"hayran" - Translation from Turkish to Arabic

    • معجب
        
    • المعجبين
        
    • معجبة
        
    • معجبين
        
    • مُعجب
        
    • معجبي
        
    • المعجب
        
    • أعجبت
        
    • الإعجاب
        
    • إعجاب
        
    • معجبٌ
        
    • مروحة
        
    • معجبيك
        
    • تعجب
        
    • المُعجبين
        
    Ve hayran olduğum bu büyük sanatçı ile çalışmak inanılmaz bir işbirliğiydi. TED وكان تعاون مدهش للعمل مع هذا الفنان الكبير الذي أنا معجب به.
    İlk dikkate değer hayran postamı aldım. Bir çocuk, Maymun Çocuğu çok sevip Maymun Çocuklu bir doğum günü pastası istemişti. TED وصلني أول قطعة مهمة من إيميل معجب حيث هذا الطفل أحب الولد القرد جداً لدرجة أنه أراد أن يحظى بكعكة ميلاد الولد القرد
    Lütfen bana sadece benim anlayabileceğim bir hayran mektubu gönder. Open Subtitles رجاء أرسل لي رسالة تظهر كأنها رسالة من أحد المعجبين
    Birine hayran olan ve onu izlemek için bilet alan birini görmezden gelmek... Open Subtitles من الخطأ تجاهل الناس المعجبين بك الذين يشترون التذاكر
    Sessiz kalmak istemene hayran kaldım. Sadık biri olduğunu gösteriyor. Open Subtitles انا معجبة لرغبتك في عدم سكوتك يظهر انكي ذات ولاء
    Fotoğrafçı yok, hayran kitlesi yok. Eyvah, prenses, gözden düşüyorsunuz. Open Subtitles لا مصورين ، لا معجبين أيتها الأميرة تسللي
    Aksine, severim onları ama hayran değilimdir. Open Subtitles على العكس من ذلك، أنا أحب المرأة، ولكن أنا لا معجب بها.
    İlginizi takdir etmekle ve hevesinize hayran olmakla birlikte sanırım meselelerle kendim başa çıkabilirim. Open Subtitles لذا فأنا أقدر اهتمامك و معجب بحماستك و لكن أظن أنه يمكنني تولي الأمور بنفسي
    Annesi ülkesinin iyiliğine göre hareket etti. Fedakarlığına hayran kaldım... Open Subtitles والدته قد فعلت ما فعلته من أجل البلاد , وأنا معجب بتضحيتها ..
    Son dinleyicinize verdiğiniz tavsiyeye gerçekten hayran kaldım. Open Subtitles أنا حقا معجب بنصيحتك التي قدمتها لاخر متصله كما تعلم
    Ordu radyosunda hayran mektubu alan ilk kişi olmuş durumda. Open Subtitles انه اول رجل فى تاريخ اذاعة القوات المسلحة يحصل على بريد المعجبين
    Burada husumet mektupların, burada da hayran mektupların var. Open Subtitles لديك بريد الكراهية هنا وبريد المعجبين بك هنا
    Sen Kato'sun ve buradasın... Kato'nun küçük fakat sadık bir hayran topluluğu var Bunun üzerine birşeyler yapabiliriz. Open Subtitles أنت كاتو ولديك هنا كم قليل من المعجبين الأوفياء
    Aşkı sadece kendi kontrolüm ve rızam dışında başıma gelen bir şeydense, hayran olduğum biriyle ulaşacağım bir şeymiş gibi, farklı bir çerçeveye oturtmak, bana güç veriyor. TED إعادة صياغة الحب كشيء أتمكّن من خلقه مع شخص معجبة به، وليس كشيءٍ يحدث لي دون إرادتي أو موافقتي، هو شيءٌ مشجع.
    Birkaç gün sonra bir seçmeninden kendisine ne kadar hayran olduğunu anlatan bir mektup almış, onunla eğlencede karşılaştığını söylüyor ve imzalı fotoğrafını istiyormuş. TED بعد عدة أيام تلقي خطابا من ناخبة تقول أنها معجبة به, وأنها قابلته في أحد المناسبات وتطلب صورة موقعة منه.
    Ve bir tane de Los Angeles'da Star Wars hayran kulübü var. Open Subtitles وأحد نادي معجبين سلسلة حرب النجوم بـ لوس آنجلوس.
    Onu duvara yaslar üzerindekileri çıkartır ve sıkı poposuna hayran kalır. Open Subtitles يدفعها على الحائط، ثم يخلع ملابسها... وهو مُعجب بمؤخرتها الصلبة المتماسكة.
    Bahsettiğin kadınla Tarikat'ın hayran sitesinde mi tanıştınız? Open Subtitles إذن , تلك المرأة التي إتصلت بي بشأنها تعرّفت عليها في موقع معجبي البرنامج
    Buraya senin kendine hayran sesini dinIemeye geImedim. Open Subtitles لا أريد أبدا أن أسمع صوتك المختال المعجب بنفسه
    Babamın küçük maceralarını idare edişindeki ustalığına her daim hayran kalmışımdır. Open Subtitles طالما أعجبت بطريقتك البارعه التى توليت بها علاقات والدى الغراميه
    İnsanlar onun işlerine sadece umursamaz görünmemek için hayran olmuş gibi yapıyorlar. Open Subtitles الناس تدعي الإعجاب بهرائه حتى لا يُقال أنهم جهلة
    Bu, arkadaşlarımızın hayran olacağı bir yetenek olmasa bile... Open Subtitles ومع انها لم تكن الموهبة التى تثير إعجاب أى من أصدقائنا
    erkek kadını çekici bulur, zekasına hayran olur, istediğini elde etmesine, Open Subtitles كان هنا رجلٍ معجبٌ بجمال امرأة وبذكائها وتعجبه الطريقة التي تحصل بها على ما تريد
    Artık onu bir danışman olarak kullanıyoruz, çünkü müthiş hayran içgörülerine sahip. Open Subtitles نحن نستخدم له الآن كمستشار، لأنه حصل على هذه مروحة كبيرة البصيرة.
    hayran kulüplerinin gönderdiği zırvalıklara karşı ilgim de yoktur. Open Subtitles فأنا لا أهتم بما يرسله إليك معجبيك من هراءات
    O hala bir zamanlar itaat ettiğiniz ve hayran olduğunuz Üst Komutan. Open Subtitles الذى لا يزال القائد الأعلى الذى كنت يوما تطيعه و تعجب به
    - hayran mektuplarını elden geçirdim ve olası adayları Booth'a bildirdim. Open Subtitles ألا يَجب أنْ تَكُونَ تعمل؟ بحثت ببريدِ المُعجبين وأعطيت المرشّحين المحتملَين إلى بوث للتأكد منهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more