"gelebilirsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تأتي
        
    • القدوم
        
    • المجيء
        
    • المجئ
        
    • الحضور
        
    • تأتين
        
    • المجيئ
        
    • يمكنك الدخول
        
    • لتأتي
        
    • يمكنك العودة
        
    • مرافقتي
        
    • بوسعكَ
        
    • المجي
        
    • تَجيءَ
        
    • مرافقتنا
        
    İstersen, sen de gelebilirsin. Öğleden sonrayı da birlikte geçiririz. Open Subtitles تستطيع أن تأتي اذا تريد ذلك وسنقضي وقت الظهيرة سوياً
    Kapımız sana her zaman açık. Pazar akşamları yemeğe gelebilirsin. Open Subtitles عد في ايّ وقت يمكن أن تأتي للعشاء أيام الأحد
    Ailemin sorun olacagini biliyorum. Ama hafta sonlari çocuklar oradayken gelebilirsin. Open Subtitles أعرف أن والداي سيكونان عقبة لكن يمكنك أن تأتي عطل نهاية الاسبوع عندما يكون الشباب هناك
    Sen de yalnızlık çekecek olursan istediğin zaman ziyaretimize gelebilirsin. Open Subtitles و ان شعرت بالوحدة يمكنك القدوم لزيارتنا بقدر ما ترغبين
    Ağaçlar çeşitlerini tanımak istiyorsan benimle gelebilirsin. Open Subtitles يمكنك المجيء إذا أحببت، وتستطيع التعرف على أنواع الأخشاب المختلفة.
    Her şeye rağmen baloya gelebilirsin. Open Subtitles وعلى الرغم من كل شيء يمكنك المجئ إلى الحفل الراقص
    Bir nevi dördümüz birlikte çıkıyoruz ama eğer istersen sende gelebilirsin. Open Subtitles فنوعاً ما نحن في موعد مزدوج ولكنكِ بالتأكيد تستطيعين الحضور أيضاً
    Çıkar beni. Beraber gideriz. Benimle gelebilirsin. Open Subtitles أخرجني من هنا، نستطيع أن نذهب معاً يمكنك أن تأتي معي
    İstersen bizimle gelebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تأتي معي يمكننا أن نكتب عقداً لو أنك تريد
    11:00 ile 10:00 arasında da gelebilirsin. Open Subtitles تستطيع أيضا أن تأتي بين الساعة 11: 00 و 10: 00
    Sen de benimle gelebilirsin. Para neredeyse yeter. Open Subtitles يكنك أن تأتي معي, أنا تقريبا لدي مايكفي.
    - İstersen benimle gelebilirsin. Open Subtitles ويجب عليك أن تأتي معي أم لا، كما كنت تفضل.
    Teal'c Shan'auc'ın yanına tekrar gelebilirsin, değerlendirme toplantısından sonra. Open Subtitles تييلك يمكن أن تأتي لزيارة شاناك بعد أن نستجوبها
    Tamam,iyi gelebilirsin, ama seni arayana kadar tezgahın orada bekle. Open Subtitles حسناً ، تستطيع القدوم لكن ، إنتظرنى حتى أقوم بإستدعائك
    Tatillerinde her zaman Yabba'ya gelebilirsin. Open Subtitles بإمكانك دائما القدوم لقضاء عطلتك في يابا
    Evet, tabii ki gelebilirsin. Open Subtitles سوف أذهب للخارج نعم بالطبع تستطيع المجيء
    Belki akşam bize gelebilirsin ve beraber izleriz. Değil mi? Open Subtitles هل تعرف، ربما يمكنك المجيء الليله معنا ويمكننا ان نشاهده جميعا معا
    Anson, Stonehaven'a ne kadar hızlı gelebilirsin? Open Subtitles انسون. متى يمكنك المجئ بسرعه الى ستون هافين؟
    Sen de gelebilirsin, istersen. Seni tanımıyorum ama gelebilirsin. Open Subtitles يمكنك الحضور أيضاً لو أردت، لست أعرفك لكن يمكنك الحضور
    Sen de benimle gelebilirsin, ya da gelip seni almalarını bekleyebilirsin. Open Subtitles إمّا أن تأتين معي أو تنتظرينهم ليأتوا لإحضاركِ
    Sonra Don Giovanni'yi görürüz. Kızkardeşimin locasına gelebilirsin. Open Subtitles سيكون الجميع هناك يمكنك المجيئ إلى مقصورة أختي
    Tabi. - Bir kere davet edildin mi daima gelebilirsin sanıyordum. Open Subtitles أكيد ، أنا فكرت للحظة أنك مدعو أنت دائماً يمكنك الدخول
    Brownstone'a istediğin gibi gidip gelebilirsin. Open Subtitles المبنى الحجري ملكك لتأتي وتذهبي كما يرضيك
    Anlaşmaya bakmak için istediğin zaman gelebilirsin. Open Subtitles حسناً، يمكنك العودة في أي وقت لمراجعة امعاهدة
    Benimle gelebilirsin. Ben de alacaktım zaten. Open Subtitles يمكنك مرافقتي كنت أهمّ بشراء واحدة على أية حال
    Derhal saldırırsan bütün hısımlarının hakkından gelebilirsin. Open Subtitles هاجم الآن وسيكون بوسعكَ أن تهزم كلّ أعدائِك
    Ayrıca eğer istersen, gelebilirsin. Open Subtitles و بعدها يمكنك المجي و اخذي بنفسك اذا اردت
    Sizin göçmen vizenizi düzenledi, ve istediğin yere gidip gelebilirsin. Open Subtitles لقد رتّبُ تأشيرةُ هجرةِ، لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجيءَ وتَذْهبَ كما تَحْبُّ.
    - Üzülme. Ailem beni kurtarmak için geliyor. Sen de bizimle gelebilirsin. Open Subtitles لا تقلق، عائلتي قادمة لإنقاذي و بإمكانك مرافقتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more