"öne" - Translation from Turkish to Arabic

    • للأمام
        
    • المقدمة
        
    • الامام
        
    • يتقدم
        
    • إلى الأمام
        
    • بالمقدمة
        
    • للامام
        
    • تتقدم
        
    • بالأمام
        
    • اقترح
        
    • الجبهة
        
    • في الأمام
        
    • الصدارة
        
    • أتقدم
        
    • الأمامي
        
    Atın üzerinde dik duramadım, at büyük bir adım attı ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım. TED لم أستطع أن أثبت نفسي مستقيمة على السرج. وعندما نزلنا خطوة كبيرة، اندفعت للأمام وضربت بوجهي خلف رأس الحصان.
    Geriden öne dönüyor ve tekerleği döndüreceği yerde onu tutmaya çalışıyor. TED تغير من الإتجاه الخلفي للأمام وتتمسك بالعجلة أكثر من محاولة إدارتها.
    - Ondan hoşlanmıyorum abi. Hiç öne oturmaz. Şimdi oturacağı tuttu. Open Subtitles انا لا أحبك يا رجل لماذا تجلسين في المقدمة أنت حمقاء
    Rose'u çok büyük farkla öne geçirdim. Rakiplerinin yakalaması artık imkansız. Open Subtitles لقد وضعت روز في المقدمة لا يمكن لأحد أن يتقدم عليها
    Diğer bir yolu, eğer pervane üçü hızlandırır ve pervane birin hızını yavaşlatırsanız, robot öne doğru ilerler. TED والحالة الاخرى اذا زدت سرعة الدوار الثالث وخفضت سُرعة الدوار الاول يتحرك الروبوت الى الامام
    Bu komik dostumuza bir adım öne çıkması için beş saniye tanıyorum. Open Subtitles سوف اعطى هذا الرجل المضحك 5 دقائق بالظبط لكى يتقدم ل امام
    Bakın mafsal öne hareket ediyor ve geri geri sürüyorsunuz. Open Subtitles والآن ، كما تري ناقل السرعة تحرك للأمام انقل للخلف
    Sürekli öne doğru eğiliyor, omuzları çıkık, gözleri kısık, Yahudi tipli. Open Subtitles يميل للأمام دائماً , يرفع أكتافه يعصر عينيه , يهودي جداً
    Koltuk öne doğru sıkıştığından bütün sol tarafım bitip tükendi. Open Subtitles طوال الطريق للأمام مما تسبّب في نوم جانبي الأيسر بأكمله
    Ve bir dakika sonra arkasındaki kısım öne doğru hareketleniyor. Open Subtitles يسحبه للخف ، و بعد ثانية القطاعات خلفه يجيشوا للأمام.
    Bacakların hareketi, öne doğru fırlamışlar, dövüşürken birbirine çarpan boynuzların.. Open Subtitles حركة سيقانهم التي يطرحونها للأمام و يمكنكم تقريباً سماع صوت
    18 yaşından küçük çocuğu olan herkes bir adım öne çıksın. Open Subtitles سأحتاج كل واحد لديه أطفال تحت السن 18 أن يتقدموا للأمام.
    Eğer hayatta kalmak istiyorsan öne oturup uyuyormuş gibi yapman lazımdı. Open Subtitles إذا أردت النجاة فكان عليك أن تبقى في المقدمة وتتظاهر بالنوم
    Güzel bir şeyleri olsaydı, zaten öne koyarlardı. Open Subtitles لو كان لديهم شيئاً جيداً لوضعوه في المقدمة
    Bakın, lütfen, herkes can yeleği taktığından emin olsun ve Baylar , bayanların ve çocukların öne gelmesine izin verin Open Subtitles النساء والأطفال إلى المقدمة ماذا نفعل؟ أمي
    Göğsüyle yönlendirmiyordu, ki o öne doğru eğilmeyi gerektirir. TED انه لا يؤدي دور القيادة على صدره ، الأمر الذي يتطلب انك تميل الى الامام.
    Genç bir kadınla yaptığım yaklaşık 20 dakikalık sohbetten sonra öne doğru eğildim ve parmağımı bebeğinin eline değdirmeye çalıştım. TED قضيت حوالي 20 دقيقة من الحوار مع هذه المرأة الشابة، انحنيت إلى الأمام وحاولت وضع إصبعي في راحة يد طفلتها.
    Öğrencilerimin daha vicdanlı olmalarını beklerdim ama şu ana dek öne çıkan olmadı. Open Subtitles تمنيت أن يكون لطلابي ضمير جيد لكن لحد الآن لم يأتي أحد بالمقدمة
    Sue'nin bu profil görüntüsünü göstermeyi seçtim çünkü; alt çenesinin öne doğru çıktığını ve alt dudağıın öne doğru çıktığını göstermektedir. TED لقد اخترت ان اريكم هذه الصورة الجانبية لـ سو ، لان ما يظهر ان فكها السفلي يبرز للامام و شفتها السفلية ايضا.
    Gizlenmek aşamalı bir alışkanlıktır, ve saklanmaya bir başladınız mı öne çıkıp konuşması gitgide zorlaşır. TED الاختباء عادة تقدمية، ويوم تبدأ بالاختباء، فإنه يصبح من الصعوبة أن تتقدم وترفع صوتك.
    Sanırım hepsini arkaya sığdırabiliriz, olmazsa kalanını öne koyarız. Open Subtitles أظن بإمكاننا وضعها كلها بالخلف و إن لم نستطع نضع البقية بالأمام
    Lakin 1543'te Kopernik adında bir adam farklı bir model öne sürdü. TED ولكن في عام 1543، رجل اسمه كوبرنيكوس اقترح نموذجا مختلفاً.
    Sağ elin, başparmağın öne gelecek şekilde sağ koltuk altında. Open Subtitles ومن يده اليمنى تحت الإبط الأيمن، الإبهام في الجبهة
    Üç arkaya, iki de öne senin peder de küllüğüne. Open Subtitles ثلاثة في الخلف واثنان في الأمام ووالدك في منفضة السجائر
    Bu bir golf deyimidir, "yüzey" diye bağırdığında öne geleceğini belirtmiş olursun. Open Subtitles إنه مصطلح فى الجولف ، الصدارة هى عندما تكونين مقبلة إلى الأمام
    öne çıkmadım çünkü bu ülkede seni sapık durumuna sokuyor. Open Subtitles لم أتقدم للعلانية .. لأن بهذه الدولة هذا الفعل يجعلك تبدو كمنحرف
    "Posterior" bölgeyi -- duyusal olan arka bölgeyi -- kopyaladı ve öne koydu. TED نسخت الجزء الخلفي الذي هو الحسي و وضعته في الجزء الأمامي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more