"gözlerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • عينيك
        
    • عينيه
        
    • عينيها
        
    • عيون
        
    • عيونهم
        
    • عينيكِ
        
    • عيناك
        
    • عيونك
        
    • عيناه
        
    • عينك
        
    • عيني
        
    • أعينهم
        
    • عيناها
        
    • بعينيه
        
    • بعينيك
        
    Vay. Şu kitaptaki herifinkine benzeyen bir bakış var gözlerinde. Open Subtitles لديك نظرة عجيبة في عينيك مثل ذلك الشخص في الكتاب
    Seni üç gün sonra gördüğümde hâlâ gözlerinde yıldızlar vardı. Open Subtitles رأيتك قبل ثلاثة أيام ومازلت لديك ذلك البريق فى عينيك.
    Ona ilk baktığında gözlerinde garip bir bakış bile gördüm. Open Subtitles لقد ميزت نظرة غريبة في عينيه عندما رآها لأول مرة
    Ölene kadar ona vurmak istedim, sonra gözlerinde ki korkuyu gördüm. Open Subtitles أردت فعلاً ضربها حتى الموت رأيت في عينيها أنها خائفة مني
    Tahlil sonucunda, kurbanın gözlerinde bulduğumuz maddelerin biber gazı kalıntıları olduğu anlaşıldı. Open Subtitles وسيد مسحة جمع من جميع أنحاء عيون فيك عاد كذلك رش الفلفل.
    gözlerinde görebiliyorum bunu ve bana hâlâ onlarla bakmaya devam ediyorsun. Open Subtitles يمكننى ان أرى هذا فى عينيك وأنتِ لا زلت تنظرين لى
    Seni kaybetmek edeceğim korkuyorum. Ben senin gözlerinde ne olduğunu görebilirsiniz. Open Subtitles أنا خائف من أن أفقدك إنني أرى ما يدور في عينيك
    gözlerinde o bakışla gelince dünyada bundan etkilenmeyecek tek bir erkek bile yoktur. Open Subtitles عندما جئت بهذه النظرة فى عينيك فلا يوجد أى رجل فى العالم قد يمكنه
    Ama gözlerinde ışıltı göremiyorum, bu da olmalı. Open Subtitles ولكنى لا ارى الوميض فى عينيك, حاول ان تصنع واحدة
    Beni camdan görmüştü. gözlerinde çok garip bir ifade vardı. Open Subtitles عرفت أنه رآني وراء النافذة رأيت هذه النظرة في عينيه
    Birileri size bir nesne verdiğinde, niyetlerini gözlerinde, yüzlerinde vücut dillerinde okuyabilirsiniz. TED إذا أعطاك شخص شيئا ما، تستطيع قراءة أهدافه عبر عينيه أو تعابير وجهه أو عبر لغة جسده.
    Sertlik taslamaya çalışıyor ama gözlerinde bir bakış var ki. Open Subtitles انه يتظاهر بالقســــوه لكن هناك نظره فى عينيه
    Ama gözlerinde hala o kaybolmuş terk edilmiş kızı görebiliyorum. Open Subtitles لكني أراها لا تزال ضائعة فتاة منبوذة مما تقول عينيها
    etrafta dolaştıklarını görebilirsiniz. Daha sonra, vücutlarındaki doku tekrar düzenlenir, gözlerinde yavaş yavaş pigment oluşur. (Müzik) TED ثم ينتظم النسيج في جسدها من جديد ويتطور الصبغ ببطء في عينيها
    Malcolm'un gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir şey gördüm: Open Subtitles لقد رأيت شيء في عيون مالكوم لم اره من قبل,الخوف
    Küçük zenci çocuklar olur ya, karınları deşilmiş, gözlerinde sinekler. Open Subtitles عن الأطفال السود الصغار ببطونهم المنتفخة و الذباب في عيونهم
    gözlerinde yaramazlık ve dudaklarında gülümseme var kim bilir aklından ne niyetler geçiyor. Open Subtitles تلك النظرة التي في عينيكِ و تلك الابتسامة تشيران أن نواياكِ غير حسنة
    Şu yüzüğü gördüğünde aniden gözlerinde tuhaf bir bakış belirdi. Open Subtitles عندما رَأيتَ ذلك الخاتم أصبح في عيناك تلك النظرة الغريبة؟
    Bunu sana söylediğim anda gözlerinde gördüm. Open Subtitles عيونك في ذلك رأيت لقد اترى، . . أخبرت. التي اللحظة في
    Korkudan solmuş dudaklarında renk dünyaya korku salan gözlerinde fer kalmamıştı. Open Subtitles أما عيناه اللتان تنشران الذعر في العالم فقد فقدتا بريقهما
    gözlerinde bazen senin de yaptığın gibi bir bakışı var. Open Subtitles أيضاً أحياناً عينك تبدو كما لو كنتى تعانين من حول ما و يبدو عليك كما لو كنتى مصابة بالعتة المغولى
    Belki de Hershell'ın gözlerinde gördükleri çok korkutucu ve tanıdıktı. Open Subtitles ربما كان شيئا رآه في عيني هارشيل كان شيئاً مخيفاً جداً و مألوفاً بذات الوقت
    Bu güzellik fikri insanların gözlerinde özel bir ışık açarak daha iyi insanlara dönüşmelerini sağlayabilir. TED هذا هو الجَمال الذي يمكنُ أن يغير الناس إلى أناس أفضل، من خلال إيقاد نور خاص في أعينهم.
    gözlerinde hareketlilik yok, pupiller tepki de vermiyor... Beyin sapı refleksi de yok. Open Subtitles عيناها لا تتحرك، حدقتها لا تستجيب ليس لديها ردود فعل دماغية أو أيّاً كان
    Ama bugün onun gözlerinde beni öldürecek kadar nefret ettiğini gördüm. Open Subtitles ومع ذلك , فاليوم رأيت بعينيه أنه مستعد لسفك الدماء
    gözlerinde görebiliyorum. Sanki seni kontrol eden hiçbir şey yokmuş gibi bakıyorsun. Open Subtitles يمكنني رؤيه ذلك بعينيك لديك تلك النظره, وكأنك لاتتحكم بنفسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more