"davayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • قضية
        
    • القضيّة
        
    • القضيه
        
    • الدعوى
        
    • بالقضية
        
    • الحالة
        
    • المحاكمة
        
    • قضيّة
        
    • القضايا
        
    • قضيتك
        
    • قضيته
        
    • للقضية
        
    • قضيتي
        
    • قضيتنا
        
    • الحالةَ
        
    Dans pistinde bir davayı konuşuyor olmak beni rahatsız ediyor açıkçası. Open Subtitles لا أشعر حقاً بالإرتياح لمناقشة قضية و أنا في ساحة الرقص
    Sen ve Yahudi hilelerinin davayı nasıl da bulandırdığını gördüm. Open Subtitles لأنني أرى كيف تقوم بخدعك اليهودية بالتشويش على قضية واضحة
    Görünen o ki yaralanmadan, vurulmadan ya da öldürülmeden davayı çıkarmayı başardım. Open Subtitles إذن، يبدو أنني نجحت في تخطّي القضيّة دون التعرّض للإصابة، أو القتل
    Bu davayı araştıracak, Kevin içinde olsa da olmasa da. Open Subtitles سوف تُحقق بهذه القضيّة سواء كانت مُشاركة بها أم لا.
    Kendi başıma yapmak zorunda kalsam da bu davayı çözeceğim. Open Subtitles حتى اذا كان على فعل هذا بنفسى فسوف احل القضيه
    Hayır, davayı geri çektiğini söylemek için avukatım aradı da. Open Subtitles لا، تلقيت تواً اتصالاً من المحامي ويقول إنك سحبت الدعوى
    Bayan Bertholt, davayı mahkeme dışında konuşma özgürlüğüm yok. Tabi. Open Subtitles الحقيقة إنني لا امتلك حرية الحديث بالقضية خارج قاعة المحكمة
    Hukuk profesörümle bir davayı tartışmaktan pek bir farkı yok. Open Subtitles هذا ليس مختلفاً جداً عن التجادل في قضية بعقدالمحاماةمع أستاذي.
    Bu davayı sırf valinin dostlarını korumak için almışız gibi geliyor. Open Subtitles يبدو الأمر لي أننا نتحدث عن قضية لحماية أصدقاء المحافظ فحسب
    Bazen bir davayı çözmek için başka bir davayı çözmek gerekir. Open Subtitles أحيانًا من أجل حل قضية على المرء حل قضية أخرى أولاً
    Steve Heymann davayı bırakır ya da makul bir çözüme ulaşırız zannettik. Open Subtitles ‫أنه سيكون بوسعنا جعل ستيف هيمَن يحفظ القضيّة أو يقبل بصلح معقول
    davayı insancıl, birebir halinden koparıp kurumsal bir mücadeleye dönüştürmüştü. Open Subtitles ‫نَقَلَ هذا القضيّة من مستوى فردي شخصي إلى مستوى مؤسّسي
    Şaşırdım ve senin ortağın olduğumu söyledim, ondan sonra da davayı çözdüm. Open Subtitles إعتراني الفضول، لذا قلتُ أنّي شريكتك، ومن ثمّ حللتُ القضيّة نوعاً ما.
    Bu aptalca davayı bize getirdin böylece sana Amerika topraklarında bulunma izni verdik. Open Subtitles لقد أحضرتى لنا هذه القضيه الوهميه حتى نعطيكى الأذن بالتواجد على أرض أمريكيه
    Bana bir iyilik yapın. Dedektif Sullivan'ın davayı üstleneceğini ve yola çıktığını söyleyin. Open Subtitles أصنع لي معروف, أخبره أن المحققه سوليفان ستتولى القضيه وهي بطريقها الى هناك..
    Bakın, önce bana dava açtınız, kocanızın ölümünden sonra davayı zırt diye geri çektiniz, ...hem de bir kaz osuruğu zırtından bile çabuk. Open Subtitles تقاضيني، يموت زوجك، تسقطين الدعوى مثل البطاطة الحارة. كلّها أسرع من ريح خرجت منمؤخرةبطّة.
    Sonunda, gençler elde ettikleri bilgiler ile davayı kazandı ve otoyolun altında kendi kaykay parklarını inşa edebildiler. TED في النهاية، فاز المراهقون بالقضية بذلك الدليل، وأصبحوا قادرين على بناء منتزه التزلج الخاص بهم. أسفل الطريق السريع ذلك.
    Yeni emirler gelene kadar davayı kapatmam söylendi. Open Subtitles أنا أخبرت الحالة ستجعل خامل حتّى إشعار آخر.
    - davayı Santa Monica'ya taşırlar ve beyaz bir jüri bulurlar. Open Subtitles ويمكنهم أن يعيدوا المحاكمة لسانتا مونيكا ويحصلون على هيئة محلّفين بيض.
    Yani şimdi zaten aşırı derecede zor bir davayı kendi teorilerine göre iyice mi ilginçleştiriyorsun? Open Subtitles إذن، فأنت تأخذ قضيّة معقّدة للغاية وتلوّثها بنظريّاتكَ؟
    Yeniden polis teşkilatına dönmeni ve bu davayı çözmemize yardım etmeni istiyorum. Open Subtitles أنا أريدك أن تنضم مرة أخرى الى القوة وتساعدنا فى حل القضايا
    Zavallı dostum Japp, korkarım, sizin davayı sunumunuz, akla aykırı. Open Subtitles عزيزى جاب, أخشى ان عرض تفاصيل قضيتك هكذا, سوف تثير اشمئزاز النيابة
    Ondan sonra davayı tekrar açamazsınız ve idam tarihi kesinlikle değiştirilemez. Open Subtitles ليس بإمكانكم المباشرة بفتح قضيته بعد ذلك وسيكون تاريخ إعدامه قاراً
    Annen suçsuz bulunacak Nick bu davayı aldığı sürece. Open Subtitles ستُثبت براءة والدتك.. فقط في حال تولّي نـك للقضية.
    Bu nedenle amirim, ben her şeyi gözden geçirmeden davayı kapatmama izin vermiyor. Open Subtitles بسبب أنك قضيتي مديري لم يدعني أستريح حتى أغطي كل القضية
    Ve 2009 yılında davayı açmaya hazırdık. TED فهو مازال ذهبا الآن، نحن في عام 2009 ، و مستعدون لنشر قضيتنا
    davayı bu sabah ekibimize sunacağım. Open Subtitles أُقدّمُ الحالةَ إلى فريقِنا هذا الصباحِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more