"öylece" - Translation from Turkish to Arabic

    • هكذا
        
    • بهذه البساطة
        
    • لايمكنك
        
    • لا يمكننا
        
    • حسب
        
    • مكتوف
        
    • مكتوفي
        
    • ببساطه
        
    • بهذه السهولة
        
    • يمكنك فقط
        
    • لا يمكنكِ
        
    • انت فقط
        
    • مكتوفة
        
    • هم فقط
        
    • بهذهِ
        
    Ve her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. Orada öylece duruyorum. Open Subtitles وأتخيل أن كل شئ كما كان من قبل أقف هناك هكذا
    İnsanların canlarının yanacağını bile bile öylece oturmak çok korkakça geliyor. Open Subtitles من الجبن الجلوس هكذا مع معرفة ان هناك ناس سوف يتأذون
    Hayır, bu kılıç bir ölüm tuzağı! Onu öylece teslim edemeyiz! Open Subtitles لا، هذا السلاح مصدر للموت لا يمكن أن نسلمهم إياه هكذا.
    Joey, bu yaşayan bir şey. Tencereye öylece koyamazsın. Open Subtitles واو ، واو ، واو ، جوي ، إنها كائنات حية لا يمكن أن تضعها في القدر بهذه البساطة
    Senden öylece ayrılmak canımı sıkmıştı. Aklımdaki veda öyle değildi. Open Subtitles أكره أن أترككَ هكذا لم يكن ذلكَ ما أخطط إليه
    Biraz karışık dostum,öylece dalamazsın. Kimse sana saygı duymaz, o saygıyı kazanman lazım. Open Subtitles الأمر معقد , لن تغوص هكذا وحسب لا حد يحترمك دون كسب الإحترام
    Hayır öylece bırakıp tekrar gidemezsin Nereye gittiğini de söylemedin. Open Subtitles لا ، لايمكنك الرحيل مجددا هكذا دون أن تخبريني بمكانك
    Mimi kalça kemiğini kırdı, ve orda öylece sabaha kadar yattı. Sabahleyin biri teadüfen odasına geldi ve onu gördü ve hastaneye gönderdi. TED كسرت ميمي عظام الحوض, و ظلت هكذا طوال الليل و النهار التالي حتى جاء أحدهم ووجدها و أرسلها إلى المستشفى.
    Neredeyse ezelden beri buradayım. Beni hastaneden öylece atamazsın. Open Subtitles أنا هنا للأبد، لا تستطيعين طردي من المشفى هكذا
    Hadi yemeğe gidelim. Niçin öylece oturuyorsun Open Subtitles هيا , لنذهب لتناول العشاء لماذا تجلس هكذا ؟
    Bunu öylece askıya alamayız. Open Subtitles و لكن لا يجب علينا أن نبقى هكذا ماذا تعتقد أن يحدث
    Nasıl öylece oturup hiçbir şey söylemezsin? Open Subtitles كيف يمكنك ان تجلس هكذا كاللـــــــــــــوح
    Nasıl insanlar konuşmadan öylece otururlar ki? Open Subtitles أى نوع من الناس ، يجلسون هكذا بدون النطق بأى كلمة
    ...ama odada öylece dikilmenden hoşnut olduğumu söyleyemem. Open Subtitles ولكن لا يمكنني القول بانني سعيد بوقوفك هكذا في الغرفة
    Yapsanız bile, sizi öylece atamazlar. Open Subtitles ، حتى لو سببتِ إزعاجاً . لا يمكنهم أن يطردوكِ بسهولة هكذا
    onu orada öylece bırakmazsın, ta ki nefes almayı bırakana kadar. Open Subtitles فانه ليس بامكانك أن تتركه هكذا مستلقيا و هو مشلول الى أن يتوقف عن التنفس
    öylece çekip gidemezsin tamam mı. Open Subtitles هل تعلم ، لايمكنك فقط هكذا أن تقطع علاقتك بأحد
    Tatlım... bu öylece yapabileceğin bir şey değil. Open Subtitles حسنا,عزيزتي, هذا ليس شيئا تستطعين أن تفعليه بهذه البساطة
    Ama karışım gibi özellikleri de öylece unutamayız. TED ولكن لا يمكننا أن نتناسى خصائص التداخل كذلك.
    Onu buradan götürmeliyiz. Burada öylece bırakamayız. Open Subtitles علينا أن نأخذه, لانستطيع أن نتركه هنا و حسب
    Ayrıca öylece oturup, bir katilin serbest kalmasına göz yumamam. Open Subtitles لن أقف مكتوف الأيدي أيضاً بينما أرى قاتل يلوذ بالفرار
    öylece durup bunun olmasına seyirci kalamayız. Open Subtitles لا يمكننا أن نجلس مكتوفي اليدين وندع ذلك يحدث
    Mesele o olduğu sürece sen yoksun. öylece ortadan kaybolmayacağım. Open Subtitles طالما يهمك أمره, فأنت غير موجود أنا لن أختفي ببساطه
    Bir oğlun var, öylece çekip gitmezsin. Open Subtitles عندما يكون لديك طفل فلا تستسلم بهذه السهولة
    öylece evime girip kızımı tehdit edebileceğinizi mi zannediyorsunuz? Open Subtitles تعتقدين بأنّكِ يمكنك فقط اجتياز‏ بيتي وتهدّدين ابنتي؟
    Bugün mü? İyi de o işi öylece yapamazsınız. Open Subtitles اليوم , لا يمكنكِ أن تفعلي ذالك بهذه الطريقة
    öylece hayata sıçramışsın, iş yok, plan yok, bir biradan diğerine, ve hala herkes sana tapıyor, değil mi? Open Subtitles انت فقط تسيرين في الحياة بلا عمل بلا خطة , من بيرة إلى أخرى ولا أحد يركز عليك ؟
    Kariyerimin ve aşk hayatımın yok oluşunu seyrettim ama öylece durup kabullenmeyecektim. Open Subtitles رأيت مسيرتي المهنية وحياتي العاطفية تنهاران، ولم أنوي البقاء مكتوفة اليدان وتكبدها
    Bütün gün öylece oturup birbirlerini beceriyorlar. Open Subtitles هم فقط يَجْلسونَ طِوال النهار ويُمارسُوا الجنس مع بعضهم البعض.
    Zaten onlar da öylece girip hepsini toplayacak değiller ya. Bizi vergi kaçakçılığını takip edelim diye tuttular. Open Subtitles حسناً , لن تذهب السلطات و تعتقلهم بهذهِ البساطة تم إستئجارنا ، لمطاردة ذلكَ المُتهرب من الضارئب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more