"hak" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستحق
        
    • تستحقين
        
    • استحق
        
    • تستحقه
        
    • نستحق
        
    • يستحقه
        
    • تستحقها
        
    • الحق
        
    • تستحقّ
        
    • حق
        
    • يستحقها
        
    • أستحقه
        
    • يستحقّ
        
    • أستحقها
        
    • تستحقينه
        
    Hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? Open Subtitles أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟
    Hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? Open Subtitles أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟
    Henüz farkında olmasan da, her şeyin en iyisini hak ediyorsun. Open Subtitles انت تستحقين افضل ماهنالك حتى لو كنت لا تعرفين حتى الآن
    Dawn'ın gazabını ben hak ediyorum ama sana neden ters davranıyor? Open Subtitles حسناً , أنا استحق غضب داون ولكن لماذا تصب غضبها عليكِ؟
    Bunun anlamı toplumu hak ettiği huzur ve barış ortamından yoksun bırakacak şiddet veya çalkantı barındıran bir harekette bulunmaktır. Open Subtitles خرق السلام شىء بسيط ذلك يعنى المشاركة فى فعل من الأفعال العنيفة والعاصفة الذى يحرم جالية من سلام وهدوء تستحقه
    Bizim bir grup olarak başka biriyle eşit hakları hak etmediğimizi nasıl söyleyebiliyorlardı? TED كيف يستطيعون أن يقولوا أننا كمجموعة لا نستحق حقوقا متساوية كأي أحد آخر؟
    Belki de birinden rüşvet aldı, işin ucunu bağlayamadı... ve hak ettiğini aldı. Open Subtitles ربما أخذ رشوة من أحدهم ولم ينفذ ما طلب منه فنال ما يستحقه
    Sadece ihtiyacın olduğunda arayacağın bir kız olmaktan fazlasını hak ediyorum. Open Subtitles أستحق أن أكون أكثر من فتاة تطلبها عندما تريد شيء ما
    Efendim, eğer bugün bir şeye dokunduysam özür dilerim ama bunu hak etmiyorum. Open Subtitles . سيدي، إذا أغضبتك اليوم بالخارج . فأنا أسفة، لكنني لا أستحق هذا
    Onun dertlerine deva olmadan önce bir birayı hak ediyorum. Open Subtitles أستحق كوباً من الجعة قبل أن أبدأ بانتشالها من حالتها
    Sanırım, böylesi bir para karşılığı biraz mahremiyeti hak ediyorum. Open Subtitles أعتقد أن مقابل هذا المبلغ من المال أستحق بعض الخصوصية
    Ne malımız varsa hepsini almanı istiyorum. Tümünü hak ediyorsun. Open Subtitles أريدك أن تحظي بكل المال , إنك تستحقين كل شئ
    Ben söylerim dedim çünkü bence bir açıklamayı hak ediyorsun. Open Subtitles لذا فقلت أنني سأتولى الأمر لأنك تستحقين تفسيرا لما حدث.
    Eğer o zamana kadar azgın bir göçmen bulamazsam, burada kalmayı hak etmiyorumdur. Open Subtitles لو لم اجد مهاجره مثيره الى هذا الوقت لا استحق ان ابقى هنا
    Beni eski halime döndürecek misin? Buffy hak ettiği şeyi alabilsin diye? Open Subtitles اجعلني ما كنت عليه حتي يمكن لبافي أن تحصل علي ما تستحقه
    Nathan Junior'ı kodes kuşlarından daha çok hak ettiğimiz söylenemez. Open Subtitles نحن لم نعد نستحق ناثين جونيور أكثر من هذين السجينين
    Umarım günün birinde ikimiz de hak ettiğimiz aşkı buluruz. Open Subtitles آمل أنه في يوم ما كلانا يجد الحب الذي يستحقه
    Bunu hak ettin. Yasemin Ejder'i şehrin en iyi çayhanesi olacak. Open Subtitles أنت تستحقها تنين الياسمين سوف يكون أحسن متجر للشاي في المدينة
    Avukatlarım kemikler üzerinde herhangi bir hak iddia edemeyeceğinizi söylediler. Open Subtitles أكد لي المحامون بان ليس لديك الحق بالمطالبة بتلك العظام
    "Kapa çeneni seni köpek, hak ediyorsun..." "...acı çekmek zorundasın!" diyordu." Open Subtitles إخرس ايها الكلب أنت تستحقّ ذلك ، أنت يجب أن تعاني
    Tıpkı yürümek ya da görmek gibi, doğuştan sahip olduğumuz bir hak. TED إنه حق جيني لدينا ، كما أننا نمشي أو نرى أو نسمع.
    Ona bir şans tanımamanız yanlış. Bunu herkes hak eder. Open Subtitles أنت تخطئين إذا لم تعطها فرصة أخرى ، الجميع يستحقها
    Başıma hak etmediğim bir güzellik geldiği için az daha ölüyordum. Open Subtitles كنت سأموت بسبب شىء جيد حدث لى و لم أكن أستحقه
    Artık kimin ölümü kiminse yaşamayı hak edip etmediğine karar verme yeteneğine sahipsin. Open Subtitles أنت الآن لديك القدرة على أن تقرّر من يستحقّ .العيشَ ومن لايستحقّ ذلك
    Ama pudra şekeri olmasın, hak etmiyorum. Belki çok az olabilir. Open Subtitles لكن بدون بودرة سكر ، لست أستحقها ، ربما القليل منها
    Bana çok nazik davrandın, ve ben sana hak ettiğin kadar teşekkür etmedim. Open Subtitles .. أنتِ كنتِ لطيفةً للغاية معي و أنا كنت غير مقدر لما تستحقينه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more