvenlik altına alıp etrafı şüpheliler için araştırmamız gerekli. Open Subtitles يجب أن نضع حاجز أمني و نبحث في المنطة عن المشتبه به
    Belki çevreyi saran dikenli tellere tırmandı ve park kapandıktan sonra orada kaldı. Open Subtitles رُبما تسلق حاجز الأسلاك الشائكة.. المُحيط بالحدود الخارجية وأنتظر لساعات.
    Bu sene, çevreyi korumak zorlaşacak gibi. Open Subtitles هذه السنه حمايه البيئه , لهو إلتزام على المدى الطويل
    çevreyi emniyete alın! Tüm adamlara burayı korumalarını bildirin. Open Subtitles فلتئمنوا الحافة وأئتوا بكل الرجال لتأمين هذا المكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more