Atın üzerinde dik duramadım, at büyük bir adım attı ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım. | TED | لم أستطع أن أثبت نفسي مستقيمة على السرج. وعندما نزلنا خطوة كبيرة، اندفعت للأمام وضربت بوجهي خلف رأس الحصان. |
Geriden öne dönüyor ve tekerleği döndüreceği yerde onu tutmaya çalışıyor. | TED | تغير من الإتجاه الخلفي للأمام وتتمسك بالعجلة أكثر من محاولة إدارتها. |
- Ondan hoşlanmıyorum abi. Hiç öne oturmaz. Şimdi oturacağı tuttu. | Open Subtitles | انا لا أحبك يا رجل لماذا تجلسين في المقدمة أنت حمقاء |
Rose'u çok büyük farkla öne geçirdim. Rakiplerinin yakalaması artık imkansız. | Open Subtitles | لقد وضعت روز في المقدمة لا يمكن لأحد أن يتقدم عليها |
Diğer bir yolu, eğer pervane üçü hızlandırır ve pervane birin hızını yavaşlatırsanız, robot öne doğru ilerler. | TED | والحالة الاخرى اذا زدت سرعة الدوار الثالث وخفضت سُرعة الدوار الاول يتحرك الروبوت الى الامام |
Bu komik dostumuza bir adım öne çıkması için beş saniye tanıyorum. | Open Subtitles | سوف اعطى هذا الرجل المضحك 5 دقائق بالظبط لكى يتقدم ل امام |
Bakın mafsal öne hareket ediyor ve geri geri sürüyorsunuz. | Open Subtitles | والآن ، كما تري ناقل السرعة تحرك للأمام انقل للخلف |
Sürekli öne doğru eğiliyor, omuzları çıkık, gözleri kısık, Yahudi tipli. | Open Subtitles | يميل للأمام دائماً , يرفع أكتافه يعصر عينيه , يهودي جداً |
Koltuk öne doğru sıkıştığından bütün sol tarafım bitip tükendi. | Open Subtitles | طوال الطريق للأمام مما تسبّب في نوم جانبي الأيسر بأكمله |
Ve bir dakika sonra arkasındaki kısım öne doğru hareketleniyor. | Open Subtitles | يسحبه للخف ، و بعد ثانية القطاعات خلفه يجيشوا للأمام. |
Bacakların hareketi, öne doğru fırlamışlar, dövüşürken birbirine çarpan boynuzların.. | Open Subtitles | حركة سيقانهم التي يطرحونها للأمام و يمكنكم تقريباً سماع صوت |
18 yaşından küçük çocuğu olan herkes bir adım öne çıksın. | Open Subtitles | سأحتاج كل واحد لديه أطفال تحت السن 18 أن يتقدموا للأمام. |
Eğer hayatta kalmak istiyorsan öne oturup uyuyormuş gibi yapman lazımdı. | Open Subtitles | إذا أردت النجاة فكان عليك أن تبقى في المقدمة وتتظاهر بالنوم |
Güzel bir şeyleri olsaydı, zaten öne koyarlardı. | Open Subtitles | لو كان لديهم شيئاً جيداً لوضعوه في المقدمة |
Bakın, lütfen, herkes can yeleği taktığından emin olsun ve Baylar , bayanların ve çocukların öne gelmesine izin verin | Open Subtitles | النساء والأطفال إلى المقدمة ماذا نفعل؟ أمي |
Göğsüyle yönlendirmiyordu, ki o öne doğru eğilmeyi gerektirir. | TED | انه لا يؤدي دور القيادة على صدره ، الأمر الذي يتطلب انك تميل الى الامام. |
Genç bir kadınla yaptığım yaklaşık 20 dakikalık sohbetten sonra öne doğru eğildim ve parmağımı bebeğinin eline değdirmeye çalıştım. | TED | قضيت حوالي 20 دقيقة من الحوار مع هذه المرأة الشابة، انحنيت إلى الأمام وحاولت وضع إصبعي في راحة يد طفلتها. |
Öğrencilerimin daha vicdanlı olmalarını beklerdim ama şu ana dek öne çıkan olmadı. | Open Subtitles | تمنيت أن يكون لطلابي ضمير جيد لكن لحد الآن لم يأتي أحد بالمقدمة |
Sue'nin bu profil görüntüsünü göstermeyi seçtim çünkü; alt çenesinin öne doğru çıktığını ve alt dudağıın öne doğru çıktığını göstermektedir. | TED | لقد اخترت ان اريكم هذه الصورة الجانبية لـ سو ، لان ما يظهر ان فكها السفلي يبرز للامام و شفتها السفلية ايضا. |
Gizlenmek aşamalı bir alışkanlıktır, ve saklanmaya bir başladınız mı öne çıkıp konuşması gitgide zorlaşır. | TED | الاختباء عادة تقدمية، ويوم تبدأ بالاختباء، فإنه يصبح من الصعوبة أن تتقدم وترفع صوتك. |
Sanırım hepsini arkaya sığdırabiliriz, olmazsa kalanını öne koyarız. | Open Subtitles | أظن بإمكاننا وضعها كلها بالخلف و إن لم نستطع نضع البقية بالأمام |
Lakin 1543'te Kopernik adında bir adam farklı bir model öne sürdü. | TED | ولكن في عام 1543، رجل اسمه كوبرنيكوس اقترح نموذجا مختلفاً. |
Sağ elin, başparmağın öne gelecek şekilde sağ koltuk altında. | Open Subtitles | ومن يده اليمنى تحت الإبط الأيمن، الإبهام في الجبهة |
Üç arkaya, iki de öne senin peder de küllüğüne. | Open Subtitles | ثلاثة في الخلف واثنان في الأمام ووالدك في منفضة السجائر |
Bu bir golf deyimidir, "yüzey" diye bağırdığında öne geleceğini belirtmiş olursun. | Open Subtitles | إنه مصطلح فى الجولف ، الصدارة هى عندما تكونين مقبلة إلى الأمام |
öne çıkmadım çünkü bu ülkede seni sapık durumuna sokuyor. | Open Subtitles | لم أتقدم للعلانية .. لأن بهذه الدولة هذا الفعل يجعلك تبدو كمنحرف |
"Posterior" bölgeyi -- duyusal olan arka bölgeyi -- kopyaladı ve öne koydu. | TED | نسخت الجزء الخلفي الذي هو الحسي و وضعته في الجزء الأمامي |