"fidyeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفدية
        
    • فدية
        
    • فديتك
        
    • فديه
        
    • كفدية
        
    • الفديةِ
        
    • الفديه
        
    eğer fidyeyi ödeyecek paranız yoksa istatistiki şansınız epey düşüktür. Open Subtitles تهبط الإحتمالات بحدة إن لم يكن هناك أحد سيدفع الفدية
    BM fidyeyi geri çekilme amaçlı hazırlayacak ama işler o noktaya gelmeyecek. Open Subtitles , الأمم المتحدة ستجهز الفدية كأحتياط لكنها لاتريد ان تأتي إلى ذلك
    Uyandığı zaman ondan ayrıntıları öğrenip fidyeyi bizzat almaya gideceğim. Open Subtitles مجرد ما تستيقظ، سأحضر لها تفاصيل وأحصل على الفدية بنفسي
    fidyeyi toplamaya yetecek kadar mal mülk yok bu Allah'ın belası kasabada. Open Subtitles لا يوجد هناك مال في كل هذه المدينة اللعينة يكفي لدفع الفدية
    Bu yüzden fidyeyi ben almayacağım. Open Subtitles لهذا السبب لا أستطيع الذهاب لإخذ أي فدية.
    Aile fidyeyi ödeyecek, eğer Kate de Peter ile kaçmadıysa... Open Subtitles العائلة ستقوم بدفع الفدية أذا كايت لم تهرب مع بيتر
    Bay Gondo fidyeyi öderse çocuğun güvenliğini garanti edebilir misiniz? Open Subtitles هل تستطيع ضمان سلامة الصبي في حال دفع السيد كوندو الفدية
    fidyeyi ödeyin ve iflas etmiş olalım. Bu durumda yapılacak tek şey bu. Open Subtitles أدفع الفدية و سيُقضى علينا هذا كل ما في الامر
    Vicdansız olduğumu düşünebilirsiniz, ama yinede fidyeyi ödemeyeceğim. Open Subtitles ستقولون أني قاسي القلب لكني لن أدفع الفدية
    fidyeyi ödeyerek kendi ipimi çekmiş olurum. Ne yapayım yani? Open Subtitles دفع الفدية سيكون كالإنتحار لماذا عليّ فعل ذلك ؟
    Dün gece bitkin düştünüz-- fidyeyi ödeyecek kadar. Open Subtitles .. أنت ضعفت الليلة الماضية لدرجة أنك كنت ستدفع الفدية
    Ama o, Bay Gondo'nun kendisine, fidyeyi ödeyen kişiye... hayatını mahvedecek bir karar verdirtti. Open Subtitles .. و لكنه أعطى السيد كوندو الذي دفع الفدية عقوبة المؤبد
    fidyeyi her nereye ve kime olursa olsun ulaştıracağız. Open Subtitles كما تسمح الحكومةِ المكسيكيةِ ولتسليم الفدية حيث يمكن تسليمها
    Mesele, fidyeyi ödeyip ödemeyeceğimiz. Open Subtitles إذا كل ما في الموضوع هو إن كنا سندفع الفدية أم لا
    - fidyeyi ödemeyi göze aldık. Open Subtitles و سندفع الفدية التي طلبها 20بليون دولار ؟
    Söylemek istediğim; fidyeyi ödüyorsun, 80 bin papel miydi? Open Subtitles ما أقصده هو أنك ستدفع .. الفدية ، وقيمتها 80 ألف دولار تقريباً ؟
    Ertesi sabah Ruslar fidyeyi şahsen vermemi engelleyeceklerini söylediler. Open Subtitles وقد علمت في الصباح التالي من الروس ـ ـ ـ ـ ـ ـ بأنّني لن أسلم الفدية بنفسي
    - Nasıl? Kızınızın en iyi kurtulma şansı fidyeyi verirken olur. Open Subtitles أفضل فرصة لإنقاذ إبنتك هي في إستبدال الفدية.
    Yani Nikki'yi en son fidyeyi almaya gitmeden önce mi sağ gördün? Open Subtitles إذاً ما تقوله هو أنك ذهبت لتحضر أموال الفدية وهنا آخر مرة رأيتها حية
    Sonra onları içeri alıp, ...ve 1 milyon dolar fidyeyi almanı istiyorum. Open Subtitles ثم أريدك أن تمكنهم من الدخول ثم أريدك أن تأخذ فدية المليون دولار
    Seninkiler fidyeyi ödeyene ya da ben seni öldürene kadar. Open Subtitles حتى يدفع أهلك فديتك ـ ـ ـ أو حتى أقتلك
    Armstrong fidyeyi ödüyor! Open Subtitles أرمسترونج يدفع فديه
    Gemiyi alacaktım fidyeyi kimse zarar görmeyecekti. Open Subtitles لإغتنم السفينة كفدية ولا أحد يُصابّ
    36 gün sonra fidyeyi son olarak 750.000 dolara düşürdük. Open Subtitles بعد 36 يومِ ـ ـ ـ ـ ـ ـ إستطعت التفاوض لتخفيض رقم الفديةِ النهائيِ إلى 750.000 دولار
    Sadece ölümünden bir gece önce bunu açıkladı ama diğeri fidyeyi de alarak kaybolmuştu. Open Subtitles فقط مساء يوم إعدامه على الكرسى الكهربائى باح بإسم هذا الزعيم و الذى بدوره إختفى بنقود الفديه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more