"az kalsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • كدت
        
    • كاد
        
    • تقريبا
        
    • كادت
        
    • كدتُ
        
    • كنت على وشك
        
    • وكدت
        
    • أوشكت
        
    • كدنا
        
    • كدتِ
        
    • وكاد
        
    • كان على وشك
        
    • كنتُ على وشك
        
    • أوشك على
        
    • وكادت
        
    Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. Open Subtitles كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية
    Bir keresinde sağdakiyle Az kalsın çıkıyordum. Kadın, dolap işinde. Open Subtitles كدت أواعد التي على اليمين، هي تعمل في مجال الخزانات
    Evet, tekerlekli sandalye ile giderken konuşamazsın. Az kalsın arabama çarpıyordun. Open Subtitles لا، لا يمكنك، ليس وأنت تمشي بهذا كدت أن تصطدم بسيارتي
    Bu salak yüzünden Az kalsın tutuklanıyorduk. Şimdi ikimizin de mahkemesi var. Open Subtitles هذا المجنون كاد أن يجعلنا نُعتقل الآن لدينا جميعنا مواعيداً في المحكمة
    Evet, erkek arkadaşın seni aldattı. Evet, Meksika'da Az kalsın ölüyordun. Open Subtitles لذا فقد خدعك صديقك وانت تقريبا اوشكتي علي الموت في المكسيك..
    Aynı gece kaçıp gitmiş, ona hastalık bulaştırmış ve kadın Az kalsın ölüyormuş. Open Subtitles ولقد هرب فى المساء وتركها مُصابة بالحمى التى كادت أن تودي بحياتها، سيدي
    Bundan 10 sene önce en samimi arkadaşımla Az kalsın aynı şeyi yapıyorduk. Open Subtitles فمنذ 10 سنوات كدتُ وأعز أصدقائي أن نفعل نفس الشيء
    Sahibinin beyaz halısına meyve suyu döküp Az kalsın bebeğini öldürüyordu. Open Subtitles سكبت العصير على سجادة المالكة البيضاء و كدت أن أقتل ابنها.
    Zavallı küçük tavşancık. Az kalsın kaplanın birine yem oluyordun. Open Subtitles أيها الأرنب المسكين الصغير لقد كدت تؤكل من قبل نمر
    Sağ ol. Az kalsın mavi kantaron renginde bir kravat takacaktım. Open Subtitles شكرا كانت هناك ربطة عنق زهرة الذُرة الزرقاء ، كدت أختارها
    Senin yüzünden Az kalsın evime vahşi bir hayvan getiriyorduk. Open Subtitles لا أصدق أنك كدت تجعلينني أحضر حيوان مفترس إلى بيتي
    Eylül 2015 tarihiydi, Az kalsın ayağımı kaybedecek olduğum ciddi bir motosiklet kazası geçirmemden yaklaşık 2 ay sonra. TED حدث هذا في شهر تموز من عام 2015، وبعد شهرين تقريباً منذ كدت أن أفقد قدمي في حادث دراجة نارية خطير.
    Az kalsın unutuyordum, anne. Sana küçük bir hediye getirdim. Open Subtitles كدت أنسـى يـا أمّي أحضرت بعض الهدايـا الصغيرة لكِ
    Hayır, adamın teki Az kalsın beni karısıyla oturma odasında basıyordu. Open Subtitles لا كاد ان يمسك بي رجل اقبل زوجته في غرفة معيشتهم
    Kapağı açtığımda, donmuş bir hindi ayağıma düşüyordu Az kalsın. Open Subtitles فتحت الباب,و كاد ان يسقط ديك رومي مجمد على قدمي
    Ben üniversiteden sonra Az kalsın bir plak anlaşması yapacaktım. Open Subtitles لقد كنت تقريبا قبلت بعقد تسجيل عند خروجي من الجامعة
    Az kalsın unutuyordum, size Royal Plaza'da süit ayırttım. Open Subtitles أوه، تقريبا كدت انسى لقد حصلت على جناح لك بفندق رويال بلازا
    Mac, Pakistan'da Az kalsın tüm ekibin ölümüne sebep oluyor muydu? Open Subtitles هل كادت أن تتسب بمقتل طاقمها خلال حادثة وقعت في باكستان
    Çizgiyi aştı ve ben de Az kalsın kafasına bir lambayla vuracaktım. Open Subtitles تعدى حدوده و كدتُ أضربه بـ المصباح على رأسه
    ...Az kalsın, bebeğimin Lucifer olduğunu düşünen cadılar tarafından öldürülüyordum. Open Subtitles وكدت أُقتل من قبل سحرة مقتنعين بأنّي حبلى في إبليس
    Az kalsın öleceğini söylediğinde ağabeyin korktu mu? Open Subtitles هل فزع أخوك حين علم أنك أوشكت على الموت؟
    Ona Az kalsın çarpıyor olmasaydık, hâlâ yaşıyor olmasından bile bir haber olacaktım. Open Subtitles لم أكن أعرف أنّها حية حتى كدنا نصدمها ذلك اليوم.
    Annelik güdülerinin esiri oldun. Bu yüzden Az kalsın iki kişiyi öldürüyordun. Open Subtitles سمحتِ لغريزة الأمومة لديكِ بالقضاء على أفضل ما بكِ و كدتِ تقتلين اثنين
    O kapı yine sıkışmış, Az kalsın kafamı uçuruyordu. Open Subtitles ارتدّ هذا الباب متأرجحا، وكاد أن يقتلع رأسي مجددا
    Deden mirasında Az kalsın benim kuzey otlakları da veriyordu. Open Subtitles أنأرضي. جدك كان على وشك تضييع مرعى الماشية الشمالي بفضل وصيته
    Son gidişimizde, Az kalsın sayı yapıyordum, ama o rüzgar yok mu, resmen oyunumu mahvetti. Open Subtitles كنتُ على وشك الفوز بالمركز الـ18 لكن طاحونة الهواء الصغيرة تلك أرهقتني بشدة.
    Evet, kendine zarar verebilir. Öncesinde Az kalsın veriyordu. Open Subtitles أجل, قد يؤذي نفسه, قد أوشك على ذلك سابقاً
    Ama Sonya kasabaya gelirken arabaya takla attırmış ve Az kalsın ikisi de canlarından oluyormuş. Open Subtitles ولكن بطريقهم لخارج البلدة إنقلبت عليهم.. وكادت أن تقتل كليهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more