"buzdolabı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثلاجة
        
    • البراد
        
    • ثلاجه
        
    • الثلاجه
        
    • براد
        
    • ثلاجات
        
    • ثلّاجة
        
    • وثلاجة
        
    • الثلاجةِ
        
    • ثلاجة
        
    • البرادات
        
    • بثلاجة
        
    • لثلاجة
        
    • كثلاجة
        
    • للثلاجة
        
    Tıpkı elektrik kesilene kadar Buzdolabı sesinin nasıl sinir bozucu olduğunu bilmememiz gibi. TED فالأمر يشبه أن ينقطع التيار الكهربائي لتعلم كم كان مزعجًا صوت الثلاجة لديك.
    Tamam, Buzdolabı yağmalarım, herşeye nane olurum, biraz kıyafet denerim. Open Subtitles حسنا،أنا سوف أغزو على الثلاجة أتحرى المكان، أجرب بعض الملابس
    Ve Buzdolabı açılıp da içinden milyonlarca seküler genç ayaklanıp bir şeyleri değiştirmek için ortaya çıkınca herkes şaşırdı. TED و كان الكل مندهشا عندما تم فتح الثلاجة و خرج ملايين الشباب ، بالتحديد شباب علمانيون لعمل التغيير.
    En fazla Buzdolabı kartı olabilir. - Buna ne dersiniz? Open Subtitles يمكن ان تكون على البراد فقط اوه وماذا عن هذه
    En yaygın yöntem Buzdolabı ve televizyonun içine saklamaktır. Open Subtitles الشكل الأكثر انتشارا يكون على شكل ثلاجه كاذبة أو جهاز تلفزيون وهمي
    Orijinal ekmek kutusundan daha büyük birşeyler yapmamız gerekiyordu, daha çok mini Buzdolabı gibi bir şey, ama yine de bir kamyonet kadar büyük yapmayacaktık. TED أنه علينا أن نبني شيئا أكبر من صندوق الخبز الحقيقي، بحجم الثلاجة الصغيرة، ولكن ليس بحجم شاحنة بيك آب.
    Ancak Buzdolabı buna ciddi anlamda katkıda bulunuyor ve bunların bir özelliği de sebze çekmecesi. TED و لكن الثلاجة مؤثر كبير لهذا و واحدة من الخاصيات التي بها انه درج تهشيش الخضار
    Neredeyse tüm aşıları Buzdolabı soğukluğunda saklamamız gerekli. TED تقريبا كل التلقيحات يجب حفظها في درجة حرارة الثلاجة.
    Evlat, bir kadın aynı şey gibidir bir Buzdolabı. 1,80 metre uzun, 130 kilo ağırlığındadırlar buz yaparlar ve... Open Subtitles ياابني،المرأةتشبه كثيراً.. الثلاجة هي بطول 6 أقدام ، وبوزن 300 باوند
    Jake'e göre Buzdolabı o kadar yiyeceği kaldıramamış. Open Subtitles وفقا لجيك، يمكن لل الثلاجة لم تحتسب ذلك الكثير من الطعام.
    Çünkü öyle değilse, Buzdolabı mıknatıslarım kendi kendine düştü. Open Subtitles إما هذا، او ان قطع المغناطيس على الثلاجة سقطت من تلقاء نفسها
    ..sınırsız Buzdolabı,telefon, sevgili ve sigara dahil umurumda değil. Tamam. Open Subtitles مع الحق المطلق باستعمال الثلاجة والهات واستقبال صديقك والتدخين لا يهمني
    Buzdolabı için başvurdum, ahlaki, kurallarına uygun olarak. Open Subtitles لقد سجّلتُ من أجل الثلاجة بحسب القوانين.
    Bir tane bile yok. Buzdolabı mıknatısı olanlardan alalım. Open Subtitles لاشيء يجب الحصول على صليب مغناطيسي لنعلقه على الثلاجة
    Tatlım, Buzdolabı üreticisine mektup yazacağım. Open Subtitles أنتي تعلمين، عزيزتي أنا أفكر في الكتابة الثلاجة الناس.
    Buzdolabı bozuldu bu yüzden de her şeyi yemek zorunda kaldım. Open Subtitles البراد معطّل فاضطررت إلى تناول كل ما فيه
    Lucy, "Buzdolabı" dedi ve adam da, "Doğru, Buzdolabı." dedi. Open Subtitles ولوسي تقول ثلاجه والرجل قال نعم صحيح .. ثلاجه
    Seni mutfağa götüreyim. Bu Buzdolabı.Sana meyva suyu , bira yada ne istersen verebilirim. Open Subtitles اذهبي للمطبخ , احضري لنا من الثلاجه عصير او بيره او اي شي
    Lojistik sorunu var. Aşıları saklayacak sadece 800 Buzdolabı var. TED هناك التسويق: في هذه الدولة، يوجد فقط ٨٠٠ براد يمكن حفظ اللقاحات فيه باردة.
    Bu bir Buzdolabı fabrikası, 2. Dünya Savaşı için sayısız uçak üretiyor. TED هذا مصنع ثلاجات كان يمول الطائرات خلال الحرب العالمية الثانية
    Bir Buzdolabı sahibi olmak neyin soğuk olacağına neyin olmayacağına karar vermek. Open Subtitles إمتلاك ثلّاجة. ان تكوني قادرة على اتخاذ القرار, ما الذي يصبحُ بارداً و ما الذي لا.
    Restoran mönüleri, kataloglar, mini Buzdolabı. Open Subtitles لديها قوائم، فهارس، وثلاجة صغيرة
    Beş sente suşi şeklinde Buzdolabı mıknatısı buldum. Open Subtitles حَصلتُ على بعض مغناطيساتِ الثلاجةِ على شكل سوشى ونيكل.
    Bir keresinde beni yanına aldı çünkü yeni bir Buzdolabı alacaktık. Open Subtitles مرةً ما لقد أخذتني معها لأننا كنا نريد شراء ثلاجة جديدة
    Belki de artık, Buzdolabı satan bir koca sana yetmiyordur. Open Subtitles أو ربما زوجاً يبيع البرادات ليس جيداً بعد الآن؟
    Taşındığımızdan beri yeni bir Buzdolabı getirecekti. Open Subtitles أنه مدين لنا بثلاجة جديدة منذ أن أنتقلنا إلى هنا لذلك لا يظهر كثيراً
    Eski bir Buzdolabı kutusundan gemi yapmıştık. Open Subtitles صنعنا هذه السفينة من علبة كرتون لثلاجة قديمة.
    Düğünde beyaz smokin giymemi kafana koyduğundan beri süt kamyonu gibi görünmektense, Buzdolabı gibi görünmeyi tercih ediyorum. Open Subtitles حسن منذ اجبرتني على ارتدائي بدلة بيضاء في الزفاف قررت ان ابدو كثلاجة وليس كشاحنة حليب
    İlk 500 müşteriye hatıra olsun diye Buzdolabı magneti hediye ediyorlar. Open Subtitles فقط اول 500 عميل يحصلون على مغناطيس للثلاجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more