"hakkım" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحق
        
    • حق
        
    • حقي
        
    • يحق
        
    • الحقّ
        
    • أستحق
        
    • حقوق
        
    • مسموح
        
    • حقّ
        
    • حقّي
        
    • حقى
        
    • استحق
        
    • يحقّ
        
    • يُسمح
        
    • أطالب
        
    Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm. Open Subtitles جونى , لا أعرف كيف أقول لك هذا و لا أعرف حتى إن كان لى الحق ولكنى دائماً إعتبرتك كإبنى
    Senin için de çok korktum. Seni bu işe sokmaya hakkım yoktu. Open Subtitles انا خائفة جداْْ لأجلك أيضاْ ليس لى الحق فى توريطك فى هذا
    Ben Vampir Avcısıyım. O kadar sert vurmaya hakkım yoktu. Open Subtitles أنا المبيّدة ما كان عندى الحق أن أضربه مثل ذلك
    Benzer olarak sizlerin alınabileceği bir şeyi söyleme gibi bir insani hakkım var, ama sizin alınmama gibi bir insan hakkınız yok. TED وبالمثل، فإن لدي حق إنساني في أن أقول شيئاً قد تجده أنت مهيناً، ولكن ليس لديك حق إنساني في عدم التعرض للإهانة.
    Artık beni özgür bıraktığına göre, sadece hakkım olan şeyi almak için buradayım. Open Subtitles .. الأن لقد حررتني أنا هنا ، ببساطة لأستعيد ما هو من حقي
    JR: Soru sorma hakkım -- K2: Nerede? Görmek istiyorum. TED راموس: نعم يحق لي حارس2: أين؟ أرني. راموس: إنّها هنا.
    Bu hayatı ne sana ne de başkasına zorla yaşatmaya hakkım yok. Open Subtitles ما كان عندي الحق لإجبار هذه الحياة عليك أو أي شخص آخر.
    Ve balkonumdan, istediğim her şeyin ve herkesin, resmini çekme hakkım var. Open Subtitles ولي الحق في إلتقاط صورة لأي شيء ولأي شخص أريد من شرفتي
    Afedersiniz, ama burası halka açık bir yer ve satış yapmaya hakkım... Open Subtitles اسف و لكن هذا مكان عام ولي كل الحق في أن ..
    Bize söylemediğin bir şey var ve bilmeye hakkım var. Open Subtitles هناك شيء لا تخبرهُ لنا ، لدي الحق في معرفتهِ
    Burası herkese açık bir yol. İstersem burada kalmaya hakkım var. Open Subtitles إنه طريق عام، لي الحق في أن أبيت هنا إذا أردت
    Şey, çocuklarıma kimin göz kulak olduğunu bilme hakkım var. Open Subtitles لدي كامل الحق لكي أعلم .. من التى ترعي أطفالي
    Buraya kendi istekleri dışında getirildiler. Onları görme hakkım var. Open Subtitles لقد أجبرن على القدوم هنا ضد رغبتهن، لدي الحق لرؤيتهن
    Onca yılın ardından, bunu benim yöntemimle bitirmeye veya mahvetmeye hakkım var sanırım. Open Subtitles وأعتقد لدي الحق بعد كل هذه السنين لنهاية حسب شروطي او ان اخربها
    Benim duyulmaya hakkım var! İşte buradasın. Ben de seni arıyordum. Open Subtitles لدي الحق أن يتم سماعي ها انت لقد كنت أبحث عنك
    Ne olursa da bu tutuklamayı yapmaya hakkım olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles عندي حق للقيام بهذا التوقيف من قبل مهما تعني الضرورة
    Fakat hakkım olanı niye geriye aldığıma dair kimseye açıklama borçlu değilim. Open Subtitles ولكن أنا مدين لا أحد تفسير، لماذا استردت ما كان حق الألغام.
    Buraya bir anda gelip, sana hayatı zindan etmek hakkım değil. Open Subtitles ليس من حقي التدخل هنا و إعطاءك وقتاً صعباً في حياتك
    Ona bir laboratuar faresi gibi tedavi uygularken benim hakkım neredeydi? Open Subtitles أين كان حقي عندما كنتِ تعاملين إبنتنا مثل جرذ التجارب ؟
    Hayır. Senin kızmaya hakkın yok. Benim kızmaya hakkım var. Open Subtitles لا يحق لك ان تكون منزعجا انا يحق لي الانزعاج
    Hayır, düşünmedin. Düşünmedin! Bu adadan asla ayrılamayacağını bilmeye hakkım olduğunu düşünmedin mi? Open Subtitles صحيح، لمْ تعتقد أنّ لي الحقّ بمعرفة أنّك لن تغادر هذه الجزيرة أبداً؟
    Başımıza açtığım işleri düşünürsek muhtemelen buna hakkım da yok. Open Subtitles وأنني ربما لا أستحق هذا بالنظر للفوضى التي عرضتنا لها
    Joey'e söyle buna hakkım olmadığını düşünüyorsa gelip benimle konuşsun. Open Subtitles وأخبر جوي انه يستطيع أن يتحدث معي اذا اعتقد إني لا أملك حقوق
    Mücevherlerle ilgili fikir sahibi olmak hakkım benim, hediye düşmanı. Open Subtitles مسموح أن يكون لي رأي حول الحلي يا كاره الهدايا
    Şimdi sana tavsiye vermeye hakkım olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أدرك بأنّني ما عندي أيّ حقّ للبدء أسلوبي أبوي عليك الآن.
    Tezgahınıza ve üzerindekilere el koymamı tercih ederseniz, ki buna hakkım var, yaparım. Open Subtitles إذا كنتما تفضّلان أن أُصادر بستطيكما و محتوياتها، و الذي هو حقّي الشرعي، سوف أقوم بذلك.
    Evet, benim de bu konuya girmenin sırası olmadığını söyleme hakkım var. Open Subtitles نعم من حقى أن أقول لا ليس هذا الوقت للخوض فى هذا
    Başına bir şey gelecekse bunu bilmek benim de hakkım. Open Subtitles اذا كان هنالك شئ يجري معه استحق ان اعلم عنها.
    Depresif olmaya hakkım olduğunu düşünmüyordum. TED لم أعتقد بأنّه يحقّ لي أنْ أكون مكتئبة.
    O benim doğum günüm. Ve onlar olmadan huzurlu bir gün geçirmek benim hakkım. Open Subtitles هذا عيد ميلادى, ويجب أن يُسمح لى بيوم واحد من السلام بدونهم
    O yüzden mektupta yazanların yarısını bilmek de benim hakkım. Open Subtitles ويجب أن أطالب بنصف ماتحويه هذه الرسالة أياً كان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more