"bırakmadın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تترك
        
    • لم تتركي
        
    • تتركني
        
    • تدع
        
    • تتركين
        
    • تتركى
        
    • تتركها
        
    • تتركنى
        
    • تتركِ
        
    • لمْ تتركي
        
    • تَتْركْني
        
    • تدعيها تمضي
        
    • تخذلني
        
    Baba, seni incittiğim için özür dilerim, ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles اعتذر لأن مشاعرك تأذت يا أبي ولكنك لم تترك لي أي خيار
    Bak, arkandan iş çevirmek istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles انظر، لم أشأ التحدث خلف ظهرك لكنك لم تترك لي خيار
    Bunu yapmak istememiştim ama bana başka bir seçenek bırakmadın. Open Subtitles لم أرغب في عمل هذا، لكنك لم تترك لي خيارًا.
    Sana bunu yapmaktan nefret ediyorum, Jaime, ama bana başka bir yol bırakmadın. Open Subtitles اكره فعل ذلك لكي ، جيمي ، ولكنكي لم تتركي الخيار لي
    -Beni bir dakika bile rahat bırakmadın Open Subtitles أنت لم تتركني بمفردي لمدّة دقيقة
    Çok güzel, bana başka seçenek bırakmadın. Bu silah ketçapla dolu. Open Subtitles حسناً ، لم تدع أمامي خيار هذا المسدس مليء بالكاتشب
    Al biraz. Bir şey yiyeceksin. Bana seçenek bırakmadın. Open Subtitles لك القليل منه ستحصل على بعض الشيء لم تترك لي أي إختيار
    Sen neden eroin işindekileri rahat bırakmadın? Open Subtitles لماذا لا تترك تاجر الهيروين هذا فى حالة ؟
    Sana sert davranmak istemiyorum, ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles أنا لا أريد أن يحصل صعبة معك، ملكة جمال، لكنك تترك لي أي خيار.
    - Bana anahtarları bırakmadın. Open Subtitles كان على أن أفتح القفل فأنت لم تترك لى مفتاح الشنطة
    Kutuları falan yukarıda bırakmadın değil mi? Open Subtitles أنت لم تترك الصندوق فوق أو شئ كهذا، أليس كذلك
    Bana başka seçenek bırakmadın. Palyaço Peten'i devreye sokuyorum. Open Subtitles حسناً انت لا تترك لى اى خيار سأقوم بالهجوم على المهرج الاسود
    Üzgünüm,ama bana başka çare bırakmadın. - FCC'yi aradım. Open Subtitles أنا آسفة ، لكن لم تترك أي خيار إتصلت بلجنة الاتصالات الفدرالية
    Peki, bunu yapmayı istemiyordum, Doc, ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles حسناً, أنا لم أكن أريد أن أقوم بهذا يا طبيب ولكنك لم تترك لى خيار آخر
    Bana seçenek bırakmadın. Bana seçenek bırakmadın! Open Subtitles أنت لم تترك لى أى اختيار أنت لم تترك لى أى اختيار
    Bunu kullanmak istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın! Open Subtitles لم أرد أستخدام هذا لكن لم تترك لي خياراً
    - Bana başka seçenek bırakmadın, Charlie. Open Subtitles لنبقها على هذا الشكل. لم تترك لي خيارا اخر, تشارلي.
    - Bu gece boş musun diye sorduğun bir mesaj bırakmadın mı? Open Subtitles أنتِ لم تتركي رسالة تسألين إذا كنت متفرغ الليلة ؟
    Tüm gün beni yalnız bırakmadın. Open Subtitles أنت لم تتركني بمفردي طيلة اليوم
    Sana peşini bırak dedim, ama bir türlü bırakmadın. Open Subtitles أخبرتك أن تدع الأمر لكنك إستمررت بمتابعته
    Hayır, bu sefer olmaz sürtük. Başka bir seçenek bırakmadın. Open Subtitles "ليس هذه المرة يا عاهرة أنتِ لا تتركين لي خيار"
    Farları açık bırakmadın değil mi? Open Subtitles لم تتركى الأنوار مضائة صح؟ ؟ ؟
    Hayır, barda bırakmadın, cebine koymuştun. Open Subtitles لا, لم تتركها في البار لقد وضعتها في جيبك
    Peki, o zaman. Bana başka şans bırakmadın. Open Subtitles حسناً , لم تتركنى بلا خيار إذن
    Bana başka seçenek bırakmadın. Telefonlarıma cevap vermiyorsun. Open Subtitles لم تتركِ لي خيار آخر أنت لا تجيبي على مكالماتي
    Bana güvenip sorunlarını anlatarak kafanda ona hiç yer bırakmadın. Open Subtitles بائتماني على همومك لمْ تتركي له مكاناً في رأسك هذا
    Bana çok seçenek bırakmadın. Open Subtitles أنت لَمْ تَتْركْني الإختيار الكثير.
    # Ama bırakmadın sen Hep dahasını istedin # Open Subtitles ♪لكنك لم تدعيها تمضي♪ ♪تستمرين في العودة من أجل المزيد♪
    Neredeyse bırakıyordun ama bırakmadın. Open Subtitles لقد كدت تخذلني و لكنكَ لم تخذلني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more